Salı, Nisan 16, 2024

Alper Taşdelen: Atamızın izinde, kalp kırmıyoruz rekor kırıyoruz

Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen: “Atamızın izinde: Kalp kırmıyoruz rekor kırıyoruz”

“Ben Anıtkabir’i okşayan rüzgarların dolaştığı bir ilçede belediyecilik yapıyorum. Atamıza boş laflarla değil, gece gündüz çalışarak layık olacağımı biliyorum. Ekip arkadaşlarımın tamamı da bu bilinçte. İlçemizin en mutsuz insanı her kimse, onun da yüzü gülene kadar bize tatil yok.” diyen Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, farklı belediyecilik tarzını ve projelerini PolitikYol’a anlattı.

Çankaya’da dışarıdan da gözlenen büyük bir değişim var, bunu nasıl sağladınız?

Bunun basit bir sırrı var. Çalışmak, çok çalışmak, daha çok çalışmak. Çalışırken gönüller de yapmak. Bu nedenle “kalp kırmadık, rekor kırdık” gibi bir söylemimiz var. Başta bir slogan gibi duruyor ama gerçek. Mazbatayı aldığımız günden beri yaklaşık dört yıl geçti ve bu sürede yüzden fazla konuda hizmet rekoru kırdık. Bu görev için bana güvenen Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’na, partime ve Çankaya halkına teşekkür ediyorum ama kabul edelim ki, CHP Çankaya’da kimi aday gösterirse seçilir. Ancak mesele aday olmak değil, mesele başarılı olmak, mesele fark yaratmak. O zaman ülkene yararın olur. Ülkene yararın olunca davana da yararın olur. Asıl Çankaya gibi garanti yerlerde görev alanların daha büyük sorumluluk alması şart. Bence Belediye başkanları bilimsel ölçütlerle değerlendirilmeli, başkanların performansları nesnel kriterlerle ölçülmeli.

Bakın önümüz seçim. Böyle bir dönemde tüm CHP’li belediyeler birer yıldız olsa fena mı olur? Çünkü yereldeki başarı, genele hep yansımıştır. Bu bilinçle gece gündüz çalışıyoruz. Bana yetki verilen Çankaya ilçesinde bir milyon kişi yaşıyor, gündüz nüfusu üç milyonu buluyor. Ve ne yazık ki komşularımızın içinde yoksullar, yoksunlar, muhtaçlar, göçmenler var. Ne kadar çok çalışırsak, o kadar çok kişiye hizmet götürürüz.

Bir anneye, bir hastaya, bir engelliye, evinde yakacak odunu kömürü olmayan bir babaya, sokaklara düşmüş bir çocuğa, ilçemizin tüm insanlarına, siyaset, inanç, kimlik ayrımı yapmadan herkese ulaşmak boynumuzun borcu. Çünkü mutluluk sadece zenginlerin değil, yoksulların da hakkı. Çünkü mutluluk bu gök kubbe altında soluk alma şansına erişmiş herkesin, hepimizin hakkı.

-Peki mutluluk sizin de hakkınız mı?

Elbette hakkım. Ben nasıl mutlu olurum? Bana oy veren, vermeyen tüm Çankayalıların takdirini kazanır, hayır duasını alırsam mutlu oluyorum. Örneğin; yeni yaptığımız pazaryerlerinden birinde bir teyze çevirip “Allah senden razı olsun Alper evladım” dediği zaman mutlu oluyorum. Aralarına karıştığım gençler “Alper Abi mahallemizde park yoktu, şimdi içinde basket sahası bile var” dediği zaman mutlu oluyorum. Bir anne, bizim kreşlerimize çocuğunu emanet ederek çalışma hayatına devam ediyorsa içim içime sığmıyor.

Ata’mız Ankara’yı tesadüfen başkent yapmadı. Biz batı emperyalizmini yenerken mücadelenin kalbi Ankara’ydı. O Ankara’nın da kalbi Çankaya. Ben Anıtkabir’i okşayan rüzgarların dolaştığı bir ilçede belediyecilik yapıyorum. Atamıza boş laflarla değil, gece gündüz çalışarak layık olacağımı biliyorum. Ekip arkadaşlarımın tamamı da bu bilinçte. İlçemizin en mutsuz insanı her kimse, onun da yüzü gülene kadar bize tatil yok. Sokaktaki köpeklerin, kedilerin, gökte uçan kuşların bile mutluluğu da bizim için önemli.

Türk milletinin terazisi mükemmeldir. Eğer gösteriş yapmadan özveriyle çalışırsanız bu halk sizi bağrına basar. Referanduma Ankara %51 hayır dediyse, bunda en önemli pay Çankaya’da rekor katılımla %80’lere varan hayır oyu çıkmasaydı. Bu sonuçta benim ve ekip arkadaşlarımın bir parça payı olmuşsa, işte benim için mutluluk budur.

“DÖRT YIL ÖNCE ADAYKEN VERDİĞİM TÜM SÖZLERİ TUTTUM”

-Hep genel seçim konuşuluyor ama yerel seçimlere de bir yıldan az kaldı, geride kalan dört yılda neler yaptınız?

Çankaya tarihinin en büyük yatırım programını hayata geçirdik. 2014 yılından bu yana 7 kreş, 3 kültür merkezi, 3 pazaryeri, 13 Çankaya Evi, 6 Baharevi, Buz Pateni Salonu, Çocuk Teknoloji Evi, öğrenci yurdu ve 54 yeni park gibi çok sayıda eseri Çankaya’ya kazandırdık. Geçen sene 35 bin vatandaşımıza yazlık sinema nostaljisi yaşattık. Bu yıl da sürprizlerimiz var. Bunları böyle sıra sıra söyleyelim adet yerini bulsun diye yapmadık. Daha onlarcasını sıralayabilirim ama felsefesini kurmadıktan sonra anlamı yok. Her bir eser, kimi nasıl mutlu ederiz sorumuzun cevabı. Ayrıca şu da önemli bütün bunları yaparken bir kuruş borç almadık, kredi kullanmadık.

-Çankaya büyük bir ilçe. Her kesime yetişmek mümkün mü sizce?

Felsefeniz ve önceliğiniz halka hizmet olursa yetişirsiniz. Bunun sözünü göreve gelirken vermiştim. Geçen 4 yıl içinde verdiğimiz tüm sözleri tutmuş olmanın mutluluğu ve gururunu yaşıyorum. Şu an fazlasını yapmanın peşindeyiz ve yapıyoruz. Geçen yıl, kırdığımız tüm rekorları ‘Mazbatadan Bugüne Yüz Güldüren 100 Rekor’ başlıklı bir kitap ve sunumla Çankayalılarla paylaştık. 100 rekorumuz var, görev süremizin sonuna kadar artacak da. Bunları tabii hadi rekor kıralım diye yapmıyoruz. Onun adı şov olur. Ancak “Çankaya’da insanların kültür sanat etkinliklerine ihtiyacı var, ben bunu nasıl eksiksiz karşılaşırım, bunun daha iyi olması için ne yaparım?” dediğinizde rekor kaçınılmaz oluyor.

“ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ANKARA’DA BİR İLK OLACAK”

-Kültür sanattan söz açılmışken bu alanda nasıl yatırımlarınız var?

Yapımı devam eden Atatürk Kültür Merkezi. Sadece Çankaya’nın değil Ankara’nın bu çapta bir merkeze çok ihtiyacı vardı. Uluslararası standartlarda bir proje. Dünyanın her ülkesinden tiyatro ve konserler başta olmak üzere kültür-sanat etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek büyüklükte inşa ediyoruz. Akustik özellikleri ön planda tuttuğumuz 1000 ve 500 kişilik salonları, seyirci ve sanatçıların tüm ihtiyaçlarına göre tasarladık. Zülfü Livaneli Kültür Merkezimiz 2017’de açıldı. Yılmaz Güney Sahnesi’ni de sanatçının adına yakışır bir mimariyle yeniledik. “Kalpten Gelen Yolculuk” adıyla başlattığımız kültür gezileri ile 20 bin Çankayalının Amasra, Kapadokya, Eskişehir ve Konya gibi illeri görmesini ve yeni kültürler keşfetmesini sağladık. Bu insanların çoğu Türkiye’mizin bu güzide kentlerine ilk kez gittiler. Kültür gezilerimiz devam ediyor. Bu yıl Çanakkale’ye de rekor sayıda Çankayalıyı götüreceğiz.

ÇANKAYA’NIN KREŞ AÇIĞINA EKONOMİK VE KALİTELİ ÇÖZÜM

-Kreşlerinize noter huzurunda çekilişle öğrenci kabul ediliyormuş bu yoğun ilgiyi neye bağlıyorsunuz?

Çankaya’da böyle bir açık olduğunu göreve gelir gelmez fark etmiştik ve 7 yeni kreş hizmete açtık. Kreşlerimizin binaları çok güzel ve uluslararası standartlarda ama bizim önceliğimiz kaliteli eğitim. Bu kaliteli, güvenilir ve son derece hayati hizmeti çok düşük bir ücretle veriyoruz. Böyle olunca talep çok yoğun. Bu talebi en adil şekilde karşılamak için ve kimse “torpil”i aklından bile geçirmesin diye noter huzurunda kura çekiyoruz.

-Okul öncesi tamam, peki okula başlamış çocuklar için ne gibi olanaklarınız var?

Çocuklarımız hiçbir şeyin eksikliğini hissetmeden okusun diye elimizden gelen her şeyi yaptık. En önemli projelerimizden biri ‘Çankaya Çocuk Kitapları Serisi’. Sadece Çankaya’da değil Türkiye’nin en ücra köyleri dahil 380 bin adet kitabı çocuklara ulaştırdık. 50 bin adet kırtasiye seti dağıttık bugüne kadar. İlçemizdeki tüm okulların tadilatını üstlendik, basket potalarına kadar yeniledik.

21. YÜZYILIN HALK EVLERİ, ÇANKAYA EVLERİ

-Yetişkinleri de unutmamışsınızdır umarım?

Her yaştan Çankayalının hobi, meslek edinme ve kişisel gelişim kurslarından ücretsiz yararlanabildiği Çankaya Evlerimiz var. Mazbatadan bugüne 11 yeni Çankaya Evi inşa ettik. İki yeni Çankaya Evi’nin açılışıyla 13 yeni evimiz olacak. Ben buraları 21. Yüzyılın halk evleri olarak tanımlıyorum. Şu anda Çankaya Evlerimizde 20 binin üzerinde kursiyerimiz var. Ve bu işi çok önemsiyorum, sık sık ziyaret ederim Çankaya Evleri’mizi.

DEV SOSYAL TESİSİMİZE ZÜBEYDE HANIM ADINI VERDİK

-Burası önemli, halkın sosyalleşmesi sizin için neden bu kadar ön planda?

Vatandaşlarımızın dört duvar arasında, evde televizyon veya bilgisayar ekranı karşısında ömür tüketmesine gönlüm razı gelmez. Bu kentliliğin doğasına da ters. Mutsuzluk verir. Bunu düzeltmek için belediyelerin üzerine düşen çok şey var. Yıldızevler Mahallesi’nde içinde düğün, nişan, yemekli toplantılar yapılabilecek 1000 kişilik salonu, 400 kişilik nikah salonu bulunan dev bir sosyal tesis yaptık. Ata’mızın annesi Zübeyde Hanım’ın ismini verdik.

-Halkın dışarıya çıkması için yeşil alanlar da önemli, Çankaya gibi yoğun kentleşme olan bir ilçede bu konuda ne durumdasınız?

Dört yılda yaklaşık yarım milyon metrekare yeşil alan kazandırdık kentimize. 54 yeni park açtık. 96 parkımızı tepeden tırnağa yeniledik. 2018’de 11 parkı daha Çankaya’ya kazandıracağız.

– Çankaya’da konuştuğumuz gençler spor yatırımlarınızdan bahsediyor?

Sporda başarı için hep altyapıdan söz edilir ama sadece söz edilir. Bunun için belediyelerin de üzerine düşen çok şey var. Sporu ulaşılabilir kılmak gibi. Yeni basket, futbol sahaları yaptık ve bunları hep bakımlı tutuyoruz. Çankaya’ya Avrupa standartlarında üç yeni havuz kazandırıyoruz. Biri Birlik Mahallesinde olacak. Diğerleri ise Çiğdem Mahallesi ve Dikmen bölgesinde. Mart ayının ilk haftasında Oran Buz Pateni Salonu’nun temelini attık. Buz Hokeyi’ne de uygun çok emek verdiğimiz bir proje. Bittiğinde Ankara’nın en güzeli olacak ve sadece Çankaya’ya değil tüm Ankara’ya hizmet verecek. 1 Eylül’de hizmete açıyoruz.

Ayrıca pazar yerlerimiz bile artık spor alanı. Çünkü yeni pazar yerlerimizi kent meydanı olarak tasarladık. 100. Yıl Pazar yerimizi bu anlayışla yeniden yaptık. Haftanın her günü spor, sosyal ve kültürel etkinliklerde de kullanılabilecek pazaryerleri Esat ve Öveçler bölgesine de yapılıyor. Her yaştan insanımız kendilerine en yakın yerlerde spor yapabilsin diye pazaryerlerimize de spor ve yürüyüş alanı yapıyoruz.

-​ Siz sürekli yoksulluğa vurgu yapıyorsunuz. Çankaya ülkenin en zengin ilçesi değil mi?

Çankaya’da da tahmin edemeyeceğiniz kadar çok yoksul var. Yoksulluğa klişelerle bakmak yanıltıcı olur. Bir apartmanda kirayla yaşayıp, doğalgazı açmadan kışı soğukta geçiren yoksul aileler var. Yoksullar ama kimsesiz değiller. Atatürk Cumhuriyetimizi kimsesizlerin kimsesi olarak tanımlıyordu. Biz de Cumhuriyetimiz gibi kimsesizlerin kimsesi olmak için çalışıyoruz. 2017 Nisan ayından bu yana ihtiyaç sahibi vatandaşlar için nakdi destek sağlayan 2000 aileyi kapsayacak Halk Kart, özel sağlık kuruluşlarında yüzde 50’ye varan indirim sağlayan Sağlık Kart ve yabancı dil eğitiminde yüzde 60’a varan indirim sağlayan Yabancı Dil Protokolü projelerini vatandaşla buluşturduk.

-​ Bir de son zamanlarda sıkça dile getirilen Bahçelievler 7. Cadde’nin trafiğe kapatılma konusu var. Sanırım Ankara Büyükşehir Belediyesi ile bu konuda mutabıksınız; bölge sakinlerinin ve esnafının kararına bırakıyorsunuz.

Evet. Bahçelievler 7. Cadde’nin trafiğe kapatılması ile ilgili referandum yapacağız. Ankara’nın kent merkezi niteliği taşıyan bölgelerini cazibe merkezi haline getirmemiz gerekiyor. AVM’lere sıkıştırılan kentlerin tarihini, coğrafyasını kenti kent yapan özelliklerini o kentte ikamet eden insanlar yaşayamıyor. Kent; sokakları, caddeleri ile yaşar. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Tuna da, Bahçelievler 7. Cadde’nin yayalaştırılması noktasında olumlu bir tavır içinde ve bu tavır kentimiz ve kentlimiz için memnuniyet verici bir durum. Kendisiyle bu konuda en son yaptığımız görüşmede belli konularda uzlaşmaya vardık. Sürecin sağlıklı, katılımcı ve demokratik işlemesi için sivil toplum örgütlerinden, meslek kuruluşlarından, odalardan, üniversitelerden görüş isteyeceğiz ve süreci birlikte yürüteceğiz.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER