Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek nasıl bir akıl tutulması. Arkadaş bu orta vadeli program kaç yıllıktır Allah aşkına. Son beş yılda üçüncü olacak sanırım. İktidarın orta vadeden anladığı, Türkiye borsa oyuncuları ile aynı sanıyorum. Dünya Gündemi;Türkiye ne yazık ki kendi kısır döngüsünde debelenip duruyor. Oysa, dünyada ekonomik ve finansal karmaşa içinde. Bu karmaşa Türkiye’yi doğal olarak etkiliyor ve etkilemeye devam edecek. Dünyadaki faiz artışları Türkiye’ye döviz girmesini etkiledi. 2024 ile beraber faiz indirimi başlarsa Türkiye’ye döviz gelir mi? Son bir buçuk yıldır dünya emtia fiyatları ciddi gevşedi. Artık diplere gelmiş durumdayız. Emtia fiyatlarındaki artış Türkiye’nin hammadde ve aramal girdilerinde ciddi sıçrama yapabilir. TL nin değer kaybı devam ederse bu sıçramaya çarpan etkisi yapabilir. Yine Çin; İkinci çeyrekte %7,1 büyümesi beklenen Çin, % 6,3 büyüdü.  Global durgunluğu daha hafif geçirmeyi sağlayacağı düşünülen Çin’in beklenenden daha az büyümesi moral bozuyor. Çin’in piyasayı rahatlatacak önlemler alması isteniyor. Faiz kararı haftası;  ECB’nin bu hafta 25 baz puan faiz artışı yapmasına kesin gözüyle bakılıyor. Faizin % 4, Temmuz Tüfesinin %5,5 olduğu dikkate alınırsa ECB’nin önünde daha epeyce yol olduğu anlaşılıyor. 26 Temmuz günü FED  faiz kararını açıklayacak. Piyasanın %99 u,  25 baz faiz artışı daha yapıp faiz artışını sonlandıracağını düşünüyor. ABD Haziran ayı Tüfesi yıllıkta %3 geldi. Faiz %,5,50 ye çıkarsa neredeyse %2 reel kazanç var. Abd 2 yıllık tahvil faizlerine de doğal olarak alım geldi ve faizler bir ayda %5,12 den %4,85 e gevşedi. Dolar gevşer mi? Buradan sonrasında bir sıkıntı var. Piyasa oyuncuları Ağustos ayında Tüfe’nin yeniden %3,3 seviyesine yükselip zirve yapabileceğini tahmin ediyor. Böyle bir durumda bu ay doların diğer paralar karşısında Kasım ayından beri yaptığı en sert değer kaybının devam etmeyeceği şeklinde yorumlanabilir. Hatta dolar bir miktar değer kazanabilir. Tüfe yeniden %3,3 seviyelerine tırmanırsa FED, bir kez daha 25 baz puan faiz artırımını gündemine alabilir. İngiltere, AB ye geri mi dönüyor? Yedi yıl aradan sonra İngiltere vatandaşları, bu seferde AB ye geri dönmek için oy kullanmaya hazırlanıyor. Yapılan anketlerde halkın %51 in geri dönmek istediğini gösteriyor. Bretix hem AB ekonomisini ve Euro’yu hem de İngiltere ekonomisi ve Sterlin’i olumsuz etkilemişti. Geri dönüş, çıkışın olumsuzluğu kadar olmasa da olumlu etkilyecektir bu sefer. Global şirket iflasları; Bloomberg tarafından derlenen verilere göre dünya çapında 500 milyar dolarlık kurumsal borç fırtınası başlayabilir. Çok büyük ve ciddi şirket iflasları görülebilir. 2008 yılından beri en büyük ikinci kriz kapıda olabilir. Hatırlarsanız,  bu senenin ilk çeyreğinde yaşamış olduğumuz banka krizinin kapanmamış olabileceğini ve aynı 2008 yılındaki gibi Kasım ayında yeniden çok daha güçlü patlayabileceğini daha önce yazmıştım. Böyle bir fırtına, IMF raporuna göre Zombi şirketler bazında dünya lideri olan Türkiye’yi nasıl etkiler sizce?! Peki borsaları nasıl etkiler?!
Mevduat faizi %35 e düşerken enflasyon beklentisi %55 e çıktı. KKM hesaplarına da %15 karşılık getirdiler. Vatandaşı yine dövize ve konuta ittirecekler. Sonra “kira artışı yapanı hapse atarım” de.
Türkiye’de gündem ; Siyasi yozlaşmanın utanmazlığa varması, devasa bütçe açıkları, vergiler, zamlar, hayaller, vatan, bayrak, din, fakirleşme. Değişen hiç bir şey yok kısaca. Yeni gölge iktidar yönetimi sürekli vergiler, zamlar, hayallerle yeni bir Orta Vadeli Ekonomi Programı hazırlıyor sanırım. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek nasıl bir akıl tutulması. Arkadaş bu orta vadeli program kaç yıllıktır Allah aşkına. Son beş yılda üçüncü olacak sanırım. İktidarın orta vadeden anladığı, Türkiye borsa oyuncuları ile aynı sanıyorum. Geçen hafta Rona Turanlı hoca yazmış. AKP iktidarı devletin elindeki tüm kurum ve kuruluşları 71 milyar dolara satmış, 2,7 trilyon dolar vergi toplamış, 450 milyar dolar dış borç yaptırmış, Buna rağmen MB kasası net 60 milyar dolar ekside. Haziran ayı, altı aylık bütçe açığı 483 milyar TL ye çıkmış durumda. 20 yıldır yol, köprü v.s yaptığı tüm yatırım harcamalarını vatandaşı en az 10 yıl borçlandırarak özel şirketlere ihale etmesine rağmen üstelik. 2021 yılında elimizdeki döviz rezervi ile kısa vadeli dış borcumuzun tamamını kapatabiliyorduk. Bugün ancak %65 kadarını kapatabiliyoruz. Önce “Bir dolar, bir lira olacak” geyiği ile Türkiye’yi ithalat cenneti yapıp üretimi bitirdiler. Sonra bitirilmiş üretim ile ülkeyi çoşturacaklarını düşünüp bu sefer TL yi değersizleştirdiler. Döviz artınca zorunlu ithalat girdilerimizin fiyatı arttı, enflasyon arttı, vatandaş fakirleşti. Şimdi tüm bunları aynı adamların geri çevireceğine inanıyor musunuz gerçekten?  Pozitif ve iyi niyetli olmanın bile bir sınırı olmalı. İtibardan tasarruf yapıp bütçe harcamalarını kısmak yerine vergileri artırıp durgunluğa sürüklüyorlar ülkeyi. Dünya zaten durgunluğun pençesinde. Körfez ülkelerinde 50 milyar dolar gelecekmiş. Piyasa inanmadığı için kazımadı bile haberi. 2022 yılında da 57 milyar dolar gelecekti sözde. Türkiye’nin dünyanın yatırım gözdesi olduğu 2005 ile 2008 yılları arasında gelen net yabancı yatırım 59 milyar dolar arkadaşlar, deli olmayın lütfen. MB faiz artışı; Hatırlarsanız ya direk %19 ya da iki hamlede %19 a kadar çıkarıp faiz artışını durduracaklarını tahmin ettiğimi geçen ay yazmıştım. Bu faiz artışları “dostlar alışverişte görsün” hareketleri hep. Vergiler, döviz artışı ile Temmuz ayı TÜİK e göre bile son yılların en yükseği çıkacaktır.  Yıl sonu enflasyon beklentisi yılsonu %55 e, 2024 ilk yarısı %65 seviyesine çıkmış durumda. Polisiye tedbirlerle faiz ne kadar tutulur!?  14 Temmuz MB verilerine göre Mayıs ayından beri ilk kez Döviz hesapları 2,5 milyar dolar artmış.  Tl faizde kalmıyor para. Bakın çok basit bir hesap yapalım. Haziran ayında üç aylık mevduat faiz ortalaması %42 idi. Enflasyon beklentisi ise %35 ile %40 civarındaydı. Küçük de olsa bir reel fazi vardı. Bugün mevduat faizi %35 e düşerken enflasyon beklentisi %55 e çıktı. KKM hesaplarına da %15 karşılık getirdiler. Vatandaşı yine dövize ve konuta ittirecekler. Sonra “kira artışı yapanı hapse atarım” de. Bundan sonraki süreç; Hemen seçim sonrası yazmıştım, aynen tekrarlayayım.  1- Göstermelik ekonomi yönetim değişikliği, 2- Göstermelik faiz artışı, 3- hem gelirlere hem tüketime zamlar ve vergiler, 4- borsaya ve tahvile yabancı girişi ( borsaya girdi ama faiz oranları yüzünden tahvile kesinlikle gelmiyorlar) 5- BİST100 endeksinin 7500 puan, dolar bazında 2,60 dolar üstüne çıkması, 6- Kredi faizlerinin artırılıp tüketimin kısılması, 7- Turizm ve yurtdışı çalışanların getirdiği dövizin üstüne yaz rehaveti ile rahatlama 8- MB brüt rezervinin 115 ile 120 milyar dolar arası bir yere çıkması, 9 – Yabancının çıkması, 10- Körfezden gelecek dövizin onda birinin bile gelmemesi, 11- Seçim öncesi vatandaşın isyanı, 12- Türkiye’nin her yerinden petrol ve doğalgaz fışkırması, 13- ekonomi kurmaylarının değişimi, 14- Faiz indirimi,15- Gelirlere ciddi zam( Bu sefer aslan payı emeklilere),16- Yerel seçimlerin kazanılması, 17- MB rezervlerinin erimesi, 18- Servet vergisi, 19- İstiklal marşı ve kapanış. PİYASA   Dolar/TL: Geçen hafta üç senaryo belirtmiştim. “Tüm bunlar olsa bile döviz 4 ile 6 ay arasında yataya yakın hafif yukarı seyir takip edebilir.” Seçeneği artık daha ağır basıyor. Haziran son haftası spot fiyat, ağırlıklı ortalamanın %15 üstündeydi, geçen hafta oran %10 a düştü. Yıl sonuna kadar 28 ile 29 lira bandında hafif yukarı sıkışacak gibi. Bist100: Hedefi 7250 ile 7500 puan arasında. 5710 puan aşağı kırılmadığı müddetçe hedef geçerli. Altın/ons: Üçlü Tepe , 1970 doların üstünde iki hafta kapanış yapmadığı müddetçe geçerli. Euro/Usd : 1,1180 üstünde kalmayı beceremedi.  Bu hafta 1,0910 destek. Bunun altına gelmesi yeniden gevşemeye yol açar. Ama yön konusunda karar vermeden 1,5 ay civarı 1,1180 ile 1,13 arasında bekleyeceğini tahmin ediyorum. Bu hafta yukarı gidebilir. Gümüş/Usd: 25,10 dolar güçlü direncini aşamadı. Dünya Emtia endeksi ; tahmin ettiğim gibi 100 puanın altını dip yaptı, 110 puana doğru gidiyor. Brent ; 86 dolara gidiyor. Bitcoin; 29000 ve 33000 dolar arasındaki sıkışma devam.