Cumartesi, Eylül 30, 2023

Ben demiştim ama pişkinliği ve dinmeyen karanlık

A. Erdi Öztürk
A. Erdi Öztürk
Doç. Dr. Ahmet Erdi Öztürk Londra Metropolitan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde Doçent olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan Marie Sklodowska-Curie projesinin bas yürütücüsüdür ve bu kapsamda da İngiltere Coventry Üniversitesi ve Alman düşünce kurulusu GIGA’da da araştırmacı görev yapmaktadır. Dr. Öztürk dünyanın en iyi 50 düşünce kuruluşu arasında gösterilen Yunan ELIAMEP’in Türkiye programında uzman olarak görev yapmakta ve raporlar hazırlamaktadır. Doktora derecesini 2018’in Kasım ayında Strasburg Üniversitesinden alan Dr. Öztürk iki dönem İsveç Enstitüsü bursunu kazanarak Linkoping Üniversite’sinde doktora ve doktora sonrası araştırmacısı olarak görev yapmış, 2019 yılında ise Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Notre Dame Üniversitesinde doktora sonrası araştırmacı olarak bulunmuştur. Edinburgh Üniversitesi yayınları, Middle East Critique ve International Journal of Religion dergilerinin editörlüğü görevini üstlenen Dr. Öztürk, Türkiye’nin dış politikası, Türkiye’de demokrasi ve otoriterleşme, din ve uluslararası ilişkiler alanında 4 tane derleme kitabi ve 5 özel sayiyi yayına hazırlamıştır. Dr. Öztürk’ün doktora tezi Religion, Identity and Power: Turkey and the Balkans in the Twenty-First Century adıyla 2021 yılında Edinburgh Üniversitesi Yayınlarında kitap haline getirilmiştir. 25’in üzerinde hakemli dergilerde yayınlanmış akademik makalesi bulunan Dr. Öztürk aynı zamanda Open Democracy, The Conversation, Huffington Post and France 24, Berkley Centre, BalkanInstight, BBC gibi mecralarda Türkiye üzerine yorum yazıları yayınlamakta ve röportajlar vermektedir. Çeşitli düşünce kuruluşlarına ve uluslararası kurumlara Türkiye ve de Balkanlar hakkında danışmanlıklar yapan Dr. Öztürk 2020 yılında Londra Metropolitan Üniversitesi tarafından verilen Yükselen Genç Yıldız Araştırmacı Ödülü’nü de kazanmıştır. 2022 yılında ise dünyanın en saygın sosyal bilimler derneği olarak kabul edilen International Studies Association (ISA)’in saygın yükselen akademisyen ödülünü almıştır.

Muhalefetin AKP karanlığını basit bir vitrin değişikliği ile aşamayacağı da aşikâr. Bunu ne kadar anladıkları da soru işaretli bir konu ana bizlerinde bu süreçte ‘biz demiştik’ diye üst perdeden pişkince bir tavra bürünmesi de yakışıksız.

28 Mayıs akşamı sadece Erdoğan’ın üçüncü dönem Cumhurbaşkanlığı’nı tescillenmedi, bunun da ötesinde gerçekleri bizlere gösterdi. Neydi bu gerçekler? Öncelikle mücadeleci otoriter rejimleri sandıklar ile alt etmek sadece başarılı bir kampanya yapmak ile mümkün değilmiş ve aday seçimi çok önemliymiş. Türkiye seçmeni yüksek politika konuları gündeme gelince ekonomiye bağlı oy verme davranışlarını bir kenara bırakabiliyormuş. Bununla beraber Türkiye’deki kutuplaşmanın sadece klasik anlamda sağ sol olmanın ötesinde etnik, mezhepsel, ekonomik, sosyal ve de algısal olduğunu da görmüş bulunmaktayız.

Bunların arasında belki de en önemlisi Erdoğan iktidarının ve akabindeki Millî Görüş çizgisinin milliyetçiler ile birleşerek yaklaşık son otuz yılda toplumsal bir dönüşüm gerçekleştirdikleri. Bu dönüşümle beraber ne yazık ki Türkiye toplumunda lümpen, sonradan görmeyi bile başaramamış, patriarkal olmayı kendi gerçekliği olarak gören, nobran, namusçu, dünyayı sadece iki cinsiyetten gören, banal ahlakçı ve de yolsuz bir toplum kitlesi oluştu. Ve itiraf edelim o kitle sadece %52 içerisinde değil aslında her yerde.

Bu büyük bir tehlike ve de büyük bir karanlık. Ancak bu karanlığa geçmeden, bu karanlığın içerisinden ‘ben demiştim’ diye bağırmanın ne kadar pişkince olduğuna değinmek lazım. Seçimler bitti ve herkes eski itirazlarını gündeme taşımaya başladılar. Özelliklede akademi ya da Türkiye’nin okur yazar diye tabir edebileceğimiz kesiminde bu tarz itirazlar sosyal medyada yükselmeye başladı.

Kısacası güvenlikleştirme politikaları hana halkının içerisine kadar girecek. Kuşkusuz bunu engelleyebilecek olan bir meclis yapısı da yok.

