Asgari ücret 11400 liraya yükseldi. Açıklandığı gün 485 dolardı. Cuma günü daha yeni maaşlar ele alınmadan 450 dolara düştü. 2007 yılında asgari ücret dolar bazında 525 dolardı. Bugünkü asgari ücret olan 450 dolar aslında 2007 yılının çok altında. Dünya gündemi… Yine merkez bankalarının faiz kararları etkiliydi. İngiltere Merkez Bankası (BOE) beklenti olan 25 baz puan değil, 50 baz puan artırdı. Yüksek gelen enflasyon verisi bu artışı tetikledi. İsviçre Merkez Bankası da 25 baz faiz artırdı. Fed başkanı Jay Powell, bu yıl içinde en az iki artış olabileceğini belirti. Faiz artışı yapıp enflasyona karşı en başarılı sonuçları alan Fed bile iki artış diyorsa; dünyayı yeni bir faiz artışı başlar mı endişesi sardı. Avrupa Merkez Bankası, zaten eylül ayında faiz artıracağının sinyalini çok net vermişti. Likitide azalmalı. Faiz artırmaktan ziyade bence FED ve ECB son yıllarda piyasaya enjekte ettiği likitideyi geri çekmeli. Yüksek faiz ve yüksek enflasyon var iken likiditeyi düşürmek sorunları gelecek adına düzeltebilir aslında. Ama durgunluk var iken buna cesaret edebilirler mi? Bilemiyorum. Dünyanın en büyük sorunu ise kuraklık. Başta Amerika olmak üzere yağmursuz geçen mevsim çiftçileri doğal olarak da gıda fiyatlarını çok olumsuz etkileyecektir. Gıda enflasyonu dünyanın başına bela olabilir.
Faizin yatırımcı çekebilmesi için reel faiz gerekir. Reel faiz için de faizlerin %50 üstüne çıkması gerekir. O zaman da ülkede kredi ve tüketim durur. Bankalar ciddi zararlar yazar. 
TÜRKİYE GÜNDEMİ… Faiz şimdilik %15. TCMB tahmin ettiğim ve geçen hafta yazdığım gibi gösterge faizini %15 seviyesine çekti.  Piyasanın beklediğinin çok altında bir artış oldu. Bir anda %25 seviyesine çekseler dövizin artışını geçici olarak durdurabilirlerdi ama istenilen yatırım gelmezdi. Faizin yatırımcı çekebilmesi için reel faiz gerekir. Reel faiz için de faizlerin %50 üstüne çıkması gerekir. O zaman da ülkede kredi ve tüketim durur. Bankalar ciddi zararlar yazar. Şimdi bankaların elindeki tahvilleri alıp yerine yeni faizli tahvil verecekler büyük olasılık. %50 seviyesine çekselerdi faizi, bu değişimin devlete ve piyasaya maliyeti daha yüksek olacaktı. Böyle usul usul faiz artırıp sindire sindire tahvil değişimlerini yapmak mantıklı. Seçim bu taktiği tehlikeli hale getiriyor. Hem faizin hem kurun yükseldiği bir ortamda yılsonuna kadar alım gücü düşecektir. Enflasyon yükselecektir. Kurdaki %1’lik artışın enflasyonu %0,30 artırdığını daha önce yazmıştım. Haziran ayı boyunca dolar %21 arttı. Bunun enflasyonu %7 yukarı taşıma olasılığı kuvvetli. Diğer yandan dünya emtia fiyatları dibe çok yakın gibi duruyor. Buralardan yeniden hareketlenirse bize çarpan etkisi yapabilir. MB faizi ekonomik koşullara göre düşürür, çıkarır, pas geçer. Para piyasasını yönlendirmeye çalışır. Faizi neden indirdin, neden çıkardın demek doğru değil. Türkiye’deki sıkıntı Erdoğan kaynaklı. Ekonomik verilere göre değil Nas’a göre faiz belirleniyor. Tüm dünya düşürürken çıkarılıyor, dünya çıkarırken düşürülüyor. Bakın yine dünya faiz artışının sonuna gelmiş durumda. 2024 ile birlikte indirmeye başlayabilir. Biz çıkarmaya başladık. 2021 eylül ayında faiz düşürme kararı verdiklerinde; “Herkes yükseltmeye hazırlanırken düşürmek saçmalık. Bu işin sonu ağa ile maraba fıkrasına benzeyecek” diye yazmıştım. Zarara uğrayan sadece ağa ile maraba olsa yine neyse. Bu kadar karşı çıkmamıza karşı olan bizlere oldu. Ağzımızda kötü bir tat kaldı.
Vurkaçcılar ekim ayıyla çıkar. Tek çareleri var. Varlık fonundaki değerlerimiz satmak. THY filan. Sonra sırada TAİ filan var. Onların satışı için şimdiden kendinizi hazırlayın. Nasılsa deli gibi bu satışları da alkışlayacaksınız.
Asgari ücret 11400 liraya yükseldi. Açıklandığı gün 485 dolardı. Cuma günü daha yeni maaşlar ele alınmadan 450 dolara düştü. 2007 yılında asgari ücret dolar bazında 525 dolardı. Bugünkü asgari ücret olan 450 dolar aslında 2007 yılının çok altında. Dolar dikkate alarak Türkiye’deki enflasyonu dengeliyorsunuz ama ABD enflasyonunu atlıyoruz.  2007 yılındaki 450 dolar ile alabildiğinizi bugün alamazsınız. Üzerinde 15 yıllık birikmiş ABD enflasyonu var. Buradan bakarsınız asgari ücrette ciddi değer kaybı göreceksiniz. AKP SEÇMENİNİN TESELLİSİ…  AKP dönemi ile AKP öncesi yirmi yıllık süreyi kıyaslama alışkanlığı devam ediyor. Önceki dönemde, bu döneme göre dolar daha çok artmış. En önemli konuyu atlıyorlar. 1984’ten beri Türkiye’de serbest kur rejimi vardı. Döviz kendi başına hareket ediyordu. Oysa 2018 yılında 200 milyar dolar ve 2021 yılı sonundan seçime kadar bir 200 milyar dolar daha yakılarak toplamda 400 milyar dolar müdahale edildi. Eğer edilmeseydi bugün dolar büyük olasılık 30 lira civarındaydı. 2002 yılını dolar 1,5 lira ile kapadı. O tarihten bu tarihe ABD ve Türkiye enflasyonunu üstüne koyun, haziran ayında doların 37 lira olduğunu göreceksiniz. Bu tam 24,6 katı demek. Bu arada devletin üstüne bir de 125 milyar dolarlık KKM riski yığıldı kaldı. Bir de “Kafeler, oteller tıklım tıklım. Beyaz eşya, araba alacağız, bulamıyoruz” söylemi var. 2001 yılında mevcut iktidar yandaşlarına da bunun normal olduğunu o zaman anlatamamıştık. Bugün de AKP seçmenine anlatamıyoruz. Üretim ile değil ithalat ve tüketim ile büyüyoruz. ALKIŞA HAZIR OLUN... Bugün çok daha zor durumdayız. Nitelikli yabancı yatırımcı gelmez bu ülkeye. Sebeplerini bir önceki yazımda belirtim. Vurkaçcılar ekim ayıyla çıkar. Tek çareleri var. Varlık fonundaki değerlerimiz satmak. THY filan. Sonra sırada TAİ filan var. Onların satışı için şimdiden kendinizi hazırlayın. Nasılsa deli gibi bu satışları da alkışlayacaksınız.
Dolar/TL haftayı 25-25,80 lira arasında geçirebilir. Bist 100 4980 puanın altında kalmaz. 2080 doların üstüne çıkmadığı müddetçe altından uzak durun. Euro/USD 1,08 üstünde kalmayı becerdiği müddetçe 1,1180 ve 1,14 hedefe yeniden girer.
PİYASA… Dolar/TL: Yukarıda belirtiğim dolar 2002 yılında 1,5 liraydı. O tarihten bu yana ABD ve Türkiye enflasyonlarını üstüne koyarsanız Haziran ayı ile birlikte 37,30 lira olması beklenebilirdi. Teknik ise 28 ile 34 lira arasını hedef gösteriyor. Buraya bir iki haftada gitse rahatlasak çok iyi olurdu.  Bu hafta bayram haftası olduğundan  haftayı yatayda geçirebiliriz. Ama sonraki haftalarda bir sıçrama yapmalı. Haftayı  25 ile 25,80 lira arasında geçirebilir. Türkiye kapalıyken umarım sıçrama gerçekleşmez. Peki bu sıçrama olursa sonrasında ne olur!? Bence gevşeyecektir. Ama KKM tavşanında olduğu gibi %40’ları geçen sert bir gevşeme olmayacaktır. O günden beri yazıyorum. Son tavşan KKM hesabıydı. Bugün dolar 40 lira olsada koşup dövizini bozacak insan çok az. 2021 yılı sonunda bankalardaki döviz mevduatının toplam mevduata oranı %65 seviyesindeydi. Bugün %40 seviyelerinde. Elinde tutanların %35’i, dolar 10 lira da olsa, 100 lira da olsa dolarını tutanlar. Bu oranın altına son 25 yılda hiç gelinmedi. Geriye %5 daha bozum kalıyor. Ondan sonra top yabancı girişinde.  Dolar 30 liranın üstüne, tahvil faizleri de %25 civarına gelirse Türkiye’ye gelirler yavaş yavaş.  Dolar zirvesinden %25 civarı gevşer. Turizm ve yurtdışında çalışanlarımızın gelmesi de dahil. Diyelim 32 lirayı gördü. Tahvil alış ortalamaları da %20 oldu. Ekim gibi Tahvili %15 ortalama ile satıp 25 lira ortalama ile dolarlarını alıp dönerler. Bist100: İki hafta önce “5200 puanın altına gelmediği müddetçe yukarı hareketi daha yüksek olasılık, 5710 puan önemli bir direnç” tahmininde bulunmuştuk. Orayı kıramadı. Destekler 5200 ve 4980. Özellikle 4980 puanın altında kalmaması gerek. Kalmayacağını düşünüyorum.  Görüşümde değişiklik yok.  Bist100’ün 20 yıllık dolar direnci 2,60 dolar. Bu sene yine buralardan döndük. Hafta kapanışı 2,20 dolar. Yabancı alışı var iki haftadır. 575 milyon dolarlık alım yaptılar. Payları %28 den %29 üstüne yükseldi. Ama bu alışlar, 2,60 doları kırmaya yetmez bence. Altın/ons: Yedi hafta önce “Çok net, üçlü tepe görünüyor. 2080 doların üstüne çıkmadığı müddetçe altından uzak durmanızı öneririm. Eğer üçlü tepe formasyonu çalışacaksa bundan sonraki haftaların kapanışı hep 2016 doların altında kalacaktır” yazmıştım. Bloomberg altın fonlarındaki düşüşü yazıyor bir süredir. Bankacılık krizi ile düşüş durup fonlarda bir miktar artış olmuştu. İki aydır yine azalış görülüyor. Major merkez bankalarının 2023 yılında faiz artışına devam söylemleri teknik olarak zayıf duran altın üstündeki baskıyı artırıyor. Teknik olarak geçen haftanın kapanışı üçlü tepe formasyonunu teyit etti. 1865, 1810 dolar destek. Buralardan tepki gelse bile formasyonun hedefi 1750 dolar ile 1680 dolar arası bir yerler olacaktır sanırım. Euro/USD:1,08 üstünde kalmayı becerdiği müddetçe 1,1180 ve 1,14 hedefe yeniden girer. İlk hedef 1.11. Burayı kırıp üstünde kalmalı. Yoksa teknik euro aleyhine bozulmaya başlar. Eylül ayına kadar ECB faiz toplantısı olmayacağına göre FED’in temmuz kararı etkileyecektir yönünü. Bitcoin: Bir sürü olumsuz haber var iken Blackrock, bitcoinin spot EFT sistemine alınması için başvurusunu piyasa bence abartılı satın aldı. Bu haber 29000 dolar üstünde tutunmasına yetecek mi bakalım!? 31500 dolar üstünde kapanış yapmadığı müddetçe bence umutlanmayın. Nisan ayı başından beri bunu yazıyorum, biliyorsunuz. Brent Petrol: Çin teşviğinin durgunluğu aşmaya yetmeyeceği anlaşılınca petrol fiyatları geçen hafta yine gevşedi. 70 ile 78 dolar arasında sıkışma devam eder. 70 doların altına gelmesini beklemiyorum artık.