“Verin kardeşinize yetkiyi. Görün dövizle, faizle, enflasyonla nasıl savaşılıyor” demişlerdi. Nasıl savaşılamadığını ondan sonraki üç yıl boyunca gördük. Bugün geldiğimiz nokta hiç şaşırtıcı olmadı hafızası olanlar için.
Rusya – Ukrayna müzakereleri gölgesinde dünya piyasaları yine sakin bir hafta geçirdi. ABD’nin ve Petrol üretici ülkelerin petrol artışı kararı ile aşağı yukarı gidip gelen Brent petrol 100 dolar seviyelerine kadar gevşedi. Altın fiyatları 1925 dolar civarında yatayda kaldı.
Türkiye ise yine zamlarla haftayı kapadı. Doğalgaza %35 şekere %30 üstü zam geldi. Israrla söylediğim gibi Türkiye’nin tecrübe ettiği bu fiyatlar Kasım, Aralık 2021 aylarında dövizin yukarı doğru fırlamasının getirdiği fiyatlamalar. Örneğin doların fiyatlara yansımasının 13 lira civarında olduğunu tahmin ediyorum. Savaşın etkilerini ve doların 15 lira civarında olmasının etkilerini Nisan, Mayıs gibi fiyatlamaya devam edeceğiz.
Nitekim hafta sonu S&P kredi kuruluşunun uzun süredir dokunmadığı yerel para cinsinden notumuzu BB- den B+ ya düşürdüğünü öğrendik. S&P “artan gıda ve enerji fiyatları dâhil olmak üzere Rusya- Ukrayna savaşının etkilerinin, Türkiye’nin zayıf ödemeler dengesini daha zayıflatacağını ve enflasyonu artıracağını” belirti.
Şubat ayı verilerine göre “ Yine cari fazla yaratamamışız.” Oysa ne güzel kararlar almışlardı. Ne oldu ki böyle. Sanırım faiz, enflasyon ilişkisine şeytan karıştı. Doğmadan öldü güzelim doktrin. Yılın ilk iki ayında dış ticaret açığı 18.2 milyar dolara yükseldi. Yanlış hatırlamıyorsam 2022 toplamında 35 milyar dolar civarı bir açık öngörülüyordu. İki ayda yarısına yetişmişiz. Bugünden yazayım savaş sakinleşir, dünya fiyatları yataya geçerse bir müddet sonra cari açık bir nebze kapanabilir. O günler geldi mi “koyduk mu “ filan gibi komiklikler yapmayın. Şubat ayında İhracat %25, ithalat %45 artmış. Merkez Bankası Swap hariç rezervi, 25 Mart verilerine göre 4 milyar dolar azalmış.
İhracat artacak, ithalat azalacak, cari fazla verecek, MB kasası dövizle dolacak, faizler düşecek, enflasyon düşecek, üretim patlayacaktı. Ne güzel hayallerimiz vardı. 2018 yılında yine benzer söylemlerle karşılaşmıştık aslında. “Verin kardeşinize yetkiyi. Görün dövizle, faizle, enflasyonla nasıl savaşılıyor” demişlerdi. Nasıl savaşılamadığını ondan sonraki üç yıl boyunca gördük. Bugün geldiğimiz nokta hiç şaşırtıcı olmadı görmeyi bilenler ve hafızası olanlar için.
Haftaya TÜİK in Mart ayı enflasyon verileri ile başlayacağız. Uzmanlar %60 altını çok mantıklı bulmuyor. TÜİK ilahiliği bile olsa %58 altında gelmeyecek gibi duruyor.
BRENT PETROL; 120 ve 128 dolar direnç, 98 dolar destek. Görüşümüze devam.
ALTIN/ONS; 1895 dolar ve 1916 dolar destek. Savaş bitişi bir anda 1800 dolara kadar indirebilir. 1970 dolar ve 1990 dolar direnç.
BITCOIN; 42.200 dolar destek, yukarı devam edecek ise buranın altına gelmemesi gerek. 53200 dolar direnç. Görüşümüzde değişiklik yok.
ABD 10 YR TAHVİL; Geçen hafta; ”Yönü yukarı olmakla birlikte bir kaç hafta bu yükselişi sindirmek isteyebilir. %2.25 seviyelerine kadar gevşeyebilir. Direnç %2.65, hedef ise %3.25.” Tahmininde bulunmuştum. %2.30 seviyesine kadar gevşedi. Görüşümde bir değişiklik yok.
DOLAR/TÜRK LİRASI; Doların 15 üstüne gitmesine izin vermiyorlar. İlahi güçler mi, piyasa tepkisi mi bilemem. Bildiğim bu baskı ne kadar uzun sürerse yukarı hareketin o kadar sert olacağıdır. Şimdilik teknik görüntü, bir buçuk ay kadar yatay, sonraki bir buçuk ay için hafif yukarı hareketin oldukça yüksek olasılık olduğunu gösteriyor. İlk bir buçuk ayda 15.35 civarını, ikincisinde 16 civarını görebiliriz.
AVRO/DOLAR; Biliyorsunuz aylardır artık 1.10 – 1.11 arası seviyeler, orta ve uzun vadeli Avroya dönme yerleri diye yazıyorum. AB Şubat enflasyonu yıllık %5.9 iken mart ayında %7.5 seviyesine yükseldi. AB daha ne kadar faizi tutar? Daha fazla dayanamazlar.
Destek 1.09. Bence 1.09 oldukça güçleniyor. Bir altında 1.08 var. Bu hafta 1.1130 üstünde kalabilirse yukarı hareketlenme devam edebilir.
BORSA; 2145 ve 2070 destek. 2240 ve 2407 direnç. Yabancı payı %37 seviyesine düştü.
