Çarşamba, Nisan 24, 2024

Yüksel Işık yazdı | Kahverengi güzeldir!

Meksika’da anlatılan bir efsaneye göre “Tanrılar, renkler unutulmasın ve kaybolmasın diye, onları saklamak için bir yol aramaya başladılar. Bunu nasıl yapacaklarını gördükleri papağanı yakalayıp bütün renklerden birer birer üstüne sürdüler. Renklerin hepsi sığabilsin diye de tüylerini uzattılar. Renklerine böyle kavuşan papağan, insanlar pek çok farklı renk ve pek çok farklı düşünce şekli olduğunu, tüm farklı renk ve tüm düşünceler kendi yerlerini korudukları sürece dünyanın keyifli bir yer olacağını hiç unutmasınlar diye gökyüzünde uçup duran papağan renklerine işte böyle kavuştu.”

O gün bugündür, bizler hayatı renklerle anlarız.

Tarihin, uzun süre insanları renkleriyle kategori ettiğini; o kadar ki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin bile renk meselesine ikinci maddesinde değinecek kadar önem verdiğini biliriz.

Tuttuğumuz takımın rengine vuruluruz; bayrağımızın rengi, kalbimizle örtüşür.

Sevgiliye verdiğimiz mendil “al”dır; tarihler boyunca.

RENKLERİN DİLİ

Tıpkı zevklerimiz gibi renklerimizin tartışılmasını da istemeyiz.

Sevmişsek bir rengi, bizim için anlam ve önemini ne başkası anlayabilir; ne de biz vazgeçeriz o günün anlam ve önemiyle özdeşleştirdiğimiz rengimizle.

Öte yandan etkili bir iletişim kurabilmek; kitleleri, hedef olarak belirlediğimiz noktaya doğru yöneltebilmek açısından renkleri önemseriz. Belirlediğimiz hedefe daha az zahmetle varmak istiyorsak, başvurmamız gereken yöntemlerden biri de renklerin dilini kullanmaktadır.

Velhasıl-ı kelam, renkler hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Renkleri yakından tanımak, hayatı yakından tanımaktır.

İşte bu nedenledir ki pek çok bilim insanı, farklı kültürlerde renk kavramını incelemişler ve siyah, beyaz, kırmızı, yeşil, sarı, mavi, turuncu, pembe, gri, kahverengi, mordan ibaret olan 11 ortak terimi keşfetmişler.

İşte o renklerden ikisi, beyaz evet, kahverengi hayır olarak, Başkanlık Sistemi nedeniyle yapılacak referandumda karşımıza çıkacak.

Beyazı bilirsiniz, bilimsel olarak bir renk değildir; gün ışığının tümüyle yansıtılmasından oluşan bir renk yanılsamasıdır. Bütün renklerin anası kabul edilir. Bu nedenle olsa gerek, gücü elinde bulunduranlar, toplumu, iki renkten ibaret bir tercihle karşı karşıya bıraktıklarında, yansıtma kuralından hareket ederek, saflığı ve temizliği çağrıştırdığı için beyazı seçerler.

Beyaz renkli “evet” ile temizlik kavramına en çok ihtiyaç duyan tarafın iktidar olması ise şaşırtıcı değil.

İktidarın temizliği çağrıştıran beyazı tercih etmesi şaşırtıcı değil ama 15 yıllık icraat, Özdemir Asaf’ın, “Bütün renkler hızla kirleniyordu/Birinciliği beyaza verdiler” dizelerini çağrıştırıyor.

Soğukkanlılığı, asaleti, masumiyeti, istikrarı ve devamlılığı temsil ettiği varsayılan beyazın insana huzur, mutluluk ve güven verdiği; insanın düşünce gücünü arttırdığı söylenir ama aynı beyazın hüzün verdiği ve insana dertlerini ve sıkıntılarını hatırlatan bir yanı olduğu da söylenir.

Dolayısıyla beyazın olumlu tarafı, ancak olumlu “icraat” ile avantaja dönüşebilir; aksi halde dezavantajdır.

KAHVERENGİ HAYATA BENZER!

Kahverengi ise pek çok açıdan hayata benzer; pek çok nedenden ötürü diğer renkleri de çağrıştırır.

Her şeyden önce ana renk değildir; kahverengini elde etmek için sarı, siyah ve kırmızı renkleri yahut turuncu ve siyahı, turuncu ve moru kullanmamız gerekir. Kırmızı ve yeşilden de kahverengi üretebiliriz. Yani kahverenginde bütün bu renklerin olumlu taraflarını bulabiliriz.

Kahverengi, istikrar, güvenirlik ve içtenliktir. Toprağın ve doğanın ile rengi olan  kahverengi, dayanıklılığı, güvenliği, arkadaşlığı, sıcaklığı, evi ve bütünlüğü çağrıştırır.

Araştırmalara göre kahverengi, insanı hızlı hareket ettirir. Kansas Üniversitesi tarafından bir sanat galerisinde yapılan araştırmada, ziyaretçiler, serginin bulunduğu salonun duvarları beyaz iken çok yavaş, duvarın rengi kahverengiye çevrilince çok hızlı gezip salonu terk ettikleri saptanmış.

Renk psikolojisinin kurucusu olarak bilinen Max Lüscher’e göre doğru renkle sunulan bir ürün müşteriyi hipnotize edecek kadar etkilemektedir.  Lüscher, renk seçiminin kişilikle doğru orantılı olduğunu söyler.

Uzmanlara göre daha hızlı sonuç almak ve insanların daha çabuk davranmasını istiyorsanız toprağın rengi olan kahverengine başvurmalısınız. Hızlı tüketilen yemekler üreten firmaların mekan içlerinde kahverengi tonların kullanılmasına ağırlık vermelerinin nedeni kahverenginin insanlar üzerindeki bu etkisinin farkına varmalarıdır.

Ben kahverenginin güzel renk olduğunu düşünenlerdenim; Kararsız seçmenin referandum tercihini yaparken kahverenginden etkileneceğine inanıyorum.

Girişteki efsaneye atıfta bulunan Sub Commandete Marcos, “Tanrılardan biri toprağı derin derin kazmaya başlayınca diğerleri ona, ‘Ne yapıyorsun?’ diye sordular. O da, ‘Toprağın kalbini arıyorum,’ diye cevap verdi; dört bir yana toprak saçarak. Çok geçmeden bulup diğerlerine gösterdiği toprağın kalbine ‘kahverengi’ adını verdiler” diye yazmış “Renklerin Hikayesi”nde.

“Tüm farklı renk ve tüm düşünceler kendi yerlerini korudukları sürece dünyanın keyifli bir yer olacağını hiç unutmamak” için “toprağın kalbi” elimizde, 16 Nisan’da sandıklara gidiyoruz.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER