MEHMET BARAN KILIÇ
@MehmetBaranKl
[email protected]
Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e saldırmasıyla tekrar başlayan çatışmalar İsrail'in Filistin'e yönelik topyekun saldırıları ve katliamlarıyla devam ediyor. Gazze'deki ölü sayısı 50 bine yaklaştı.
Aylardır İsrail firmalarına ve İsrail'e destek veren kuruluşlara yönelik boykot kampanyaları sürdürülüyor. İsrail'e petrol sattığı iddiasıyla gündeme gelen SOCAR şirketi de protesto ediliyor. SOCAR'ı Türkiye'de protesto ettiği gerekçesiyle geçtiğimiz aylarda çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.
Üniversitelerde SOCAR protestosu
Bu protestolar üniversitelerde de sürüyor. SOCAR şirketiyle işbirliği yapan üniversite yönetimleri okul bileşenlerinin tepkisini çekiyor.
Bu üniversitelerden biri de Sabancı Üniversitesi.
Üniversite idaresi SOCAR'la işbirliğini sürdürürken bununla ilgili demeç ve haberler üniversitenin sitesinde yer alıyor.
SOCAR ilişkisini eleştiren asistanın sözleşmesi yenilenmedi
Sabancı Üniversitesi, üniversitenin SOCAR ile ilişkisini eleştiren bir asistanın sözleşmesini yenilemeyerek işine son verdi.
Sunulan resmi gerekçeyse 'dersin hocasının okuldan ayrılması.' Ancak asistan 'hocanın asistanı' olarak değil 'dersin asistanı' olarak çalışmaya başlamıştı. Ayrıca söz konusu ders Sabancı Üniversitesi'nde çok sayıda öğrencinin aldığı zorunlu bir ders yani ders müfredatta kalmaya devam edecek ve dolayısıyla asistan ihtiyacı olacak.
İşine son verilen asistana, çalıştığı dönemde 'Sabancı Üniversitesi-SOCAR' ilişkisini eleştirmesi sebebiyle sözlü uyarı da yapılmıştı.
PolitikYol, işine son verilen asistana ulaştı.
'Uydurma bir gerekçe sunuldu'
PolitikYol'a konuşan asistan, kendisinin uzun dönem için işe alındığını ancak sözleşmesinin yenilenmesine 2 hafta kala idare tarafından yenilenmeyeceğinin tebliğ edildiğini dile getirdi. Sabancı Üniversitesi'ndeki asistanların sözleşmeleri 4 ayda bir yenileniyor.
Kendisine sunulan gerekçenin 'uydurma' olduğunu kaydeden asistan şunları dile getirdi: "Teknik olarak sözleşmem feshedilmedi, süresi doldu ve yenilenmedi. Sundukları resmi neden benim asistanlık yaptığım dersi veren hocanın okuldan ayrılması ve asistan ihtiyacının kalmamış olduğu. Bunu bana sözleşmemin yenilenmesine 14 gün kala e-posta ile bildirdiler. Ancak bunun uydurma bir gerekçe olduğunu şuradan anlayabiliyoruz: Ben bu pozisyona başvurduğumda bana uzun dönemli bir asistan aradıkları belirtilmişti, ayrıca bahsi geçen ders bütün Sabancı öğrencilerinin almak zorunda olduğu ‘Hukuk ve Etik’ adlı bir kitle dersi. Yani üniversiteden ayrılan hoca yerine başka bir hoca yine aynı dersi gelecek dönem açacak, bu şimdiden Sabancı’nın programında görülebiliyor. Ben bir hocanın asistanı olarak değil, direkt bu dersin asistanı olarak işe alınmıştım. İkinci bir göstergeyse şu: normalde böyle durumlarda dersin hocalarına danışılıyor, en azından fikirleri alınıyor. Bu sefer böyle bir durum da olmadı. Dersi veren hocalar benim sözleşmemin yenilenmediğini bizzat benden öğrendiler."
Sabancı Üniversitesi-SOCAR ilişkisini eleştirdiği için idareye çağrıldı
Asistan, çalışmaya devam ederken yani 'sözleşme yenilenmemesi' konusu henüz ortada yokken okulun genel sekreterliğine çağrıldığını kaydetti.
İlk başta çağrılma nedeni belirtilmese de genel sekreterlik, Sabancı Üniversitesi ile SOCAR arasındaki ilişkiyi eleştiren afişlerin asılması nedeniyle asistanı çağırdı. Okulun çeşitli yerlerine 'Sabancı Katliama Ortak mı' başlıklı ve 'Sabancı Üniversitesi'yle SOCAR arasında sürdürülen eğitim programının eleştirildiği' afişler asılmıştı.
PolitikYol'un sorularını yanıtlayan asistan, görüşmeyle ilgili şunları dile getirdi: "Afişler asıldıktan sonra Sabancı’dan bana gelen bir telefonla ‘genel sekreterimiz sizinle görüşmek istiyor’ denildi ve bir görüşme ayarlandı. Bu sırada görüşme anına kadar ‘konu nedir’ diye sormama rağmen konunun ne ile ilgili olduğu bana söylenmedi. Görüşme gerçekleştiğinde çıkartmaları yapanın ben olduğumu tespit ettiklerini, bunun üniversiteye zarar verdiğini, adını lekelediğini vs. söyleyip bir daha yapmamam gerektiğini dile getirdiler. Dolayısıyla üniversitenin bundan epey rahatsız olduğunu bu olaydan beri biliyoruz."
Asistan, bu görüşmenin de işine son verilmesinin arkasındaki gerçek nedenleri gösterdiğini belirtiyor.
Asistanlar güvencesiz şartlarda çalışıyor
Sabancı Üniversitesi'nde asistanlar güvencesiz koşullarda çalışıyor. Bu güvencesiz şartlar da asistanların işine son verilmesini kolaylaştırıyor.
Öğretmen Sendikası, 30 Ocak'ta yaptığı açıklamada bu güvencesiz koşulları şu şekilde anlattı:
*Yakın zamanda Sabancı Üniversitesi yönetiminin, bir üyemizin üniversitenin İsrail’e petrol sağlayan SOCAR ile işbirliğini eleştiren "Sabancı soykırıma ortak mı" yazılı stickerlar yapıştırdığı için sözleşmesinin sonlandırılması yönündeki kararını öğrendik. Akademisyenlerin, kampüs içinde ve dışında, siyasi görüşlerini ifade etmeleri suç değildir. Tam aksine, üniversiteler eleştirel düşüncenin, özgür tartışmanın ve ifade özgürlüğünün korunduğu alanlar olmak zorundadır. Sabancı Üniversitesi yönetimi, bu karar ile yalnızca bir akademisyenin iş güvencesini ortadan kaldırmakla kalmamış, aynı zamanda akademik özgürlüğe ve temel insan haklarından biri olan ifade özgürlüğüne de açıkça saldırmıştır.
*Üyemizin işten çıkarılmasını kolaylaştıran temel etmenlerden birisi de Sabancı Üniversitesi’nin eğitim emekçilerine dayattığı güvencesiz çalışma koşullarıdır. Uygulama ve tartışma derslerinde görev alan akademisyenler, yalnızca dört aylık 'eğitim asistanı' statüsünde, idari personel sözleşmesine tabi tutularak çalıştırılmaktadır. Üniversitenin bu güvencesiz istihdam politikası, akademisyenleri keyfi işten çıkarmalara karşı savunmasız bırakmaktadır. Sabancı Üniversitesi yönetimine açıkça sesleniyoruz: Gözlerimizin önünde gerçekleşen bir soykırımı destekleyenlere karşı ses çıkaran, Filistin halkının haklarını savunan üyemizi işten çıkararak yalnızca kendi akademik itibarınıza zarar veriyorsunuz. Toplum vicdanı, hakikatin yanında duranları susturmanıza izin vermeyecek.