IŞİD’in 20 Mart 2014’te Niğde’de üç kişiyi öldürdüğü saldırıya ilişkin gerekçeli kararda, 3 saldırganın İstanbul’da dünya çapında ses getirecek bir eylem peşinde olduğu belirtildi.
10’ar kez müebbet hapis cezası verilen saldırganların “vahim silahlarla saldırı suretiyle Türkiye’de anayasal düzeni değiştirmeye ve hilafet devleti kurmaya çalıştıkları” vurgulandı.
“SES GETİRECEK SALDIRI”
Hürriyet gazetesinden İsmail Saymaz’ın haberine göre, gerekçeli kararda, haklarında 10’ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilen Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ve Muhammed Zakiri’nin IŞİD üyesi olduğu, ülkelerinden ayrılarak Suriye’ye gittikleri ve örgütün kamplarında eğitim aldıkları belirtilerek, “DEAŞ’ın amacı doğrultusunda düşman ve kafir ilan ettikleri Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ses getirecek bir eylemde bulunmak için 19 Mart 2014’te kaçak yollardan ülkemize yanlarında bulunan vahim nitelikteki silahlar ve patlayıcı maddelerle girdiklerinde, amaçlarının İstanbul’da dünya çapında ses getirecek büyük bir saldırıda bulunmak olduğu, ele geçirilen silah ve patlayıcı maddelerin, amacın bu olduğunu ortaya koyduğu…” dendi.
Bu üç saldırganın “DEAŞ’ın amaç ve faaliyetleri doğrultusunda vahim silahlarla saldırı meydana getirmek suretiyle anayasal düzeni değiştirmeye ve sözde hilafet devleti kurmaya çalıştıkları” kaydedildi. Bu nedenle örgüt üyeliği suçundan değil Türk Ceza Kanunu’nun 309’uncu maddesi gereğince “cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış hapis cezası verildi. 10’un üzerinde öldürmeye teşebbüs suçunu göze almaları, cezanın gelecekleri üzerindeki etkisini düşünmemeleri, “mahkemeyi tanımaz tutum ve davranışları” nedeniyle indirime gidilmedi. İşledikleri üç cinayetten ötürü de birden çok kez ağırlaştırılmış müebbet, 100’er yıla yakın hapis ve para cezası verildi.
NE OLMUŞTU?
20 Mart 2014’te taksiyle İstanbul’a gitmek üzere Hatay’dan yolan çıkan 3 IŞİD’li, Ulukışla-Adana Otoyolu’nun Gedeli mevkisinde taksiyi durdurmak isteyen güvenlik güçlerine otomatik silahlarla ateş açmıştı. Bir jandarma ve bir polis yaşamını yitirmiş, 8 kişi yaralanmıştı. Saldırganlar daha sonra gasp ettikleri kamyonun şoförünü de öldürmüştü. Kaçan saldırganlar iki farklı köyde yakalanmış, üzerlerinden ise üç Kalaşnikof, üç tabanca, yedi elbombası, iki susturucu, üç kasatura, telsiz ve batarya çıkmıştı.
