MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılması isteğini yineledi. Bahçeli, “TTB isimli bölücü yapılanma bir defa vatansever Türk hekimlerini temsil edemez, onların çatı kuruluşu olamaz. Nerede bir melanet varsa TTB Başkanı ve işbirlikçi yönetimi oradadır. Bunlar bir avuç millet ve devlet muhalifidir. PKK’nın HDP’nin yolundan giden bunlardır” ifadesini kullandı.
Bahçeli, TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
– Doğudan batıya bir araya gelen gönüller bu coğrafyayı vatan yapmıştır. Beraber ağlayıp beraber gülen, bayram günlerinden tutulan yasa kadar bir arada olan millet bölücü emellerin eline geçmeyecektir. Nevruz kardeşlik bağlarımızın sembolüdür. Aynı şekilde bölücülerin, hain çevrelerin değil Türk milletinin ebedi bayram günüdür. Hafta sonu düzenlenen sözde nevruz bu yıl da ağır tahriklere sahne olmuştur. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere pek çok ilde korsan nevruz düzenlenmiş, bu sayede devlet ve millet karşıtları fitne saçmışlardır. Kan içici vampirlere izin verilmeyecektir. Gücümüzü birleştirdiğimizde bu düzeni değiştireceğiz açıklaması yapan HDP Eş Başkanı bölücülüğü ve terörün sözcülüğünü yapmıştır.
– CHP’nin Demirtaş’a “barış insanı” demesi, buhran içinde kalmış zihnin hezeyanıdır. Bir teröriste barış insanı demek barışa ihanettir. Teröristin yeri TBMM değil demir parmaklıklar arkasıdır.
– Hiçbir densiz Atatürk ve Çanakkale üzerinden yeni bir kutuplaşma sayfası açmaya yeltenmemelidir. Çanakkale Türk milletinin bağımsızlık ve beka kalesidir. Çanakkale Türkiye Cumhuriyetinin önsözüdür.
– Türkiye’yi kötüleme yarışına girenlerin soyunun sopunun nereye dayandığı meçhuldür. Sözü yalan, özü yalan olanların sırtını yasladıkları çevreler karışıktır, karanlıktır, kalleştir.
– Bizim anlayamadığımız, 1915 Çanakkale Köprüsü’nden rahatsızlık duyanların gecikmeksizin ortaya çıkmalarıdır. Bazı sakat zihniyet sahipleri geçiş ücretlerini bahane ederek karalama kampanyasına başlamıştır. O köprüden siz de geçeceksiniz. Neden kızarıyor, bozarıyor, çılgına dönüyorsunuz? Bu köprü ülkemizin gururudur. Bu kadar mı gözünüz körleşti, gönlünüz köhneleşti. Bari susulacak yerde konuşmayın da uzaktan bakan sizi adam zannetmesin. Yüze yüze karşıya geçebilirsiniz, buna engel yoktur.
– Bizim kıstaslarımız, anlayış ölçülerimiz gayet berraktır. Türkiye’ye nefret besleyenler bizim karşı cephemizdir. Türk milleti ile kimin sorunu varsa bizim de onlarla görülecek hesabımız vardır. İhanete çanak tutan, hak ve hukuktan bahsedenler, kötüler ve köksüzlerdir. TTB isimli bölücü yapılanma bir defa vatansever Türk hekimlerini temsil edemez, onların çatı kuruluşu olamaz. Nerede bir melanet varsa TTB Başkanı ve işbirlikçi yönetimi oradadır. Bunlar bir avuç millet ve devlet muhalifidir. PKK’nın HDP’nin yolundan giden bunlardır. Zillete düşen bunlardır. Bizim haklı eleştirilerimiz bu kuruluşun yönetimindeki Türkiye düşmanları ile ilgilidir. Bir uzman çavuşumuzun bir hastanede maruz kaldığı kötü muamele bizi üzmüştür.
– 1970’li yıllarda hain bir kurşunun bedenine isabet ettiği arkadaşımız, Hacettepe Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Bir an evvel müdahaleye ihtiyacı vardı. Ne kadar sarsıcıdır ki yaralı olarak hastaneye kaldırılan arkadaşımızın ülkücü olduğunu öğrenen birkaç doktor müsveddesi “Bu faşiste bakamayız, bırakın gebersin” dediği dün gibi aklımızdadır. Hangi kitapta, hangi inançta buna müsamaha vardır? İşte o eşkıya doktorların çatı kuruluşu TTB’dir. Kandilde bir teröriste pansuman yapanın, diğer teröristten ne farkı vardır? Terörle mücadeleye karşı çıkan bu kişi değil midir? Teröristlere dostluk ve barış ödülleri veren Tabipler Birliği değil midir? Türk Tabipleri Birliği mutlak suretle kapatılmalıdır. Bu örgütün, vatan ve millet sevgisiyle dolup taşan hiçbir hekimi temsil etmediği ortadadır.
– Silahların susma vakti gelmiştir. Türkiye’nin aktif, yapıcı, ahlaklı, çok boyutlu ve dengeli politikaları, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmaların durmasına hizmet edecektir. Oyun kuran ülkelerin oyunları bozulmaktadır. Hiçbir ülke Türkiye kadar iyi niyetli, her iki tarafa da eşit mesafede yaklaşan bir tutum içinde değildir. Ukrayna Cumhurbaşkanı ile Rusya Devlet Başkanı ciddi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Türkiye bu sorumluluğu destekleyici bir tavır içinde olduğunu ispat etmiştir. Batı Ukrayna Cumhurbaşkanı üzerinden kumar oynamaktadır. Ukrayna Cumhurbaşkanını periyodik şekilde konuşturup ayakta alkışlayan ülkeler samimiyetsiz ve iki yüzlüdür.
– Rusya’ya uygulanan yaptırımların benzeri Türkiye’ye de reva görülmüyor mu? NATO ülkeleri arasında yaptırıma maruz kalan tek ülke Türkiye’dir. Aleyhine tuzaklar kurulan ülke Türkiye’dir. Mücadele ettiğimiz terör örgütlerine destek verenler, bizimle NATO şemsiyesi altında bir arada olanlardır. Kuzu postuna bürünmüş hiçbir ülke bize adalet dersi veremez, istikamet çizemez. “Yaptırımlara neden katılmıyorsunuz, neden s400 aldınız” diyemez. Her ülkeye mesafemiz aynıdır.
– Türkiye canı sıkılanın izinsiz ve kanunsuz sokağa çıkıp gösteri yapacağı bir ülke değildir. Adana Seyhan ilçesinde yaşananların arkasında yaşananları dikkatle incelemek lazım. Kuralların neler olduğu kanunlarla bellidir. Hiç arzu edilmeyen sahneler yaşanmıştır. Sözde vakfın başkanının İçişleri Bakanımıza yönelik saldırıları, itibar suikastları vardır. Sayın Süleyman Soylu, soy ismi gibi soyludur. Türk polisi Müslüman görünümlü bir avuç münafığa, Türk devletinin yaptırım gücünü göstermiştir. Adana’daki polisimizin alınlarından öpüyorum. Önlem alınmazsa FETÖ’nün arkası kesilmeyecektir. İslam barış ve kardeşlik dinidir.
