Salı, Nisan 23, 2024

Vergi ve demokrasi bilinci

Aylin Seçkin
Aylin Seçkin
1991’de Boğaziçi Ekonomi Bölümünden mezun olduktan sonra, 1991-92 arasında Jean Monnet bursu ile Université Libre de Bruxelles’den Avrupa Ekonomisi üzerine Master derecesini, 1999’da Carleton Üniversitesinden (Kanada) Ekonomi Doktorasını aldı. 2001 yılına kadar Kanada’da Cirano Araştırma Merkezi, Montreal Üniversitesi, Mount Allison Üniversitesinde çalıştıktan sonra 2001 yazında Türkiye’ye dönerek Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü kadrosuna katıldı. 2015 yılında Profesörlük derecesini alan Aylin Seçkin, Sanat ve kültür ekonomisi ve sanat yatırımları üzerine Empirical Economics, Journal of Cultural Economics, Economics Bulletin’de, nüfus, yaşlanma ekonomisi üzerine çalışmaları ise Economic Modelling gibi çeşitli akademik dergilerde birçok yayın yaptı. 2021 Temmuz ayında Sanatın Ekonomisi kitabını yayınladı. Prof. Seçkin, 2016-2017 akademik döneminde Berkeley Üniversitesi ve Ottawa Üniversitelerinde sabatik izninde bulundu. 2021’de Bilgi Üniversitesi Dijital Pazarlama Yüksek Lisansını bitiren Aylin Seçkin, 2021’de CroMagnon Art adında yapay zeka temelli bir startup’ın kurucu ortağı oldu. Eylül 2022’de Bilgi Üniversitesinden ayrılan Aylin Seçkin halen Ottawa Üniversitesi Ekonomi Bölümünde Misafir Öğretim Üyesidir.

Kendi ödediğimiz vergilerimizle bizden daha iyi yaşayan bir politik elit yaratmamalıyız. Bu ancak cahil ve vergi bilinci olmayan toplumların kaderidir. İktidara teslim ettiğimiz cüzdanımızı sonunda geri alma vakti gelmiştir.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Babala TV’deki yayınında defalarca “bizim vergilerimizle yapılan harcamalar, hizmetler”e vurgu yapması benim için en önemli noktaydı. Kontrolden çıkmış bir ekonomi, Türk Lirasının önlenemez değer kaybı, her geçen gün alım gücü eriyen milyonlar, yolsuzluk, artan işsizlik, yoksulluk sınırında vatandaşlar, artan ev kiraları, kevgire dönmüş sınırımızdan koşarak giren kaçaklara rağmen ilk turda hala % 49,5 oy alabilen bir iktidar.

Bu nasıl bir yaman çelişki? Bazılarının göre Stockholm Sendromu ile de tarif ettikleri bir tür sosyolojik bilmece ile karşı karşıyayız. Peki seçmenin yarısının anlamadığı, göremediği şey ne? Yoksa Joseph de Maistre’ın dediği gibi “toplumlar layık oldukları şekilde mi yönetilirler? Cumhuriyetimiz yüzüncü yaşını kutlayacak ancak hala tam da oturmamış önemli bir konu belki de bu bilmeceyi çözmemize yardım edebilir.

Gelişmiş ülkelerde vergi ciddi bir konudur. Üzerinde hararetli tartışmalar olur, oranların hafifçe değiştirilmesi kitleleri sokağa, hak aramaya iter. Vergi kaçırmak da büyük suçtur. Devlet vergisini kaçıranların (olabildiğince) peşine düşer. Vergisini ödeyen vatandaş da vergi affına hiç sıcak bakmaz. Vergi paralarının kuruşuna kadar nereye harcandığını merak eder, peşine düşer. Daha hükümet bütçesini oluştururken bağımsız gözlemcilere inceletir, raporlar hazırlattırır. Mecliste ayrıca tartışılır.

Olası bir yolsuzluğun üzerine basın, bağımsız sivil toplum kuruluşları, muhalefet partileri hatta iktidardaki partilerin temsilcileri korkusuzca gider. Bir bakanın vergilerle kendi özel harcamalarını karşılaması asla affedilmez. O halde vergiyi adaletli bir şekilde toplayan ülkelerde vergisini ödeyen vatandaş da aslında patrondur. Parasının doğru yerlere harcanıp harcanmadığını, en optimal şekilde kullanılıp kullanılmadığına bakar. Politikacıların bu anlamda her daim ensesindedir.

Çünkü yanlış kararlar, fiyat istikrarını tehlikeye atabilir ve bu daha sonra yine vatandaşın daha yüksek vergi ödemesine, refah kalitesinin düşmesine sebep olur. Gelişmiş ülkelerde aslında vatandaş ödediği vergi karşılığında devleti yönetmek üzere bazı politikacılara belirli bir süre için yetki verir. Memnun olmazsa o yetkiyi bir sonraki seçimde daha başarılı olacağını düşündüğü kadrolara teslim eder. Denge ve denetleme mekanizmalarının önemi de burada ortaya çıkar. Vatandaş oy kullanırken tamamen cebini, ailesinin gelirini düşünerek hareket eder. Duygusal davranmaz. Politikacının dini, dili, ırkı, cinsiyeti değil söylemi ve vaat ettiği politikalar ve projeler ve bütün bunlar için vatandaştan ne kadar para istediği önemlidir.

KDV gelirinin gelir vergisi gelirinin iki katından bile fazla olması, ÖTV hedefinin tek başına gelir vergisinin üzerinde olması vatandaşını haraca bağlamış bir devlet ve “az gelir vergisi ödüyorum” hissine kapılan vatandaş portresi çizmektedir.

Peki bir vatandaş vergi bilincini nasıl kazanır? Bu aslında her yıl doldurulan Gelir Beyannamesi ile pekişir. Eser Karakaş Mart 2023’te Artı Gerçek’te vergisini ödemeyen bir toplumda demokrasinin asla yerleşmeyeceği fikrini öne sürdüğü bir makale yayınladı. Aslında konu çok net. Eğer gelir beyannamesi uygulaması getirilip vergi matrahına tekabül eden oranda gelir vergisi ödeme imkânı sağlanırsa devletin vatandaşı ne kadar aldattığı ortaya çıkacaktır.

18 yaş üzeri tüm vatandaşların, iş adamı, yatırımcı, akademisyen, memur, işçi, köylü, emekli, asker, esnaf, işsiz tüm grupların gelir vergisi kanununda mevcut olan yedi unsurdan elde ettikleri tüm gelirlerinin birleştirilerek beyan edilmesi ve bu beyanların diğer kurumlarla karşılaştırılmaları ile oluşturulan kamu maliyesi sistemi demokrasiyi de hızla yerleştirir. Devlete her yıl ne kadar verdiğini bilen bir vatandaş bu paranın nasıl harcandığını da sorgulamak, öğrenmek isteyecektir. Örneğin Kanada’da bu sistem uygulanmaktadır. Sistem mükemmele yakın işlemektedir. Kanada Gelir İdaresinde 42 bin memurun çalışır ve en yüksek devlet memuru maaşını alırlar. [1]Vergi kaçırmanın cezası çok büyüktür.

2023 Türkiye bütçesi incelendiğinde vergi gelirleri hedefleri, gelir vergisi hedefi 495 milyar TL, kurumlar vergisi hedefi 619 milyar TL, KDV hedefi 204 milyar TL, ÖTV hedefi 511 milyar TL, ithalde alınan KDV hedefi 931 milyar TL, damga vergisi, harçlar ve diğerleri toplamı 360 milyar TL, vergi dışı gelirler 554 milyar TL. şeklinde belirtildiği görülür.

KDV gelirinin gelir vergisi gelirinin iki katından bile fazla olması, ÖTV hedefinin tek başına gelir vergisinin üzerinde olması vatandaşını haraca bağlamış bir devlet ve “az gelir vergisi ödüyorum” hissine kapılan vatandaş portresi çizmektedir. Benim vergi paralarım nerede diyebilecek bir bilinç böyle uyanamaz.

Bilinçli vatandaş vergisinin peşine düşer, hakkını arar. Seçimler, vergisini ödeyen vatandaşın iktidar ve meclis kadrolarıyla olan kontratının yenilenme ya da feshedilme kararının verildiği gündür. Kendi ödediğimiz vergilerimizle bizden daha iyi yaşayan bir politik elit yaratmamalıyız.

Kanada’ya ayak basan ve bir işte çalışan herkes vatandaş olsun olmasın her yıl 30 Nisan’da bir önceki yıla ait gelir beyannamesini doldurmak ve elde ettiği gelirleri bildirmek zorundadır. Her yıl bu beyannameyi dolduran kişide devlete karşı sorumluluk ve devletten hesap sorma bilinci gelişir. Ayrıca belirli bir gelir eşiğinin altında kalan vatandaşlara devlet ödeme yapar. Aslında bu devletin vatandaşıyla her yıl yaptığı bir kontrattır. Buradaki beyanların toplamı (kabaca) vergileri oluşturur.

Bu noktadan sonra da en küçük yönetim biriminden dahi “vergilerim” nereye ödeniyor diye hesap sorma hakkı doğar. Seçimleri kazanan ve iktidar olan partiye hazine bu şartlar altında devredilir. Ondan sonra yapılan harcamalar da denetlemeye tabidir. Her vatandaş birer Sayıştay üyesi gibi parasının nereye harcandığının izini sürer. Vergisinin iktidarda ve meclisteki vekillerin maaşlarının ödendiği gerçeğini asla unutmaz.

Kanada’da vergi kaçakçılığından mahkûm edildiğiniz takdirde ödenmesi gereken vergilerin tamamını, ayrıca faizini ve Kanada Gelir İdaresi tarafından değerlendirilen tüm hukuki cezaları ödemeniz gerekir. Kaçırdığınız vergilerin %200’üne kadar ceza alabilirsiniz ve hatta beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirsiniz.

Jiameng MaKai GuoJiemin Yu 2019’da yayınladıkları çalışmada kurumsal vergi kaçırılması ve demokrasi arasındaki ilişkiyi inceler. Politik özgürlüklerin ve kamunun şeffaf ve hesap verebilir olmasının vergi bilincini arttırarak vergi kaçırılmasını düşürdüğü sonucunu bulurlar. Politik karar sürecine katılımın artması vergi ödeme niyetini güçlendirir. Yolsuzlukların üstüne gidildiği ve sosyal sermayenin daha güçlü olduğu toplumlarda demokrasi, seçimlere katılım ve vergi arasındaki bağ daha güçlüdür.

Bilinçli vatandaş vergisinin peşine düşer, hakkını arar. Seçimler, vergisini ödeyen vatandaşın iktidar ve meclis kadrolarıyla olan kontratının yenilenme ya da feshedilme kararının verildiği gündür. Kendi ödediğimiz vergilerimizle bizden daha iyi yaşayan bir politik elit yaratmamalıyız. Bu ancak cahil ve vergi bilinci olmayan toplumların kaderidir. Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında işte bu noktayı vurgulamıştır. İktidara teslim ettiğimiz cüzdanımızı sonunda geri alma vakti gelmiştir.

Kaynakça:

Karakaş, Eser (21 Mart 2023) https://artigercek.com/makale/gelir-vergisi-odemeyen-bir-toplumda-demokrasi-olur-mu-243267

Ma, Jiameng, Kai Guo ve Jiemin Yu, (2019) ”Democracy and tax avoidance: An international study”, Journal of Corporate Accounting and Finance, https://doi.org/10.1002/jcaf.22416

[1] https://www.canada.ca/en/revenue-agency.html  Kanada Gelir İdaresi web sayfası.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

Aylin Seçkin
Aylin Seçkin
1991’de Boğaziçi Ekonomi Bölümünden mezun olduktan sonra, 1991-92 arasında Jean Monnet bursu ile Université Libre de Bruxelles’den Avrupa Ekonomisi üzerine Master derecesini, 1999’da Carleton Üniversitesinden (Kanada) Ekonomi Doktorasını aldı. 2001 yılına kadar Kanada’da Cirano Araştırma Merkezi, Montreal Üniversitesi, Mount Allison Üniversitesinde çalıştıktan sonra 2001 yazında Türkiye’ye dönerek Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü kadrosuna katıldı. 2015 yılında Profesörlük derecesini alan Aylin Seçkin, Sanat ve kültür ekonomisi ve sanat yatırımları üzerine Empirical Economics, Journal of Cultural Economics, Economics Bulletin’de, nüfus, yaşlanma ekonomisi üzerine çalışmaları ise Economic Modelling gibi çeşitli akademik dergilerde birçok yayın yaptı. 2021 Temmuz ayında Sanatın Ekonomisi kitabını yayınladı. Prof. Seçkin, 2016-2017 akademik döneminde Berkeley Üniversitesi ve Ottawa Üniversitelerinde sabatik izninde bulundu. 2021’de Bilgi Üniversitesi Dijital Pazarlama Yüksek Lisansını bitiren Aylin Seçkin, 2021’de CroMagnon Art adında yapay zeka temelli bir startup’ın kurucu ortağı oldu. Eylül 2022’de Bilgi Üniversitesinden ayrılan Aylin Seçkin halen Ottawa Üniversitesi Ekonomi Bölümünde Misafir Öğretim Üyesidir.
spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI