“Millet gider aya, biz gideriz yaya” sözü misali geçmişe doğru seyahat ediyoruz. Türkiye’de etkisi 1000 yıl sürecek denilen 28 Şubat süreci de farklı bir iktidar eli ile devam ediyor ülkemizde. 28 Şubat süreci, bütün toplumun hafızasında travmalara neden olan yüzlerce olayla dolu. Toplumun büyük bir kesimini sosyal, hukuksal ve insani olarak ötekileştiren, dayatmacı ve antidemokratik bir baskı rejimi dönemi olarak tanımlanabilir bu dönem. Siyasi tarihimizde "Postmodern darbe" olarak adlandırılan 28 Şubat 1997'deki MGK toplantısı, Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanda tartışmalı bir dönemi başlatmıştı. O dönemde dünya demokrasi, hukuk ve bilim adına ciddi şeyleri tartışıyorken Türkiye de 28 Şubat’ı yaşıyordu. Geldik 2023 yılına. Dünyada birbirinden olağanüstü gelişmeler yaşanıyor. İngiltere, yapay zekâ ile hukuk alanında kararlar verecek uygulamalara başladı. Elon Musk, Tesla adlı elektrikli aracını tüm dünyaya pazarlayarak dünyadaki otomobil alanındaki ezberleri bozdu. Musk, Tesla aracını uzaya fırlattı ve uzaydan canlı yayın yaptı. Uzayda koloni kurulmasına yönelik ciddi projeler hayata geçiriliyor ve ülkeler bu çalışmalarını hızlandırdı. Drone teknolojisi ile beraber drone taksiler dünyanın farklı yerlerinde hizmet vermeye başladı bile. Çin, yapay bir güneş yapmayı başardı. NASA ay yüzeyinde su bulunduğunu açıkladı. Evrenin 3 boyutlu haritası çıkarıldı. Tesla, 1 milyon elektrikli araba üreten ilk şirket oldu. Yapay zekâ ile çalışan oteller hayata geçti, robotlar evlerdeki yerini almaya başladı. Paranın tahtını sarsan Bitcoin alım satım işlerinde kullanılmaya başlandı. Metaverse ile sanal bir dünya yaratıldı ve insanlar orada yaşam alanları kurmaya başladı. Sanal ve artırılmış gerçeklik ile beraber dünyayı gezmek oturduğunuz yerden mümkün hâle geldi. Giyilebilir teknolojiler gelişti ve hayatımıza girdi. 3D yazıcılar ile ev, araba üretilmeye başlandı… Yine 2023 yılına girdiğimiz ülkemizde 14 Mayıs’ta tarihi bir seçim yaşandı. Yeniden Refah Partisi kadın milletvekillerinin afişlerde resimleri kullanılmadı, kadın adaylar erkek adaylarla yan yana gelmedi, siyah bir görüntü kullanıldı. Hüda-Par, AKP listelerinden meclise girdi, “kadınları sahiplendireceklerini” açıkladı. Erdoğan, seçim meydanlarında Kılıçdaroğlu’nun teröristlerle beraber çekilmiş gibi gösterilen montajlanmış-kurgulanmış videolarını vatandaşa izletti. Daha sonra TV programlarında bunun kurgu olduğunu itiraf etti. AKP’li bakanlar istifa etmeden devletin ve bakanlıklarının bütün imkânlarını kullanarak milletvekilliği için sahaya çıktı. Muharrem İnce, “muhalefete muhalefet yaparak iktidarla mücadele etmeyi” başardı. Sinan Oğan, “Bir Türk milliyetçisini kesseniz Hüda-par ile aynı yere sokamazsınız” dedi ve Hüda-Par’ın olduğu oluşuma katıldı. Ülkemizde deprem oldu ve yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Depremde insanlar günlerce betonların altında yardım bekledi ve öldü. Kızılay vatandaşa çadır sattı. IMF’ye 5 milyar dolar borç verecek konumda dünya lideri olan devletimiz bizlerden zeytin, ekmek ve tam yağlı peynirin de aralarında bulunduğu kahvaltılık yardımı istedi (ve IBAN paylaştı). Geleneksel deprem yardım programlarında geleneksel olarak telefonla bağışlanan yardım miktarları yine yapılmadı ama havası atıldı. 2023 yılında yaşanan deprem felaketi de kaderden sayıldı. Millet gider aya, biz gideriz yaya” sözü misali geçmişe doğru seyahat ediyoruz. Türkiye’de etkisi 1000 yıl sürecek denilen 28 Şubat süreci de farklı bir iktidar eli ile devam ediyor ülkemizde. 28 Şubat sürecinde yaşadıklarımız yetmiyormuş gibi geçmişe yolculuk edercesine 2023 yılında da daha kötüsünü yaşamaya devam ediyoruz.