Medya, akademi, hukuk vs. gibi unsurların milim oynatamadığı düzenek, mafyanın bir dudak hareketiyle ters dönebiliyor. Bir video kaydıyla, hangi siyasetçinin kalp atışının hızlandığını kestirmek mümkün değil gerçekten. Mafya siyasetçinin yüreğine tesir edebiliyor.
50’lerden beri, ülkemizde siyasetin seyri, mesleği bir şeye çökmek olan kimselerce belirlenmekte. Mafya erbabınca yani. Tam olarak profesyonel bir kadro olarak ve “kadim” bir gelenekten geldikleri için bu unvanı fazlasıyla hak ediyorlar. Bir meslek odası olmayabilir bu kesimin. Bu isimle bir dernek ya da bir vakıf faaliyet yürütmüyor olabilir. Ama birbirlerine olan bağlılıkları, “haksızlık” karşısında dayanışma göstermeleri ve meslek geleneklerini kuşaktan kuşağa layıkiyle aktarmaları hususunda diğer meslek erbablarını solda sıfır bırakırlar.
Üye sayılarını kestiremeyiz. Çok kalabalık oldukları şüphesiz. Bu ekip, ülkesel düzeneği sağlamaktan mükellef yetkililerin, bunun için halkın oyunu almışların üzerinde yarattığı basınçla Türkiye’de hiçbir toplumsal kesimin başaramadığını başarabiliyor. Sivil toplum diye buna denir. Medya, akademi, hukuk vs. gibi unsurların hapsedilme pahasına eleştirerek milim oynatamadığı düzenek, bu teşkilatın bir dudak hareketiyle ters dönebiliyor. Bir video kaydıyla, hangi siyasetçinin kalp atışının hızlandığını kestirmek mümkün değil gerçekten. Mafya siyasetçinin yüreğine tesir edebiliyor.
Çok büyük bir kuruluş demeyenin mafya için dili tutulur. Devletin bu kadar destek aldığı ve düzeneğini tesis ederken bu kadar kendisinden istifade ettiği bir yapılanma daha yoktur. O da bu güzelliğinin karşılığını alacak tabii. Yasal olmayan bir örgütlülüğün neredeyse yasa yapıcının kendisine posta koyduğu bir cakaya yeryüzünde bir teşkilat sahipse, o da Türkiye’deki mafyadır. Ülkemizin mafyası çok havalıdır.
Mafya örgütü, işleyişi ve yetmiş yıldır izlediği seyre bakıldığında edindiği kazanımla bir örnek gerçekten. Dillere destan cinsten. Adeta bir “sivilleşme” timsali. Devlete, tüm bir düzenekte tam bir takviye güç olarak her yerde. En çok politikada. Onun göbeğinde. Siyasetin kirinden uzak kalsın diye uğruna o kadar emek dökülmüş bürokraside. Genel müdürde. Poliste. Yetmiyormuş gibi askerde, üniversitede. Zaten iş adamında. Müteahhitte. Sendikada. Zaten medyada. Toplumun her bir köşesinde. O kadar güçlü bir organizasyon ki, Türkiye’de bu yapılanmanın son zamanlardaki en önde gelenlerinin tek bir hamlesiyle vuramayacağı bir hedef yok. Sedat Peker güçlülerin en güçlüsü. Hepimiz onun kuşlarıyız.
Dediğimiz gibi mafyalık uzmanlaşma işi. Dünya üzerindeki öyle her ülkenin harcı değil. Köklü bir gelenekten gelmek ve en az yarım asır devirmek gerekmekte. Ülkemiz bu konuda çok yetkin isimlere sahip neyse ki. Tohumdan yetişmelerimiz var bizim. Daha çok genç, dergahlarına düşer. Endişe etmesinler. Hepsine selam gönderiyoruz buradan.
Mafya, 50’lerden beri en “has” siyasetin kendisi. Çekirdeğinin içi. Toprak ağalarının meclise bağlanıp kanun geçirdiği gün o gündür ki kendilerinin kudretine teslimiz.
Sahi, bu enflsayon zammından bu meslek erbabına bir pay düşmeyecek mi? Listede isimlerini göremedik de…
