Yavaş’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Şu cümleleri hatırlıyorsunuz değil mi seçimden önce: ‘Bakalım bu seçimden önce de şapkadan ne tavşan çıkacak? Sosyal yardımları kesecekler, personeli işten çıkaracaklar, onlar belediyeleri yönetemezler, o kadar borçlu ki ilk ayın maaşını bile ödeyemezler…’ Bu korkunun siyasetinin gerçek olmadığını artık herkes gördü. Maaşlar gününde ödendi. Bir de üzerine eski dönemin, 300 milyon dolarlık Anka Park için alınan ve 3 yıl sonra ödemesine başlanacak, bu durumda faizini hesap edin. 300 milyon dolarlık borcu kapattık. Zorla mitinglere, açılışlara götürülen personel artık sadece ve sadece işini yapıp ekmeğini kazanıp karşılığını da alır hale geldi. Tüm bu çalışmaların sonucunda ABB, Uluslararası Şeffaflık derneğinden, Dünya Belediye Başkanları Başkent ödülünü kazandı. Uluslararası değerlendirme kuruluşu Fitch’in analizinde Türkiye’deki en yüksek kredibilite notuna sahip belediye olduk. Bu ödüller 6 milyonluk Ankaralı hemşerimizindir. Çünkü biz kararları Ankara halkıyla hep birlikte veriyoruz. Belediye Başkanı artık köy köy bucak bucak geziyor. Muhtarlarımız, ‘Kaç yıldır muhtarlık yapıyoruz, şu kapının içinden giremedik’ dediler. ‘Bırakın belediye başkanı ile görüşmeyi, dair başkanı ile bile görüşemedik’ dediler. Bizzat ben köy köy gezerek sorunları yerinde tespit ettim. AK Parti’nin en çok oy aldığı yerlerde, ‘Biz ilçemizde dahi belediye başkanı görmedik’ dediler. 2013 yılında bütçe 2 milyar 20 milyon dolar. Geldik, 1.147 milyon dolar. 31 Aralık sonunda nereden nereye gelmiş… Hem ekonomik sıkıntının etkisi hem de halkı kazıklamıyoruz. Halka suyu, otobüs biletini en uygun fiyattan veriyoruz. Dolayısıyla gelirlerimiz düşüyor. Pandemi döneminde esnaftan kira almadık, esnafa ceza kesmedik. Bugün çıkanlar cebine bir kuruş girmeyen esnafa ceza kesmiştir. Cumhurbaşkanı, seçimde kaybetsem de EYT’yi kabul etmeyeceğim demişti. Bütçede EYT’ye ilişkin bir kuruş yok. 6 Şubat’ta deprem oldu. Onu da öngöremezsiniz. Dolayısıyla bu kalemlere 5 kuruş para ayırılmamış. Bu sorunlarla karşı karşıya geldik ve bütün belediyeler aynı durumda olduğu için hepsi kredi çekti. Depremden sonra her şeyin maliyeti arttı. Biz de 4 milyar lira kredi istedik, hepsi çekmişti. 8 aydır bekliyor mecliste. Yuha gerek yok. Yapılacak iş belli: Yapılacak iş, belediye meclisinde çoğunluğu sağlamak. İstiyorlar ki hizmetler aksasın. Biz çalışmaya ve başarmaya devam edeceğiz. Otobüs biletini 30 liradan, 1 dolardan sattılar. Bizim dönemimizde bilet yarım dolar. Ayrıca sosyal destek alan ailelerin 100 bine yakın çocuğu evden okuluna ücretsiz gidiyor, parasını sosyal hizmetler ödüyor. ASKİ’de suyun metreküp fiyatı ortalama 1.6 dolardı. Yani bugünün parasıyla o garip gurebaya 50 liraya su satmışlar. Seçimlerden önce yüzde elliye indirildi. Şu anda suyu 0.7 dolara satıyoruz. Yani 21 liraya temiz suyu vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Sosyal destek alan ailelere tonu 1 liradan veriyoruz. Yani suya 200 lira yerine 10 lira veriyorlar. Öğrenci evlerine yüzde 20 su indirimi uyguluyoruz. 5 milyar dolarla geçen senenin bütçesini kapattık. Sanki Mansur Yavaş’ın cebinden çıkıyor, halkın cebinden çıkıyor. Bula bula 2 milyar dolar bulduk. Banka diretti, Meclis kararı olması için. Gönderdik. Kendi yaptıkları bütçeyi de inkar ettiler, hala bekliyor. Hiçbir şekilde bize engel olamayacaklar, biz durmuyoruz.”ü
ü