İstanbul ve İzmir’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yapılacak mitingler yasaklandı. İstanbul’daki eylem, 5 Mart’ta Bakırköy’de yapılacaktı. Ancak İstanbul valiliği, mitingi güvenlik gerekçesiyle yasakladı. İstanbul Valiliği ‘mitinginizi kapalı alanda yapın’ dedi.
İzmir 8 Mart Platformu’nun 5 Mart’ta Gündoğdu Meydanı’nda yapacağı miting de OHAL’e takıldı. İzmir valiliği, “İstenmeyen veya telafisi olmayan olayların meydana gelmesini önlemek” gerekçesiyle mitingi iptal ettiğini duyurdu.
Gazete Duvar’ın haberine göre, valiliğin açıklamalarının arından kadın örgütleri yasak kararına tepki gösterdi ‘Alanlarda olacağız’ açıklaması yaptı. İstanbul 8 Mart Kadın Platformu ve Emek Partisi İzmir İl Örgütü yaptığı açıklamada “Kapalı alanlarda kutlayın önerisini kabul etmiyoruz” dedi.
İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun yaptığı açıklama şu şekilde:
“Her yıl olduğu gibi İstanbul 8 Mart Kadın Platformu olarak bu yıl da toplandık ve 8 Mart Mitingi çalışmalarına başladık. Haftalarca süren toplantılar sonucu, bu yıl en geniş kadın katılımını sağlayabilmek için yasaklı alanlar içinde gösterilen Kadıköy yerine izinli miting alanı olarak belirlenen Bakırköy’e başvuru yaptık. Beklentimiz erkek egemen sisteme ve bugün ki politikalara karşı kadınların itirazlarını, hayır’ını en yüksek sesle duyuracağımız bir miting düzenlemek oldu.
OHAL ve yasaklamalar nedeniyle Bakırköy’e izin verilmemesi durumunda mücadelemiz sonucu meşru kadın miting alanı olmuş Kadıköy alternatifimizi yedekte tutmuştuk. Basında da yer aldığı üzere Valilik “güvenlik” gerekçesi ile izin vermediğini ancak “kapalı bir alanda” yapılacaksa izin verileceğini söyledi. Elbette ki nasıl bir etkinlik yapılacağına Valilik değil kadınlar karar verir diyerek önerilerini reddettik. Süreci devam ettirebilmek için HDP’li ve CHP’li kadın vekillerin aracı olduğu bu görüşme sürecinden şimdiye kadar olumlu bir dönüş olmadı.
Dolayısıyla değerlendirmelerde gönlümüzde yatan Meşru 8 Mart miting alanı için süreci başlatmış olduk. Tüm saldırılara karşı kadın dayanışmasıyla bir arada duran kadın örgütlerini bugün yeniden ortak hareket etmek üzere 8 Mart’ın engellenme çabasına karşı da birlikte olmaya davet ediyoruz.”
‘8 MARTI DİRENİŞLER BÜYÜTTÜ’
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Öznur Oğuz imzalı açıklamada “Bu yıl da kadınlar çözülmek bir yana artan işsizlik kıskacına, ucuz emek gücü olmaya, güvencesiz çalışmaya, aşağılanmaya, eve hapsedilmeye, artan şiddet ve tacizlere, KHK’lara, OHAL’e karşı seslerini yükseltmek, barış istemek için alanlara çıkacaklar” denildi.
Kadınların direnişleri 8 Mart daha da büyütmüştür denilen açıklamanın devamı şu şekilde;
“Referandum öncesi kadınların en demokratik haklarını kullanarak 8 Mart’ta yapacakları mitingleri, komik gerekçelerle ve korkakça İstanbul ve İzmir’de yasaklamıştır.
8 Mart tüm dünyada yüz yılı aşkın süredir emekçi kadın kitleleri başta olmak üzere kadınların eşitlik, özgürlük, insanca yaşam için alanlara çıktığı, taleplerini haykırdığı mücadele günüdür. Dini, dili, rengi, ırkı fark etmeksizin emekçi kadınlar tüm dünyada, 1857’den bu yana yanarak, yakılarak, göz altına alınarak, şiddete maruz kalarak direnmiş ve grevlerle, direniş halaylarıyla mücadelelerini 8 Mart’larda daha da büyütmüşlerdir.
Kadınların en temel demokratik hak ve özgürlükleri anayasal güvence altına alınıncaya kadar da kadınlar hiçbir yasağı tanımadan mücadele etmeye devam edeceklerdir.OHAL ilanından bu yana kadın cinayetleri daha da artmış, işsizlik rakamları zirve yapmış, işten atılmalar ve hak gaspları tüm toplumu en çok da kadınları mağdur etmiştir. Şimdi de aynı OHAL gerekçe yapılarak “8 Mart günü için miting başvurusu yapılmadığı” gibi anlamsız bahanelerle ya da “kapalı alanlarda kutlayın” fermanlarıyla, İstanbul ve İzmir’de yapılacak mitingler keyfi olarak yasaklanmıştır.
Bu yıl da kadınlar çözülmek bir yana artan işsizlik kıskacına, ucuz emek gücü olmaya, güvencesiz çalışmaya, aşağılanmaya, eve hapsedilmeye, artan şiddet ve tacizlere, KHK’lara, OHAL’e karşı seslerini yükseltmek, barış istemek için alanlara çıkacaklar. Kadınlar tüm engelleme çabalarına rağmen alanlarda yasakları tanımayacaklarını, taleplerini haykıracaklarını ilan ettiler bile. Yasak kararı ilan edilir edilmez önce sosyal medyada tepkilerini örgütlediler,“Kadın Dayanışması Engellenemez”, “Yaşam hakkımız, özgürlüğümüz, bedenimiz, emeğimiz için hayır demeye devam ediyoruz” diyerek seslerini ortaklaştırdılar bile.”