Hatta itirazlar kavgaya, kavgalar çirkefleşmeye, çirkefleşmeler yerini olmayacak terbiyesizliklere bıraktı. Evet doğrudur, birçok kişi Kemal Kılıçdaroğlu adaylığına itiraz etmişti ve haklı sebepleri de vardı ancak bu dar çemberde bizler onların sonradan Kemal beye dışarıdan doğrudan ya da dolaylı danışmanlık yaptıklarını da biliyoruz. Ancak bu tartışmaya girmek de yersiz. Çünkü bence bu tartışmanın da sonu sadece kişisel ego tatmini ile sonuçlanacak bir şey. Kısacası anlamsız ve faydasız. Zira büyük bir karanlıkla karşı karşıyayız.

Erdoğan seçim zaferini Kısıklı’da kutlarken açıkça LGBTI vatandaşları dışladı, hedef gösterdi. Saraydan yükselen dedikodulara bakılırsa yeni dönemde Kürt siyasal hareketine uzunca süre bir daha aya kalkamayacağı bir darbe vurulmaya hazırlanıyor. Neredeyse adı kalmış bağımsız ve muhalif sivil toplum ve de medya daha da baskılanacak gibi duruyor. Dövizdeki hareketlilik ve de hatalı para politikalarının devamı nedeniyle zorlaşacak; günlük hayata karşı tepki doğmasın diye iktidar pek muhtemelen daha da otoriterleşecek. Kısacası güvenlikleştirme politikaları hana halkının içerisine kadar girecek. Kuşkusuz bunu engelleyebilecek olan bir meclis yapısı da yok. Milliyetçi ve muhafazakâr çatıların birleştiği ve bu bağlamda da esnekliği çok sınırlı bir parlamento yapısı ancak ve ancak Saray’ın onay makamı olacaktır. Kısacası durum çok ama çok karanlık görünüyor.

Muhalefetin bu karanlığı basit bir vitrin değişikliği ile aşamayacağı da aşikâr. Bunu ne kadar anladıkları da soru işaretli bir konu ana bizlerinde bu süreçte ‘biz demiştik’ diye üst perdeden pişkince bir tavra bürünmesi de yakışıksız. Buna karşın usule değil esasa yönelik bir yol haritası sunmak lazım. Misal son günlerde bunu çok az yerde görüyoruz. Doktoradan arkadaşım Dağhan Irak’ın yazısı belki de bu konuda tek eli yüzü düzün analiz. Gerisinin çoğu çok da mide kaldırıcı durumda değil.

Bence öncelikli meselemizin karanlığı aydınlığa çıkarmak olması lazım.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

A. Erdi Öztürk
A. Erdi Öztürk
Doç. Dr. Ahmet Erdi Öztürk Londra Metropolitan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde Doçent olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan Marie Sklodowska-Curie projesinin bas yürütücüsüdür ve bu kapsamda da İngiltere Coventry Üniversitesi ve Alman düşünce kurulusu GIGA’da da araştırmacı görev yapmaktadır. Dr. Öztürk dünyanın en iyi 50 düşünce kuruluşu arasında gösterilen Yunan ELIAMEP’in Türkiye programında uzman olarak görev yapmakta ve raporlar hazırlamaktadır. Doktora derecesini 2018’in Kasım ayında Strasburg Üniversitesinden alan Dr. Öztürk iki dönem İsveç Enstitüsü bursunu kazanarak Linkoping Üniversite’sinde doktora ve doktora sonrası araştırmacısı olarak görev yapmış, 2019 yılında ise Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Notre Dame Üniversitesinde doktora sonrası araştırmacı olarak bulunmuştur. Edinburgh Üniversitesi yayınları, Middle East Critique ve International Journal of Religion dergilerinin editörlüğü görevini üstlenen Dr. Öztürk, Türkiye’nin dış politikası, Türkiye’de demokrasi ve otoriterleşme, din ve uluslararası ilişkiler alanında 4 tane derleme kitabi ve 5 özel sayiyi yayına hazırlamıştır. Dr. Öztürk’ün doktora tezi Religion, Identity and Power: Turkey and the Balkans in the Twenty-First Century adıyla 2021 yılında Edinburgh Üniversitesi Yayınlarında kitap haline getirilmiştir. 25’in üzerinde hakemli dergilerde yayınlanmış akademik makalesi bulunan Dr. Öztürk aynı zamanda Open Democracy, The Conversation, Huffington Post and France 24, Berkley Centre, BalkanInstight, BBC gibi mecralarda Türkiye üzerine yorum yazıları yayınlamakta ve röportajlar vermektedir. Çeşitli düşünce kuruluşlarına ve uluslararası kurumlara Türkiye ve de Balkanlar hakkında danışmanlıklar yapan Dr. Öztürk 2020 yılında Londra Metropolitan Üniversitesi tarafından verilen Yükselen Genç Yıldız Araştırmacı Ödülü’nü de kazanmıştır. 2022 yılında ise dünyanın en saygın sosyal bilimler derneği olarak kabul edilen International Studies Association (ISA)’in saygın yükselen akademisyen ödülünü almıştır.
spot_img
PolitiYol Telegram'da
PolitikYol.com Podcast

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
59,304TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI