Cumhuriyet Halk Partisi bu referandum sürecinde çoklu bir kampanyayı ile halkın karşısına çıkacak. CHP, AKP ve Bahçeli ortaklığına karşı tek parti olarak kampanya yapmayacak. CHP toplumun farklı kesimlerinin, farklı gerekçelerle hayır diyeceğini düşünüyor ve bu nedenle bir cephe mantığıyla bu süreci domine etmek istemiyor. Bunun yerine kampanyanın bir demokrasi şöleni biçiminde geçmesi için çalışıyor.
CHP Genel Merkezi’nde şu haklı tespit yapılmış durumda; sokak kararını verdi ve siyasi partilerden daha ileride bir kampanya yürütüyor. Bu kampanya yüz yüze yani en etkili iletişim yöntemiyle yapılıyor. CHP bu süreçte hayır diyeceğini açıklayan ne Saadet Partisi ile ne HDP ile ne Vatan Partisi ile ne de sol-sosyalist hareketlerle yan yana gelecek.
CHP sendikaların, sivil toplum örgütlerinin aktif olmasını istiyor ve bu yönde açıklamalarda bulunuyor, görüşmeler gerçekleştiriyor. CHP ‘Hayır’ın bir yurttaş hareketi biçiminde örgütlenmesini savunuyor ve buna her türlü katkıyı sunacak. CHP lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiler üstü bir yaklaşımı sıklıkla özel toplantılarda vurguladığı biliniyor.
Öte yandan Kılıçdaroğlu parti tabanlarında ‘Hayır’ için çok ciddi bir yakınlaşma olduğunu tespitiyle bu yakınlaşmanın güçlendirilmesini tarihi bir fırsat olarak görüyor. Yani ‘Hayır’ı sadece ‘Hayır’ için değil sonrası için de birlikte yaşama iradesine dönük bir büyük sahiplenme olarak yorumluyor. AKP’nin gerilim stratejisine karşı CHP birleştirici, umut verici ve bilgilendirici bir konumlanmayı tercih edecek. Çünkü CHP “Çoklu Merkezli” bir Hayır tercihinin var olduğunu düşünmekte ve bunu siyasi bir partiye yedeklemenin hem CHP için hem ülke için doğru olmadığını düşünmektedir.
CHP’nin kendi içindeki genel kanaati şu an da ‘Hayır’ın önde olduğu yönündedir. Çünkü yurttaşların mevcut anayasa değişikliği konusunda çok az şey bildiğini, AKP’nin bunu anlatamadığını, anlatamayacağını düşünüyor. CHP bu değişikliğin tek bir kişi için yapıldığının halk tarafından bilindiğini ve halkın bu yönde bir değişikliği istemediğini dile getiriyor. AKP tabanında da çok ciddi bir endişenin olduğunu düşünen CHP; kapsayıcı, birleştirici bir söylemi, ‘Hayır’la herkesin kazanacağını ‘Evet’ ile herkesin kaybedeceğini anlatacak.
Öte yandan CHP bir seçim kampanyasından ziyade belli bölgelerde ve belli illerde sınırlı mitingler yapacak. CHP’nin eski genel başkanlarından, milletvekillerine, il başkanlarından ilçe başkanlarına kadar herkes bu kampanyada aktif bir rol oynayacak. Bu durum CHP’nin enerjisini daha da arttıracak bir gelişme olacaktır.
CHP medyaya üzerindeki AKP hegemonyasının bu sefer ters tepeceğini düşünüyor. Tek sesli bir kampanya hem medyanın hem de AKP’nin inandırıcılığına darbe vuracaktır. O nedenle CHP, yüz yüze, sosyal medya ve iletişim teknolojilerinin diğer imkanlarıyla süreci götürecek.
Bugünlerde bütün CHP’liler 1988 yılında Şili’deki referandum sürecini anlatan Pablo Larraín’in yönettiği NO filmini seyrediyor. Bu film bütün baskılara rağmen yurttaşların nasıl Hayır’ı örgütlediğini anlatıyor ve referandum sürecinden sonra Şili’de demokratik değişimin başladığını anlatıyor.
Seçimler, seçimlerden kazanılır. Hangi taraf psikolojik üstünlüğü ele geçirmişse kazanan o olur. CHP bunun için egemen olan pozitif atmosferin daha da gelişmesi için çaba harcayacak. CHP, toplumun ortak aklıyla ve hissiyatıyla buluşmaya onunla birlikte yürümeye kararlı görünüyor. Bundan sonraki süreçte de ayrıntıları yazmaya devam edeceğiz.
