Uykusuz: Ya fiyatı artıracaktık ya da dergiyi kapatacaktık

Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısında yaşadığı hızlı değer kaybı nedeniyle son dönemde yükselen kağıt fiyatlarından etkilenen basılı yayınlar arasına Uykusuz dergisi de girdi.

Uykusuz’un Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre dergi, yayın hayatına devam edebilmek için zam yapma yoluna gitti. Açıklamada belirtildiğine göre, eğer zam yapılmasaydı, dergi yayın hayatına son verecekti.

Açıklamada hükümetin kağıt politikası da eleştirildi. Türkiye’nin 1963 yılında kağıt üretimine başladığı ancak mevcut hükümetin SEKA’nın (Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları A.Ş) ürettiği kağıdın ithal kağıttan daha pahalı olduğunu öne sürerek bu kurumu özelleştirdiği vurgulandı. Derginin yalnızca kağıt alımında değil, yazılı basının tüm aşamalarında döviz kullanmak zorunda olduğunun belirtildiği açıklamada, yeniden basım yapabilmek için masrafların iki katına çıktığı vurgulandı.

Derginin açıklaması şu şekilde:

“Sevgili Uykusuz okurları,

Bu yazıyı nasıl yazarsak yazalım netice çok değişmiyor. Uykusuz’u maalesef 5 lira yapmak zorunda kaldık. Bunun için biz de üzgünüz ama ya fiyatı 1 lira artıracaktık ya da dergiyi kapatacaktık.

Türkiye 1936 yılında kağıt üretmeye başlamıştı. kendi kağıdımız vardı yani. Ama mevcut hükümet SEKA’nın kağıdının ithal kağıttan daha pahalı olduğunu öne sürerek şirketi sattı. Dolayısıyla kağıdımız yok. ithal kağıdı da dövizle alabiliyoruz. Derginin basıldığı matbaa; mürekkebi de, matbaa makinelerini de, yedek parçasını da dövizle alıyor. Dergiyi bayiilere götüren kamyonlar, o kamyonlara koyulan mazot da dövizle alınıyor ve sonunda maliyet dün 2 lirayken bugün 4 lira oluyor. Matbaalar da bizim gibi fiyatlarını belli bir seviyede tutmak için ellerinden geleni yapıyordur herhalde ama onlar da bir noktadan sonra fiyatlarını katlamak zorunda kalıyor.

Haftaya derginin yeni sayısı için yeniden kağıt almak zorundayız ve iki kat daha fazla ödememiz gerekecek. Daha önce dişimizden tırnağımızdan artırdık, derginin fiyatına zam yapmamaya çalıştık. aldığımız telifleri düşürdük, daha küçük bir ofise geçtik, bu şartlarda çalışmak istemeyen arkadaşlarımıza ‘dur gitme’ diyemedik ama ancak buraya kadar dayanabildik. Ülkenin durumu da ortada. Nereye kadar devam edebilir bilmiyoruz. Desteğiniz olursa elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Olmazsa da size gücenmeyiz.

sevgiler, selamlar.”