MHP Lideri Devlet Bahçeli, Perşembe günü belirlenecek politika faizine ilişkin olarak, "Faiz artışı beklentilerini yükseltmek amacıyla küresel finans çevreleri Para Politikası Kurulu'nun toplantısına kilitlenmiştir. MHP'nin faize bakışı bellidir, değişme göstermemiştir. Türkiye'nin ekonomik huzuru elde etmesi için alınması gereken kısa dönemli bazen can yakan tedbirler vardır ve bugünkü külfete katlanmak kaçınılmaz hale gelmektedir" dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

- Çağa ve zamana yönelik mesajlarımızın taşıyıcı kolonu gençlerdir. Medeniyetler ve milletler mücadelesindeki konumumuzu kavrayan bir gençlik inmeyen sancak, vazgeçmeyen atılganlık, geri adımı olmayan taarruz bilincidir. Sevgi ve saygıyı rehber edinen kim varsa güzel ahlakın yörüngesine girmiş demektir. Sınavlar gelip geçer, okullar biter gider. Geçmişte hüzünle alınan karneler bir zaman sonra yalnızca tebessümle hatırlanıyor. Mesele karnenin muhtevası, notların düşük ya da yüksekliği değil onu alanın insani ve vicdani tecelli seviyesidir. Ülkemizde 27 milyon öğrenci vardır. Bu sayı pek çok ülkenin nüfuslarından fazladır. Zenginlik de buradadır. Var oluşun sırrını çözme çabası göstermeden, cevabı aranan ne, nasıl, nerede, niçin, ne zaman sorularına anlamlı karşılıklar bulmadan atılacak her adım boşluğa düşecektir. Türk ve Türkiye yüzyılı hedeflerine ulaşmanın koçbaşı gençlerimizdir. Türk gençliği alfabenin hiçbir harfi ile sınırlanıp tasnif edilemeyecektir. Geniş ve gerçekçi bir mutabakat kurularak üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler de çok uzak değildir.

- Siyasi çalışmaları rölantiye alamayız. Hız kesmeden sahadaki çalışmalara devam edeceğiz. Zaman çalışma zamanıdır. Biz hedefleri büyük, heves ve heyecanları küçük bir hareket değiliz. Bugüne olduğu kadar geleceğe karşı da görevlerimiz olduğunu biliyor ve mücadele ediyoruz.

- Bizim anlayışımızda insanın bittiği yerde yine insan başlar. İnsana varmak için de insanlar arasından geçmek şarttır. İnsan onuru ise savunmamız gereken cevherdir. Her an seçim olacakmış gibi tüm demokratik ihtimallere hazır olmak zorundayız. Türkiye yeni bir seçime doğru ilerleyiş kaydetmektedir. MHP bu seçimlere hazırlık sürecini başlatmıştır. Takip edeceğimiz birinci hedef mevcut belediye başkanlarımızı muhafaza ederek üzerine daha çoğunu eklemektir. İkinci hedefimiz muhalefet belediyelerinin yürek yaralayan hallerine son vermektir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta elde edilen başarıyı mahalli idareler ile perçinlemek boynumuzun borcudur. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere diğer tüm büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinin Türkiye'nin yükselen marka değerine göre yönetilmesi gerekir. İstanbul 5 yılını kaybetmiş, tarihin gerisine düşmüştür. Aynı durum Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Mersin, Tekirdağ, Hatay için de geçerlidir. CHP'li büyükşehir belediye başkanlarının ayak oyunlarından, fısıldayan kulislerden, kongre hesaplarından, çıkarların yarışından başka bildikleri tek bir şey yoktur. Hizmet değil hezimet vaat edenlerin şehremini olmaları hepimiz adına bir vebaldir.

- Siyasi parti gruplarının hoşgörü ve uzlaşması ile yeni bir anayasa ülkemize kazandırılmalıdır.

- Dünya genelinde birikmiş ekonomik sorunlar hepimizin malumudur. MHP yeni kabinenin ekonomi politikalarına güvenmektedir. Ekonomi politikaları birleşik kaplar gibi eşgüdüm halinde uygulanıp insan ve toplum huzurunu dengelediği sürece başarılı olacaktır. Türkiye'mizin küresel ticaretten aldığı yap yüzde 1.02'dir. Bugün 27 ihracatçı sektörde faaliyet gösteren 115 firma ihracat yapmaktadır. Toplumun her kesimini kurdaki dalgalanmalara karşı emniyete almak, alın terinin karşılığını adil şekilde dağıtmak ekonomi yönetiminin sorumluluğudur.

- Faiz artışı beklentilerini yükseltmek amacıyla küresel finans çevreleri Para Politikası Kurulu'nun toplantısına kilitlenmiştir. MHP'nin faize bakışı bellidir, değişme göstermemiştir. Türkiye'nin ekonomik huzuru elde etmesi için alınması gereken kısa dönemli bazen can yakan tedbirler vardır ve bugünkü külfete katlanmak kaçınılmaz hale gelmektedir. Muhalefetin ekonomideki beyhude iddiaları sonuçsuzdur.

- Milletvekili almak için CHP'ye postunu seren sonra ilk zelzelede gidenler siyasi ahlakın yüz karalarıdır. Bunlar dün de bugün de güven vermeyen siyasi timsarlardır. Vekil olduğu partisinin adayına oy vermediğini pişkince açıklayanların, çıkarlarına nasıl kul köle olduğu sabittir. Bu ahlaki yanılma bizim sorunumuz değilse bile yeni bir Babacan vakasını Türk siyaset ve demokrasi hayatının hak etmediğini söylememiz sorumluluğumuzun gereğidir. Batan gemiyi ilk terk eden korkaklar ve korsanlardır. Batık gemiyi limana sağlam götürmekten bahseden Kılıçdaroğlu'nun, baba oğlu arasındaki saltanat kavgasından nasıl çıkacağı merak konusudur. Hançer üstüne hançer yiyen CHP'li yöneticilerin pişmanlık içinde özür dilemesi, yararsız bir sızlanmadır. Mensuplarının birbirine güvenmediği bir siyasi bünyenin kadavraya dönüşmesi kaçınılmazdır.

- Sayın Abbas, Uygur Türklerine terörist demek günahtır, cinayettir, rezalettir. Türk milletine iflah olmaz bir saygısızlıktır.

Editör: Doruk Çakar