Çarşamba, Mayıs 8, 2024

Türkiye Taş Kömürü işçileri: Gerekirse kendimizi madene kapatırız

Özelleştirme idaresinin Türkiye Taş Kömürü (TTK) Karadon Müessesinden envanter bilgisi istemesi üzerine ortaya çıkan tepkiler büyüyerek devam ediyor.

TTK’ye bağlı en büyük müessese olan Karadon’un özelleştirilmesinin diğer müesseselerin özelleştirilmesinin yolunu açacağını düşünen işçiler, “Özelleştirmeye karşı gerekirse kendimizi ocağa kapatırız” diyor. Yarın saat 17.00’de Madenci Anıtı’na yürüyüşe tepkilerini dile getirecek olan işçiler, herkesi yürüyüşe destek olmaya çağırdı. 

Evrensel‘in haberine göre, TTK Karadon müessesinde işçi olan Hakan Yeşil, TTK’nin Zonguldaklıların tek geçim kaynağı olduğunu söyleyerek; “İnsanlar buradan evine ekmek götürüyor. Bu kurum Zonguldak’la bütünleşmiş bir kurum. Zonguldak’ta TTK’den başka bir şey kalmadı. 

Başka iş olanağı yok. O yüzden özelleştirme bizim kırmızı çizgimiz oldu. Bizim olmazsa olmazımız kurum bizde kalacak” diye konuştu. 

KARADON TTK’NİN KALBİ

“Özelleşirse daha fazla işçi alınacak algısı yaratılmaya çalışılıyor” diyen TTK Üzülmez Müessesi İşçisi Vural Saraç, şöyle devam etti: “Bunu vakti zamanın da yaşayıp gördük biz böyle bir şey olmayacak. Karadon bölgesi üretimin en çok yapıldığı yer. En büyük bölge orası. Orası gittikten sonra diğerlerinin gitmesi hayli hayli kolaylaşır.” Karadon’un TTK’nin kalbi olduğunu söyleyen Yeşil de önce Karadon’dan başlamanın TTK’nin bitmesi anlamına geldiğini ifade etti.

İŞÇİDEN ZARAR ETMİYOR

TTK’nin zarar ettiği söylentilerine de değinen Yeşil, “TTK, işçiden kaynaklı zarar etmiyor. Zarar ettiriliyor. Son 10 senedir kömür çıkmasın diye elinden geleni yapıyorlar.  Zaten 2015 yılında iş güvenliği gerekçesiyle 6 ay bizi çalıştırmadılar” diye konuştu. “TTK’nin işçiden kaynaklı zarar ettiği söylense bile bu doğru olmadığı tüm makamlar tarafından da bilinmekte” diyen Saraç, şunları söyledi: “Bugün Zonguldak’ta karşılaştığımız özelleştirme politikası sadece madenlere yönelik değil, enerji santrallerinin kurulması için zemin hazırlama olduğunu düşünüyoruz’ dedi. Maden işçisi olan ve aynı zamanda AKP Zonguldak Merkez İlçe Teşkilat Başkanı Nazmi Şahin de, “Özelleştirme konusunda kesin bir şey yok. Ancak işte TTK’nin durumu ortada zarar ediyor. Özelleştirmeye karşıyım. Bu sorunun çözülmesi için fikirler ortaya atılmalı ve denenmeli” dedi. 

Özel madenlere yönelik teşvik yapılacağı söylentilerini de hatırlatan Saraç, devam etti: “Madem özele bu desteği veriyorsun o zaman bu madenleri al kendin işlet. Kendileri ile tezata düşüyorlar. Hem elimi eteğimi çekeceğim diyor. Özele gelince de destek veriyor.” Oy istemeye gelen tüm milletvekili adaylarının TTK’nin çalışması gereken işçi sayısı ile çalışmadığı söylediklerini ifade eden Saraç, “Madem ki norm kadro 14 bin 500 ise bugün 8 bin 600 civarı işçi çalışıyor. Hepsi üretim işçisi değil. 3-4 kişinin yapması gereken işi 1 kişi yapıyor. 2009 yılından beri doğru düzgün işçi alınmıyor. KPSS ile 200 işçi almakla bu sorun çözülmez. Kaldı ki alınan işçiler üretime değil genellikle sanat gerektiren branşlarda alınıyor. Emekli olanların sayısı bundan daha fazla. Buradaki tek sorun işçi açıklarının giderilmesi sorunu” dedi. 

ÖZELLEŞTİRMENİN SONUCUNU SOMA’DA GÖRDÜK 

Özelleştirmenin ağır bedelleri olduğunu hatırlatan Maden İşçisi Vural Saraç; “Özelleştirme olmamalı. Maden gibi işletmelerin devlet tekelinde yapılması taraftarıyım. Neden devlet tekelinde olması gerektiğini en son Soma örneğinde gördük. Özelleştirme ile birlikte sermaye kâr hırsıyla kömür çıkarak. Bu da işçi sağlığı ve iş güvenliğini tehlikeye atacak. Bu yüzden yer altı maden işletmeciliğinin kamu bünyesinde kalması gerekir” diye konuştu. “Dönemin Bakanı Taner Yıldız’ın Soma AŞ için devlet gibi çalışıyor demesinin üzerinden çok kısa bir süre sonra biz Soma iş cinayetini gördük” diyen Saraç, TTK’deki özelleştirmenin benzer sonuçlar doğuracağına dikkat çekti. Özelleştirmenin ağır sonuçlarından birinin de yakın zaman da Balçınlar Madeni’nde yaşandığını aktaran Saraç; “Balçınlar’da çalışan arkadaşlarımızın hali ortada. Madenler yasasında yapılan düzenleme ile birlikte bir çok firma işçi çıkarma ve iş yerini kapatmaya kadar gitti” dedi.

ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ

Özelleştirme girişimlerine işçilerin tepkisi de her geçen gün artarak devam ediyor. İşçinin barut gibi olduğunu belirten Hakan Yeşil, “Elimizden geleni yapacağız. Gerekirse kendimizi ocağa kapatırız. Sonuna kadar mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Eylem atılacak adımlara göre büyütülmeli. İşçi bu eylemlere hazır. Zonguldak’ta yapacak başka bir iş yok” dedi. 

Eylemlerin dozunun yavaş yavaş arttırılması gerektiğini belirten Saraç, özelleştirme konusunda geri adım atılmaması durumunda işi yavaşlatmadan iş durdurmaya kadar tüm eylemlere hazır olduklarını ifade etti. Daha önce TEKEL’in özelleştirilmesi karşısında kendilerinin iş yavaşlatma ve iş durdurma gibi eylemler yaptıklarını hatırlatan Saraç, benzer bir sürecin izlenebileceğine dikkat çekti. İşçinin geçmişteki kararlığının mevcut olduğunu aktaran Saraç şunları söyledi: “En büyük yere bu yapılıyorsa bize hayli hayli yapılır. O günün azim ve kararı neyse bugün madenci çocuklarında ve ailelerinde o azim ve kararlılık mevcut.. İşçi buna izin vermeyecek. İşçi gözünü karartmış durumda. Öldüğümüzde konulacak yer 1,5-2 metre toprak. Biz her gün evimize döneceğimizi bilmeden yerin yüzlerce metre altına giriyoruz. Ölümden öte köy yok diyoruz. Ölümü göze alıp yerin altına inen işçi sonu ölümle de bitse yapılacak tüm engellemelere karşı hazır.” 

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER