Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Cuma namazını Bursa Ulu Cami’de kıldı. Namazın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, şöyle konuştu: “Bursa’dayız, dün akşam geldik. Bugün buradayız, yarın buradayız. Toplam üç günümüzü Bursa’da geçirmiş olacağız. Büyük bir seçim zaferinden sonra Bursa’dayız. Eşimin memleketi, kızım İpek’in ismini aldığı memleket Bursa’dayız. Biraz önce Ulu Cami’deki Cuma namazı çıkışındaki Filistin’e destek olan ve İsrail’i protesto edenlerin sesini duyurmak üzere bir iki kelam etmek gerekirse, ABD Parlamentosu Temsilciler Meclisinde büyük bir utanç yaşandı. Bir savaş suçlusu, katliam suçlusu Netanyahu dakikalarca birileri tarafından alkışlandı. O vicdansızlara sormak gerekir. Neyi alkışlıyorsunuz? Yüzde 70-80’i kadın ve çocuk olan 40 binden fazla kişi katledilmiş, ambulansları vuruyorlar, hastaneleri vuruyorlar. Revirleri, sığınmacı kamplarını vuruyorlar. ‘Burada toplanıp insani yardım alacaksınız’ diyorlar, o toplanılan yeri vuruyorlar. Bunu yapan Netanyahu ABD’de alkışlanıyor. Tabii protesto eden ve kahramanca orada duruşunu gösterenleri tebrik ediyorum ama o alkışlayanlar, Netanyahu kadar büyük bir insanlık suçu işlemişlerdir. Bunu kimse unutmasın. Bir katliamcıya cesaret vermek, katliama ortak olmaktır. Bunu kimse unutmasın. Biz Filistin davasının arkasında olmaya devam ediyoruz. Ecevit, Deniz Gezmiş’ten beri devam ediyoruz. Devam edeceğiz bundan sonraki süreçte de… Sosyalist Enternasyonal’de Başkan yardımcısıyım, Başkanımız Pedro Sanchez, İspanya Başbakanı, ülkesinde Filistin’i tanıdı. Bütün sol partilere, sosyal demokrat partilere aynı çağrıyı yapıyoruz. Bir kez daha buradan Bursa Ulu Cami’nin avlusundan tekrarlıyoruz. Bu mezalimi bitirin, hiç unutulmasın ki Bosna’da bunlar yaşanırken Avrupa ve dünya susuyordu. Şimdi BM 11 Temmuz’u soykırım günü ilan ediyor. 30-29 sene sonra ‘Soykırım’ desen ne olur? Soykırıma mani olmadıktan sonra. Unutulmalısın ki Aliya İzzetbegoviç’in şöyle bir sözü var. Sürekli tekrar etmek gerekir. ‘Unutulan katliamlar tekrarlanır.’ Unutmamak lazım yaşananları. Filistin’e 30 yıl sonra, ‘Efendim, bugün Filistin’i anma günü’ demek değil bugün bu katliama ‘Dur’ deme zamanıdır. Burada Filistin’i destekleyen ve İsrail’i protesto eden kardeşlerimize de destek verdik, destek veriyoruz. Onların sesini duyuyoruz. Bütün Türkiye siyasi parti ayrımı olmaksızın Filistin’in arkasındadır. İsrail yaptıklarının karşısındadır.”

‘TÜİK sadece yalan atmıyor, vatandaşın cebine elini atıyor’

Özel, CHP’nin TÜİK hakkında yaptığı suç duyurusuna takipsizlik kararı verilmesine ilişkin soruya, “Bir kere örneğin Sinan Ateş davasının iddianamesini hazırlayıp, katillerini hakim karşısına çıkarmak 1,5 yıl sürerken, TÜİK’in verileri oynayıp, daha doğrusu ev kirası 20 bin lira, daha yeni teyze geldi, ‘10 bin lira alıyorum, ev kiraları 20 bin lira. Açım ve açıktayım evladım’ dedi. Belediye Başkanımıza, Sayın Bozbey’e havale ettik. Elinden tutarsa karnını doyuracak. Bu haldeyken insanlar TÜİK ne yapıyor? 4 bin 800 lira ev kirası ilan ediyor. TÜİK’e soruyoruz, ‘Kardeşim sen bu enflasyonu 70 buldun ama teyze yüzde 150 hissediyor. Sen bunu nasıl yüzde 70 buldun?’ deyince, ‘Ev kirasına baktım, 4 bin 800 lira’ diyor. Bursa’da başını sokacak 4 bin 800 liraya ev varsa, TÜİK gelsin tutsun o evi. Var mı Bursa’da böyle bir ev? Bak bütün Bursalılar burada. Bunların tamamı içeriden, Cuma namazından çıkmış, Bursa’nın çeşitli yerlerinden insanlar. Her şey pahalı ama TÜİK’e göre 4 bin 800 lira. Biz buna suç duyurusunda bulunduk. Çünkü TÜİK sadece yalan atmıyor, vatandaşın cebine elini atıyor. Onun açıkladığı fiyata göre emekliye zam veriliyor. Onun açıkladığı enflasyon oranına göre emekli zam alıyor. Asgari ücretliye zam yapılacak olsa onun verileri ile yapılacak. Onu bile yapmıyorlar. Memurlar ona göre zam alıyorlar, işçiler ona göre zam alıyorlar ama maalesef ve maalesef büyük bir haksızlık içinde. Biz bunu şikayet edecek bir yer bulamadık. Her yere şikayet ettik olmadı. En son savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Hemen jet hızıyla reddetmişler. O savcıya şunu sormak istiyorum. Maaşını, TÜİK’in yaptığı hesaplar üzerinden gidip de alışveriş yapsın bakalım. Bu maaş ona yetiyor mu? O savcının aldığı maaş bugün bu insanların aldığı maaşın da kat be kat üstünde. Herkes geçim zorluğu yaşıyor. Takipsizlik kararı vereni gerçekten vicdansızlıkla suçlamak zorundayım. Hani yargı mensuplarına böyle bir şey demem ama TÜİK’in yaptığına takipsizlik veriyorsa, senin de alacağım unvan vicdansızlıktır” yanıtını verdi.

‘Tayyip bey bütçeyi kesmeye çalışıyor, burası yanlış’

Özel, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin bir önceki belediye başkanı hakkında suç duyurusunda bulunulup bulunulmayacağına ilişkin soruyu, “Kamu görevlileri görevini yaparken bunu aksattılarsa bundan sorumlular. Ama şöyle bir durum var. AKP, MHP, CHP olsun, SGK’ya parayı ödemeyen kişi bunu zimmetine mi geçirmiş, o şehre mi harcamış? Ona bakmak lazım. SGK’ya parayı ödemedi diye şimdi belediyelerin üstüne gidiyorlar ama o para oradan kesildiğinde bu teyzenin kursağından kesilecek. Teyze, ‘Açım, bana yardım edin’ dedi. Şimdi Tayyip Bey bu bütçeyi kesmeye çalışıyor, burası yanlış. Onun dışında geçmişte bir belediye bütçeyi doğru yönetmiştir, biri kötü yönetmiştir. Onlara ayrı ayrı bakmak lazım. Bütününe bir şey söylemek güç” şeklinde yanıtladı.

Erken seçim talebinin her geçen gün sokakta arttığını görüyorum’

Özel, “31 Mart günü AKP’lisi, MHP’lisi bize oy verdi. Niye verdi? Emeklinin sesini duyuracağım diye verdi. Biraz önce içeride, dışarıya çıkarken onlarca emekli geldi. ‘Mücadeleye devam, sesimizi sen duyuruyorsun, devam’ dedi. Biz insanlardan 31 Mart’ta oyu böyle aldık. 31 Mart günü dedim ki, ‘Bu seçim sonucu tek başına CHP’nin başarısı değil. Bunun için AKP’lisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi oy verdi, ben bu seçim sonucuna dayanarak, erken seçim istemem. Ama millet isterse onu dile getiririm.’ Şimdi öyle bir noktaya geldi ki asgari ücret zamlanmıyor. Yılda dört kez zam yapacağız diyorlardı. İlk ayarlamayı bile yapmadılar. Asgari ücretliyi açlık, sefalet, yoksulluğa terk ettiler. Emekli maaşına yaptıkları zam ocak ayındaki 10 bin liranın bile gerisinde. Ocak ayında 10 bin lira 25 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün 12 bin 500 lira 20 kilo dana kıyma alıyor. Yani 5 kilo dana kıyma ocaktan bugüne emeklinin mutfağından, kursağından çalınmış durumda. Şimdi hal böyle olunca geçim olur mu? Geçim olmaz. Ne dedik? ‘Geçim olmazsa seçim olur.’ Ben erken seçim talebinin her geçen gün sokakta artığını görüyorum. Her geçen gün sokakta erken seçim talebinin arttığını görüyorum” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi