Cumartesi, Nisan 20, 2024

Yeni medya çağında eski Türkiye siyaseti

Günümüzde haber/gündem/bilgi ağına erişim ve bilginin dolaşım ağıyla ulaştığı kitle her geçen gün artarken yaşanan siyasi gelişmeler ise aynı kısır döngü içerisinde 90’lar Türkiye’sinin türevi olarak kendini tekrarlamaktadır. 

Siyaset gündemi, yine sosyal medyada yayınlanan iddialar/görüntüler/kasetler sebebiyle son günlerde oldukça çalkantılı günler yaşamakta. Aslında siyaset dünyamız, medya ve toplum ağı bu çalkantılara yabancı değil. Türkiye, faili meçhuller, kaset skandalları ve ekonomik krizin derinliklerini 1990’larda yaşamıştı. TBMM bünyesinde faili meçhullerle ilgili oluşturulan komisyonun tespitine göre yalnızca 1995 yılında Türkiye’de işlenen 908 adet faili meçhul cinayet mevcuttur. Bu rakamlara yalnızca Doğu’da işlenen cinayetler değil, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Çetin Emeç gibi isimlerin katledildiği ve kamuoyunda reaksiyon gören cinayetler de dâhil edilmişti.

Türkiye’nin bu çalkantılı yıllarında iki yıl kadar İçişleri Bakanlığı görevini(1991-1993) üstlenen İsmet Sezgin, o günleri şöyle değerlendirmişti:

“90’lı yıllarda iyisiyle kötüsüyle, eğrisiyle doğrusuyla, yasaya uygun olanıyla olmayanıyla ulusun birliğini, devletin tekliğini, ülkenin bütünlüğünü sağlamak için, bütün bu ülke insanlarını aynı bayrak altında aynı düşünceyle ve aynı değer yargılarıyla, aynı milli arzularla, birbirlerini severek sayarak, daha ileri gitmeyi ve insanlarımız arasındaki dengesizliği ortadan kaldırmayı isteyen bir gönül birliği. Arada yanlışlar yapılmadı mı, söyledim, yapıldı. Ama o yapılan yanlışlar, eğer yanlış ise onlar, bugünkülerden çok daha küçüktü. Ne yaptığını bilmeyen bir grup var. Ne yapacaklarını bilmiyorsunuz. Her gün böyle bu. Meseleyi benim kişisel kanıma göre, inanarak söyledim, bu ölçüler içerisinde 1990’ları değerlendirmek lazım. 90’ları değerlendirelim diyenler şimdi daha ziyade demokrasi olduğunu söyleyebilirler mi? 1993’ün çok kötü olduğunu söyleyenler bugünkü ortamın 90’dan daha iyi olduğunu söyleyebilirler mi?”

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/09/150903_90lar_3_ismet_sezgin_roportaj.amp

Peki, toplumun ne kadarı bu olaylardan haberdar olmuştu?  Tartışılabilir…

O günün gazete manşetleri ve haber bültenlerini süsleyen manşetler, günümüzün benzeri haberlerinin sosyal medya ağı ile artık daha geniş kitlelere ve yaş aralığına ulaşmasını sağlamaktadır. İletişim sahasındaki teknolojik gelişmeler ve getirdiği olanaklar sayesinde toplumsal yaşamın vazgeçilmezi haline gelen internet/yeni medya; gerek özel gerekse kamusal alanda bilgi paylaşımı ve kamuoyu oluşturma bakımından önemli bir rol üstlenmektedir.

Yeniden gündeme gelen faili meçhuller, yolsuzluklar ve kaset siyaseti, aslında Türkiye’de siyaset kurumunun tıkanmışlığına bir işarettir.

RTÜK tarafından 2018 yılında yayınlanan ‘’Çocukların Yeni Medya Kullanım Alışkanlıkları ve Siber Zorbalık Araştırması’’ başlıklı raporda, sosyal medyanın özellikle gençlerin ve çocukların internette geçirdikleri zamanın önemli bir bölümünü kapsadığını göstermektedir. İnternet kullanım oranlarının yıllar içindeki karşılaştırmasına bakıldığında 2018 yılında bir artış olduğunu gözler önüne seren rapora göre; 2015 yılında internet kullananların oranı %90,4 iken 2018 yılında ise bu oranın %97’ye yükseldiği tespit edilmiştir. (Karşılaştırmadaki ölçek sadece 8. sınıflardır.)

https://www.rtuk.gov.tr/Media/FM/Birimler/Kamuoyu/cocuklarin-yeni-medya-kullanimlari-ve-siber-zorbalik.pdf

Her geçen gün küresel boyutta yaygınlaşan internetin kullanımı sosyal, kültürel, ticari alanların dışında siyasal alana da sirayet etmiş ve siyasal iletişim aracı olarak kullanımı artmıştır. İnsanlar genel konularda olduğu gibi siyasal bilgi edinmek ve gündemi takip etmek amacıyla da yeni medya olarak adlandırılan internetten fayda sağlamaktadır. Tek yönlü iletişim sağlayan ve insanlara yalnızca haber ileten geleneksel medya araçları, bireylerin haberlere gösterdikleri reaksiyon ve edinen bilginin doğruluğunun kontrol edilmesinin ölçülmesini zorlaştırır. Genel olarak yeni medya olarak ifade edilen internet ise; interaktif bir özelliğe sahip olan ve etkileşimi yüksek bir iletişim alanıdır. Mesajların alınması ve iletilmesinin kontrol edilebilirliği, hedef kitleye gönderilecek mesajların tercihen seçilmesi, yeni medyayı geleneksel medyadan ayıran önemli avantajların başında gelmektedir.

Günümüzde haber/gündem/bilgi ağına erişim ve bilginin dolaşım ağıyla ulaştığı kitle her geçen gün artarken yaşanan siyasi gelişmeler ise aynı kısır döngü içerisinde 90’lar Türkiye’sinin türevi olarak kendini tekrarlamaktadır.  Yeniden gündeme gelen faili meçhuller, yolsuzluklar ve kaset siyaseti, aslında Türkiye’de siyaset kurumunun tıkanmışlığına bir işarettir.

Ancak bir farkla…

Siyaset kurumundaki mevcut tıkanmışlık, yeni medyanın dolaşım ağı sayesinde 90’lar Türkiye’sinin siyasi konjonktürüne nazaran toplum nazarında daha göz önünde ve hissedilir olmasını kılmaktadır.

90’lar Türkiye’sinde basında çıkan haberlerin siyasi istikrarsızlığa yansıması hatırlanacak olursa önümüzdeki seçimlerde oy kullanacak olan genç seçmen kitlesi ve bu kitlenin sosyal medya ağındaki aktivitesi, yeni medyanın önümüzdeki dönemde siyaseti şekillendirecek bir potansiyele sahip olduğu gerçeğini göz önüne çıkarmaktadır. Ancak tüm bunların dışında sosyal medyada etkin olmayan “belli yaş” grubunun, sosyal medyada dolaşan skandalların gazete ve tv gibi yaygın medya mecralarına yansımamasından kaynaklı yaşanan gelişmelerden bihaber durumu da yine göz ardı edilmeyecek bir realiteyi oluşturmaktadır.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI