Işıklar içinde olsun; Cahit Sıtkı, “Abbas” şiirini yazdığında, bir seçim öncesi, bu kadar yoğun bir çağrışıma neden olabileceğini tahmin etmemişti.
Erdoğan, seçim kararının hemen ardından, “milletimiz tamam derse çekiliriz” demiş; sosyal medya, Cahit Sıtkı’nın şiiri ile renklenmişti.
Erdoğan, önceki gün, “Seçim Beyannamesi”ni açıkladığında, slogan olarak, “Vakit, Türkiye Vakti”ni seçtiğinde de akıllara Abbas şiirini getirdi. Çünkü Erdoğan, iki ayrı konuşmasında o şiirin, ilk dizesinin son iki sözcüğünü kullanmıştı.
Demek ki “vakit”, gerçekten “tamam”!
HEM İDDİASIZ HEM İNTİHAL!
Gene de Erdoğan’ın vaatlerine yakından bakmakta yarar var.
Bir slogan olarak, sahada kullanırlar mı bilemeyiz ama salona astıkları bir pankart, sloganın mucidi Siyaset İletişimcisi Ateş İlyas Başsoy’un açıkladığına göre Mustafa Akaydın’ın CHP Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı sırasında kullandığı sloganın tıpatıp aynısı.
Akaydın’ın, “Yaparsa Hoca Yapar” sloganı, Erdoğan’ın Beyanname okuduğu salonda, “Yaparsa Yine AK Parti Yapar”a dönüşmüş.
Güvenilirliği kanıtlanmış bir şahsiyetle ilişkili kullanılabilmesi uygun olabilecek bu sloganın 16 yıldır iktidarda olup, halkın gündelik hayatında bir nebze bile iyileştirme yapmamış bir parti tarafından kullanılmasındaki zayıflığı bir yana bırakalım; her şeyden önce ortada bir emek hırsızlığı var.
Slogandan başladık; onunla devam edelim.
Salonda kullanılan sloganlardan biri de, daha önce TSK’nın kullandığı, “Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye” sloganının revize edilmiş haliyle “Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye”dir.
Önce genel bir kuralı hatırlatalım; bir fikrin, bir sanat eserinin izinsiz kullanılması yasalara göre suçtur. Daha da önemlisi, fikir ve sanat dünyasında bu tarz davranışları, “intihal”, yani fikir hırsızlığı olarak adlandırılır.
BİLİNÇALTI, BELALTI!
Şimdi intihal de olsa sloganlarla hedeflediklerine bakabiliriz.
Sloganı, “karmaşık fikirleri, sıradan insanların anlayacağı sadeliğe dönüştürüp, iletişim süreçlerini kolaylaştıran” bir araç olarak tanımlayabiliriz.
AKP’nin belirlediği sloganlar böyle mi?
Örneğin “Vakit, Türkiye vakti” sloganına bakalım.
Bu slogan, hangi karmaşık fikri sadeleştirmiş olabilir?
Malum, Ramazan ayındayız. Herkes, her akşam, sıklıkla kendi ilinin adının geçtiği, “iftar vakti” replikleriyle karşılaşıyor.
AKP, muhtemelen Ramazan gibi kutsal bir kavram üzerinden seçmenin bilinçaltına seslenmek ve böylece halkın dindarlığıyla kendisi arasında bir illiyet bağı oluşturmak için bu slogana başvurmuş.
Demek ki ortada bir fikir, bir önerme yahut sahici bir vaat yok; sadece bilinçaltına “gönderme” var.
Bilinçaltına seslenerek, rakiplerine bel altı vuruş yapmayı hedeflemiş bu “gönderme”nin hiç kuşkusuz bir etkisi olacaktır. Ancak bu etkinin, muhalefetin sıcak ve samimi iletişim yönteminin bir parçası haline gelen ve seçim sürecinden hemen sonra kullandığı “tamam”ın etkisinden fazla olmayacağını belirtmek isterim; çünkü aslolan hayattır, bilinçaltı değil!
OHALİ VAAT ETMEK!
“Yaparsa AK Parti Yapar” sloganının ise daha derin bir anlamı var; bilindiği gibi 7 Haziran 2015 seçimlerinde CHP, vaatlerinin esas kurgusunu ekonomik talepler üzerine kurmuştu ve bunların başında taşeron işçileri, asgari ücretin ve emekli maaşlarının yükseltilmesi ile emeklilere bayram ikramiyesi vaatleri vardı.
AKP, önce “hangi parayla” çıkışı yaparak, bu vaatlerin olamayacağına dikkat çekmişti; ancak taleplerin can alıcılığı, zamanla AKP’yi de etkisi altına almıştı.
AKP, önce asgari ücrette iyileştirmeye gitmek; ardından da yarım yamalak da olsa taşeron işçilere kadro vermek zorunda kaldı. Ve nihayet 24 Haziran seçimleri öncesi emeklilere dini bayramlarda biner lira ikramiye vereceğini açıkladı.
İktidarda olmanın avantajını kullanarak, yerine getirilmesi gereken vaatlerin bir kısmını yarım yamalak yapıp, ardından da “Yaparsa AKP Parti Yapar” sloganı ile halkın karşısına çıkmak, AKP’nin “tükenmişliğine delalettir”. Çünkü CHP’nin taleplerinin halkta uyandırdığı ilginin köreltilmesine yönelik adımlar dışında AKP’nin halkın lehine yaptığı herhangi bir icraattan söz edilemez.
“Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye” sloganı ise eğer seçmen desteği alabilirse AKP’nin bundan sonra da güvenlikçi politikalarla yola devam edeceğinin açık ifadesidir.
TEMCİT PİLAVININ BIKTIRICILIĞI!
Vaatlere gelince…
“İftardan kalan ve sahurda ısıtılan pilav”a “temcit pilavı” denir.
AKP’nin vaatleri, tam da ısıtılıp ısıtılıp önümüze konulan“temcit pilavı” çağrışımı yapmaktadır.
Hemen tamamını daha önceki seçimlerde dile getirdiği halde; seçim sonrası bırakın bulunduğu vaadi, mevcut hak ve özgürlüklerin pek çoğunu tırpanlamış bir iktidardan ne beklenebilir ki?
Cemevi mi?
Hadi canım sen de!
