Bu yılın konuk sanatçısı, No More Lies; Yanköşe için özel tasarladığı “Origami Geyik” adlı, iklim krizine ve artan orman yangınlarına dikkat çeken duvar resmi ile sanatseverlerle buluşuyor. Yanköşe, Kabataş’taki Meclis-i Mebusan Caddesi, 85 numarada konumlanmış olan Kahve Dünyası şubesinin dış duvarı ve onu kesen duvarda, yaklaşık 260 metrekarelik bir alana yayılan güncel sanat proje alanıdır. Burası Kahve Dünyası’nın desteklediği ile güncel sanat alanında işler üreten sanatçılara yeni ifade alanları açmaktadır. Konumu sayesinde her gün binlerce kişiye ulaşan Yanköşe’nin ağırladığı çalışmalar, davet edilen sanatçıların mekânın özelliklerini göz önünde bulundurarak ürettikleri, mekâna cevap veren yapıtlardan oluşur.  Bir karşılaşma alanı olarak taşıdığı potansiyel, şehrin görünür bir parçası olması ve kolay ulaşılabilirliğinin yanı sıra sergilenen işlerin meta temelli olmayışı ve geçiciliğiyle de öne çıkan Yanköşe’nin sunduğu dinamik alan, yerli ve yabancı sanatçıların farklı tekniklerle üretilmiş çalışmalarına açık alan oluşturmaktadır. Yanköşe’de yer alacak eserin seçimi, projenin koordinatörlüğünü üstlenen Nilüfer Şaşmazer tarafından üç sanatçının davet edilmesi ve küratör Fulya Erdemci, sanat yazarı Evrim Altuğ, tasarımcı Bülent Erkmen, Altınmarka Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi ve Kahve Dünyası Genel Müdürü Kaan Altınkılıç ile Altınmarka Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi Detay Gıda CEO’su Dilara Altınkılıç Kutmangil’in oluşturduğu jürinin projeleri değerlendirmesinin ardından yapılıyor. Eser seçiminde, sunulan projenin içeriği, görselliği, kentle ilişkisi gibi unsurlar göze alınıyor.1 [caption id="attachment_217873" align="alignnone" width="233"] No More Lies, “Origami Geyik”,2022[/caption]  Bu yılın konuk sanatçısı, No More Lies; Yanköşe için özel tasarladığı “Origami Geyik” adlı, iklim krizine ve artan orman yangınlarına dikkat çeken duvar resmi ile sanatseverlerle buluşuyor. “ 1970li yılların sonunda büyük şehirlerde kömür yakıtı kullanımı sonucu sokağa çıkma yasaklarına sebep olan hava kirliliği, 1980li yıllarda ozon tabakasının delinmesi ve tüm dünyanın güneşin zararlı ışınlarının tehditlerine maruz kalması ile başlayan iklim sorunları uzunca bir süre hafife alındı. Her geçen gün artan “doğal olmayan” doğal afetler, son 10 yıldır sürekli en yüksek sıcaklık seviye rekorlarının kırılması, hayvan türlerinin inanılmaz bir hızla azalması ve son olarak 2021 yaz aylarında tüm dünyayı etkisi altına alan durdurulması güç orman yangınları, dişlerimizi fırçalarken musluğu kapatarak sorunu çözme seviyesini geçtiğimizi gösterdi.  Bir ormanın içinde duran, kuyruğu alev almış geyik resmi ile iklim krizi ve orman yangınları konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor.” 2   2017 yılından günümüze, Yanköşe Güncel Sanat Projesi, aynı özenli duruşta, üretim ve sergilemelere devam etmekte. 2017 yılında Nermin Er , “Tek Göz Oda” adlı çalışması ile Yanköşe’nin ilk konuk sanatçısı olmuştu. 15. Uluslararası İstanbul Bienali’nin paralel etkinlikleri arasında yer alan bu ilk projede; her iki duvarın üzerine 25x35cm büyüklüğünde farklı renklerde 120 kuş evleri, belli bir düzende yerleştirilerek düzenlenmişti. Bu düzenli yerleşim, toplu konut fikrine de göz kırpan, yaşam hakkını betonlaşma ile çaldığımız kuşlara alan açmayı hedefleyen,  mahallenin gerçek sahibi kuşlara bir yerleşim alanı açma fikrinden yola çıkarak tasarlanmıştı. [caption id="attachment_217875" align="alignnone" width="495"] Nermin Er, “Tek Göz Oda”,  2017[/caption] [caption id="attachment_217874" align="alignnone" width="495"] Vahit Tuna , “İsimsiz” ,2018[/caption] Beni en çok etkileyen Yanköşe projeleri arasında 2018 yılında Özlem Günyol ve Mustafa Kunt’un “AYRIAYRIBİRARADA - harfler, sayılar, noktalama ve diğer işaretler” adlı çalışması ve yine aynı yıl  Vahit Tuna’nın, 440 çift siyah kadın ayakkabısından oluşan “İsimsiz” adlı çalışmasını sayabilirim.  Yanköşe’de sergilenen bütün projelerin, güncel meseleleri sanatsal ifade biçimi ile görkemli bir söyleme dönüştürmesi beni çok etkiliyor. Hele ki dışarı çıktığımızda, ahengin, yeşilin, tarihi hafızanın azaldığı, yüksek şekilsiz estetikten uzak beton mezarlıklara dönüşen İstanbul’da, kamusal alanda sergileme için böyle bir karşılaşma ve nefes alma alanın, bir güncel söylem ile kullanılmasını çok kıymetli buluyorum. Umarız Yanköşe ile başlatılan bu başarılı adım katlanarak çoğalan, kentin kamusal alanlarında farklı teknik ve malzemelerle güncel sanat projelerinin üretilmesi adına hem yerel yönetimlere hem de sanat kurumlarına ilham olur. Ne dersiniz?  
  1. http://www.yankose.org/hakkinda.html
  2. http://www.yankose.org/no-more-lies.html