Kriz Koordinasyon Merkezi’nden kurmaylarıyla beraber seslenen Erdoğan, Ankara’dan OHAL ilan edildiğini açıklıyor. Bu geç kalınmış açıklama bir yana, depremin Ankara’dan manzarası herkesin içine işliyor. Sibel Hürtaş 6 Şubat Pazartesi günü Antakya’dan gelecek konuğumu bekliyordum. Antakya’dan Ankara’ya uçuşlar, her sabah 05.45’dir. O yüzden telefonum 04.22’de çaldığında hiç de telaş etmedim. Ta ki karşıdaki ses, henüz taksiden inerken yakalandığı deprem nedeniyle karşısındaki havaalanının yıkıldığını şok içinde anlatırken. Sosyal medyada ve televizyonda henüz bir şey yoktu. Dakikalar sonra son dakika yayınlarına giren haber kanalları, depremin Maraş merkezli ve 7.4 büyüklüğünde olduğunu belirtiyordu. Antakya’daki arkadaşımı arayıp, depremin çok büyük olması nedeniyle evine girmemesi için uyaracağım sırada, “Zaten asfaltlar yarılmış, eve de gidemiyorum” yanıtını aldım. Sonra arabayı bir yere park ettiklerini ve yürüyeceklerini söyledi bana, daha sonra bir daha kendisine ulaşamadım, aynı Antakya’daki hiçbir arkadaşıma ulaşamadığım gibi… Saat 05.00 itibariyle tüm Antakya ile iletişimimiz kesildi. Birkaç saat sonra ilk durağım CHP Genel Merkezi oldu. CHP Genel Merkezi’nde bir hareketlilik vardı, CHP Genel Başkan Yardımcılarından Ali Öztunç Maraş’a, Veli Ağbaba Malatya’ya çoktan hareket etmişlerdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hemen kurmaylarını topladı. Kılıçdaroğlu’nun odasında yapılan toplantıya Selin Sayek Böke, Oğuz Kaan Salıcı ve Faik Öztrak katılmışlardı. Milletvekillerinin bölgelere dağılımı yapıldı. Bir kısmı uçaklarla ulaştı, uçak bulamayıp da karayoluyla yola çıkmaya çalışan 20 milletvekili ise yollarda kaldı… Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde birkaç saat sonra kameralar karşısına çıktı ve Parti’nin Afet Koordinasyon Merkezi kurduğunu açıkladı. Tam 50 kişilik bir ekip kuruldu ve Genel Merkez’de vardiyalı olarak çalışma başlatıldı. HDP Genel Merkezi’nde aynı hareketlilik vardı. Öncelikle HDP Genel Merkezi’nde bir Kriz Koordinasyon Merkezi oluşturuldu. HDP’nin hali hazırda yürüttüğü “tecride karşı” kampanya başta olmak üzere tüm kampanyaları ertelendi. Tüm milletvekilleri için bölgelere dağılım yapıldı. Milletvekillerine Diyarbakır’da Eş Başkan Pervin Buldan; Adana ve Hatay’da da Eş Başkan Mithat Sancar eşlik edecekti. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ile birlikte bu toplantının hemen sonrasında yola çıktı. Depremin üzerinden saatler geçmeden yola çıkmışlardı ki Ankara-Kayseri yolundaki buzlanma ve tipinin ağırlıklı olduğu hava şartları ile karşı karşıya kaldılar. Tülay Hatimoğulları ile konuştuğumuzda, “Milim milim ilerleyebiliyoruz, yollar aşırı kötü” yanıtını aldım. HDP Heyeti, kötü ve ağır kış şartlarına rağmen yoldaydılar. TİP Milletvekilleri Barış Atay ve Ahmet Şık ise bu sırada İstanbul’dalardı. Deprem haberini alır almaz İstanbul’dan ikisi birlikte aynı arabayla Antakya’ya doğru yola çıktılar. Ahmet Şık ile konuştuğumda İstanbul çıkışında sıkıntının olmadığını söyledi ama yolun devamının oldukça sıkıntılı olduğunu söylüyordu. Hatay’a varmaları, saatler sürdü. Kötü hava koşullarına bir de Pozantı’dan Antakya’ya kadar uzanan çökük bir yol eklenince, işleri zordu. Hatay’a vardıklarında TİP Heyeti ile bir araya geldiler. TİP Heyeti, burada göçük altındaki çalışmalarına başlamışlardı bile, TİP heyetinin iki kız çocuğunu Hatay’da kurtardıkları görüntülere bakmanızı tavsiye ederim… Bu anlattıklarım depremin henüz ilk saatleri itibariyle muhalefet partilerinde yaşananlar… Gelecek Partisi, DEVA ve İyi Parti’de de Kriz Merkezleri kurulduğunu belirtelim, zira bu merkezlere gitmediğim için havayı yansıtamayacağım. Ama CHP Genel Merkezi’nde kurulan Kriz Merkezi’nde yaşananları aktarabilme olanağım var. 50 kişinin vardiyalı olarak çalıştığı o merkeze, göçük altından dahi gelen telefonlar gibi. En son yanımdaki arkadaşımı Antakya’dan arayan Songül’ün çığlığı var kulağımızda. Buraya gelen her ihbar AFAD’a ve Büyükşehir Belediyeleri’nin yardım merkezlerine anında ulaştırılıyor. Ama en son aldığımız bilgilere göre, bırakın göçük ihbarlarını Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin deprem bölgesine gönderdiği sulara dahi üzerinde ABB logosu olduğu için el konuluyor; diğer tarafta yardım ekipleri bekletiliyor, Zonguldak’ta göçükler için özel eğitimli madencilerin deprem bölgesine gitmesi bir şekilde engelleniyor. Tüm bunlar olurken, Songül’le konuşan görevli, akşam saatlerinde, “Songül’ün şu an yaşadığından emin değilim” diyor ağlayarak… Muhalefet partilerinde büyük bir haraketlilik var. Mithat Sancar, Hatay’a ulaştığı sırada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Adana’ya varıyor. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın nasıl da zorlu, karlı, tipili, buzlu, olağanüstü koşullarla karayolundan oralara gittiğinin şahidiyim. Zaten Hatay’a ayak basar basmaz, onu enkaz başında karşılayan bir kadın “İlk siz geldiniz” diyerek selamlıyor Sancar’ı, onun acılarına kadın milletvekilleri sarılıyor, 48 saattir ulaşılamayan Antakya kan ağlıyor. Ardından Kemal Kılıçdaroğlu geliyor Hatay’a… Tam 48 saat, yazıyla kırk sekiz saat, ulaşılamayan koca bir kent tek tek muhalefet liderlerini ağırlıyor. Kılıçdaroğlu’nun yanında Parti Genel Sekreteri Selin Sayek Böke var. Aslen Hatay’lı. Kılıçdaroğlu ile afet koordinasyon merkezinin toplantısındayken teyzesinin göçük altında olduğu haberini alan ve daha birçok yakınına ulaşamayan Böke de Genel Başkan ile tutuyor memleketinin yolunu… Ama hala olmayan bir iktidar var etrafta… Dün salıydı… Biz Ankaralı gazetecilerin grup toplantısı mesaisi. Bugün Ankara’da Meclis çatısı altında, bu olağanüstü hallerde, Türkiye’nin yaşadığı en büyük depreminde, hatta yandaş medyanın dahi uygun bulduğu dille yüzyılın depreminde, tüm muhalefet partileri Meclis’ten deprem bölgesine kadar uzanan buz tutmuş tipi dolu yolları geçerken Parlamento çatısı altında grubuyla beraber bekleyen tek Parti kim derseniz? MHP! Dün salıydı, MHP Grup Toplantısında yüzyılın depremi yaşandıktan tam 48 saat sonra sessizliğini bozan iktidar ortağı Devlet Bahçeli, tüm milletvekilleriyle beraber Parlamento’da. Oysa iktidar afet çalışmaları için 1 haftalığına Meclis çalışmalarına ara vermişken, MHP Grubu niyeyse Ankara’da Parlamento’da grup toplantısı yapmayı uygun bulmuştu. Nereden bakarsanız Parlamento’da bugün gerçekleştirilen Grup toplantısı çelişkilerle dolu. Bunu Bahçeli’nin sözlerinden anlamak mümkün, “Devlet ve Hükümet deprem bölgesinde teyakkuzdadır. Bütün imkanlar seferber edilmiştir” diyor. Peki siz niye Meclis’tesiniz, neden orada değilsiniz soruları yükseliyor aynı anda sosyal medyadan… Bahçeli’nin açıklamasından bir süre sonra Cumhurbaşkanı televizyon kanallarının canlı yayınlarından vatandaşlara sesleniyor. Heyhat! Kimse gözlerine inanamıyor ama o da Ankara’da… (Yazının yayına girdiği saatte Erdoğan deprem bölgesine gideceği öğrenildi) Kriz Koordinasyon Merkezi’nden kurmaylarıyla beraber seslenen Erdoğan, Ankara’dan OHAL ilan edildiğini açıklıyor. Bu geç kalınmış açıklama bir yana, depremin Ankara’dan manzarası herkesin içine işliyor. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Hatay’da, Kemal Kılıçdaroğlu Adana’da, İktidar nerede diye soracak olursanız Ankara’da! (Yazının yayınlandığı saatlerde Erdoğan, deprem bölgesine doğru yola çıkacağı duyuruldu) Bu manzara bile yüzyılın depreminde bize bir şey anlatıyor. Tam 10 ilin vurduğu yüzyılın depreminde, insanlar tutacak bir el ararken, O elin Ankara’da durması! Ah Ankara!