Çarşamba, Mayıs 15, 2024

Laik eğitim için top yekün mücadele

ÇEDES ile okullara giren din görevlileri, tarikat ve cemaat yurtlarında sıkça rastlanılan cinsel istismarı okullara da taşımıştır. Şanlıurfa Akçakale müftüsü ÇEDES protokolü kapsamında sözde değer eğitimi için gittiği bir okulda cinsel istismar iddiasıyla tutuklanmıştır.

İslam coğrafyası içinde akıl, bilim ve aydınlanma yoluna tam olarak girebilmiş; çağın gereğine uyarak hukuk düzenini, eğitimi ve devleti laikleştirme cesaretini gösterebilmiş tek ülke Türkiye’dir. Bunu Atatürk’e ve yaptığı devrimlere borçluyuz ve yapılan devrimlerin önemi günümüzde daha çok anlaşılmıştır. Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamalarında ve Atatürk’ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım’da milyonların kendiliğinden Anıtkabir’e gitmesi de bundandır.

Laik devletten ve laik hukuktan uzaklaşmak ülkemizi bir uçuruma sürüklemektedir.

Cumhuriyet döneminde 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla başlayan eğitimde lâikleşme süreci 1929-1931 yılları arasında kademeli olarak okullarda din derslerinin müfredat programlarından çıkartılmasıyla tamamlanmıştır.

Ne yazık ki ikinci dünya savaşı sonrası dönemde erken çok partili hayata geçiş ile karşı devrimin hızlanmasını sağlamış, kurucu parti laik eğitimden taviz vermesine rağmen seçimleri kazanamamıştır. Bu durum Orhan Veli’ye şu satırları yazdırmıştır:

“Seçimler bitti.

Demokrat Parti, Halk Partisi’ni korkunç bir bozguna uğrattı. Oysaki Halk Partisi, halkın kazanacağını umarak, fikirleriyle prensiplerinden son zamanlarda ne fedakârlıklar etmişti. Bütün yayınlarına göz yumulan din dergileri, okullara konan din dersleri, yeniden açılan ilahiyat fakülteleri, imam hatip kursları, türbeler, şahsi sermayeye sağlanan imtiyazlar, her türlü irticaa tanınan haklar… Hiçbiri kâr etmedi.

Zavallı Halk Partisi.”

EĞİTİMDE DİNSELLEŞME HIZLA SÜRÜYOR

1946’da başlayan karşı devrim süreci her alanda olduğu gibi eğitim alanında hızla sürüyor ve buna karşı toplumsal muhalefetin yeterli mücadele vermediği de somut bir gerçek.

2012-2013 Eğitim döneminde kesintisiz sekiz yıllık eğitimin kaldırılması sonrası 4+4+4 şeklinde formülize edilen 12 yıllık kesintili eğitim ile eğitimde dinselleşme ve piyasalaşma hızlanmıştır. Bu yasa ile çok sayıda kız çocuğu eğitimden uzaklaşmış ve çocuk işçilikte artmıştır.

4+4+4 ile başlayan süreçte laik ve bilimsel eğitimde olmaması gereken “zorunlu din dersi” uygulamasına ek olarak seçmeli ders adı altında çok sayıda dini içerikli zorunlu din dersi eklenmiştir.

Eğitimde dinselleşmenin bir başka boyutunu da ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi oluşturmaktadır. Proje kapsamında “manevi danışman” olarak görevlendirilen imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an kursu hocaları, MEB okullarındaki öğrencilere “değerler eğitimi” veriyor. MEB bütçesini kullanan DİB, 4-6 yaş kuran kursları için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinden de milyonlarca lira teşvik almaktadır.

Geçtiğimiz günlerde bir gurup aydın tarafından kurulan Laiklik Meclisi’nin yayınladığı “Laiklik Meclisi’nin Eğitimde Gerici Müdahalelere Karşı Tavrı Açıktır” başlıklı açıklamada çok çarpıcı noktalara değinilmektedir. Açıklamada yer alan verilere göre 2023 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açılan yaz kuran kurslarına giden öğrenci sayısı üç milyona ulaşmıştır. Bunlara bir de tarikatların kaçak kuran kursu öğrencilerini ekleyin bu sayı çok daha fazla olacaktır.

ÇEDES ile okullara giren din görevlileri, tarikat ve cemaat yurtlarında sıkça rastlanılan cinsel istismarı okullara da taşımıştır. Şanlıurfa Akçakale müftüsü ÇEDES protokolü kapsamında sözde değer eğitimi için gittiği bir okulda cinsel istismar iddiasıyla tutuklanmıştır. Çocuklar için güvenli bir yer olması gereken okullar görüldüğü gibi çocuklarımız için tehlike oluşturan bir yer olmuştur.

ÇEDES uygulaması, 4+4+4 ucube eğitim sistemi, zorunlu ve seçmeli (zorunlu) din dersleri Anayasamızın 2’nci, 24’üncü ve 42’nci maddelerine ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na da aykırıdır.

Bugünden itibaren ana muhalefet partisinin, toplumsal muhalefetin ve velilerin laik ve bilimsel eğitim mücadelesine daha fazla katılması ve bu dinci, gerici kuşatmaya karşı çocuklarının hakkını savunması gerekmektedir.

 

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI