Salı, Nisan 30, 2024

Atatürk ve Cumhuriyet 100.yılında devletin değil halkın oldu

Bahattin Yücel
Bahattin Yücel
1949’da Nazilli’de doğdu. İ.Ü Edebiyat Fak. Tarih Bölümü mezunu olan Yücel 1976-77 yıllarında Vatan Gazetesi’nde yöneticilik yaptı. TÜRSAB’ın genel sekreterliği ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerini de yürüten Yücel 19 ve 20.dönemde milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Yücel 54.Hükümette Turizm Bakanı olarak görev aldı. Yücel’in anılarını topladığı; “Ankara’da Sıcak bir yaz günü” ve Türkiye’de turizmin gelişimini anlatan “Turizm” adlı kitapları bulunuyor.

2.Mahmut Döneminden bu yana ülkede sağ siyasetin ideolojik temelini oluşturan Nakşibendi tarikatının yönetimin siyasal formasyonunu belirlemesinin doğal sonucu; Cumhuriyet’in devlet kurumlarınca sahiplenilmesinden vaz geçilmesiydi

Kapitalizmin pazarı genişletme amacıyla başlattığı paylaşım savaşlarının, ilkinin sona erişiyle tasfiye edilen İmparatorlukların arasına, 1918 yılında Osmanlı Hanedanı da katıldı.

Birinci Dünya Savaşı öncesindeki yüzyılını, Dünyadaki gelişmeleri izleyip egemenliği altındaki toprakları korumak yerine, Hanedanının geleceğini kurtarmak üzerine kurgulayan Osmanlı siyaset anlayışı, kaçınılmaz sonunu engelleyemedi. “Devlet-i Al’i Osman” (= Osman Ailesinin Devleti) Millet Meclisinin 1 Kasım 1922 günü yapılan oylamasıyla tarihe karıştı.

Saltanatın kaldırılmasının-ilgası-ardından bir yıl sonra, Meclis ‘te katılanların oy birliği ile ilan edilen Cumhuriyetin 100.Yılını kutluyoruz. AKP’nin tek başına iktidara geldiği 2002 yılından başlayarak, günümüzde süren 21 yıllık dönemde farklı bir evreye giren Cumhuriyet, yüzüncü yaşında tarihsel bir dönüşümün eşiğinden geçiyor. Atatürk’ün tartışılmaz liderliğindeki -1923-1938- dönemi. İnönü’nün Cumhurbaşkanlığını üstlendiği  1938-1950- arasında geçen 12 yıl. DP’nin serbest seçimle geldiği 10 yıl süren tek parti iktidarı -1950-1960- 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası iş başına gelen 1.Koalisyonlar Dönemi  -1961-1965- AP’nin tek başına iktidar olduğu -1965-1971- yılları, 2.Koalisyonlar Dönemi -1973-1980-, ANAP’ın tek başına iktidarı-1982-1991- 3.Koalisyonlar Dönemi -1991-2002-  Ve 2002 yılından günümüzde süren AKP İktidarı.

Yukarıdaki tarih aralıklarına bakarak, Cumhuriyetin 100 yıllık geçmişini 9 ayrı bölüm altında incelemek de mümkün.

İlk bakışta; 2017 yılında gerçekleşen anayasa değişikliği ile Cumhuriyetin, kuruluş sürecinde amaçlanandan farklı bir yöne evrildiği ve temel ilkelerinden hızla uzaklaşıldığı fark ediliyor. Anayasadaki değiştirilemez sayılan “laiklik” kavramının, AKP döneminde hayli aşındığı ve iktidarın uygulamalarıyla, fiilen ortadan kaldırılmaya çalışıldığı anlaşılıyor.

Kuşkusuz laiklik değiştirilmesi belirlenen tek hedef değil. Mali denetim, kazanç yerine tüketimden alınan eşitsiz vergi sistemi, toplumda devlet kurumlarına duyulan güvenin en aza indiği yargı ve kuşkusuz kamu kaynaklarının, bu siyasal çizgiyi destekleyen iş çevreleri arasında paylaştırılması. Son yirmi yılın temel karakteristiği olarak tanımlanabilir.

Sayılanlar; Cumhuriyetin 100 yılının beşte birini AKP Yönetiminde tek parti iktidarında geçiren, 21.YY Türkiye’sinin yönetim ilkelerini belirgin ipuçları. Kamu kuruluşları da AKP’nin felsefesine tam uyum göstererek, tek kişi iradesinin yüceltildiği bu “parti devleti” oluşumuna katkıda bulundular.

Özellikle Anayasanın çoğulcu demokrasiye izin veren temel ilkelerinin, tartışmalı oy pusulalarının geçerli sayılmasıyla başlatılan süreçte muhalefetin tepkisiz kalması, rejim değişikliğinin yeterince  tartışılmasını engelledi.

Faizlerin bilinçli düşürülmesiyle, ülke tarihinin en büyük sermaye transferi gerçekleşti. Bu kez tepkisizlik sırası sessiz kalan sermayedeydi.

Sonunda sıra kaçınılmaz olarak, 100.Yılını kutlamaya hazırlandığımız Cumhuriyet’e geldi.

2.Mahmut Döneminden bu yana ülkede sağ siyasetin ideolojik temelini oluşturan Nakşibendi tarikatının yönetimin siyasal formasyonunu belirlemesinin doğal sonucu; Cumhuriyet’in devlet kurumlarınca sahiplenilmesinden vaz geçilmesiydi. Daha önce hastalık gibi masum bahaneler öne sürülerek verilen tepkiler, bu kez yerini Hamas-İsrail çatışmasına bıraktı. Aranan bahane bulunmuştu. Geçmişte sağ iktidarların cesaret edemedikleri, Cumhuriyetin devlet korumasında kutlanmasından vaz geçilmesi, 100.Yıldönümünde uygulanmaya çalışıldı. Partili -sonradan- diplomatlar, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını erteleyen kararları, peş peşe aldılar.

Ölümünün ardından; 2.Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün “devletimizin banisi” olarak tanımladığı Atatürk’ü görmezden gelen afişler hazırlandı.

İktidar kendi inançlarına göre biçimlendirdiği devleti, cumhuriyeti sahiplenmekten açıkça alıkoyuyordu. Yaşam biçimlerini devletin korumasından bekleyen Cumhuriyetçilerin de; bazı muhalefet partileri gibi karşı çıkmayacakları düşünülmüş olmalıydı.

Cumhuriyetin ve bu ülkenin kurucusu Atatürk’ün, ülkenin ortak paydası oldukları, seçmenlerin en az % 65’inin tam desteğini aldıkları, kısa sürede ortaya çıktı. Ülkenin görünebilen her yeri bayraklar ve Atatürk posterleri ile donatılınca gerçek fark edildi.. En üst düzeyde resmi ağızlardan, bayrak asma duyuruları yapıldı. Birden bire darphanenin Cumhuriyetin 100.Yıldönümü anısına hatıra parası bastırdığı duyuruldu.

AKP uzun yıllar devletin korumasında kutlanan Cumhuriyet Bayramının, 100.Yıldönümüne halkın özgür iradesi ile sahip çıkmasını sağladı.

Atatürk ve Cumhuriyet 100.Yaşında devletin değil halkın oldu.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

Bahattin Yücel
Bahattin Yücel
1949’da Nazilli’de doğdu. İ.Ü Edebiyat Fak. Tarih Bölümü mezunu olan Yücel 1976-77 yıllarında Vatan Gazetesi’nde yöneticilik yaptı. TÜRSAB’ın genel sekreterliği ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerini de yürüten Yücel 19 ve 20.dönemde milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Yücel 54.Hükümette Turizm Bakanı olarak görev aldı. Yücel’in anılarını topladığı; “Ankara’da Sıcak bir yaz günü” ve Türkiye’de turizmin gelişimini anlatan “Turizm” adlı kitapları bulunuyor.
spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI