Perşembe, Mart 28, 2024

Uğur Mumcu’nun Gözlemi: Bilgi, Fikir, Adalet

Yarın 24 Ocak. Uğur Mumcu uğradığı hain saldırı sonucu 24 Ocak’ta hayatını kaybetti. Yeri hala doldurulamayan Mumcu’yu Pınar Sönmez yazdı.

24 Ocak 1993…

Küçük bir kız çocuğuyum.

Sömestr tatili.

Anneanemdeyiz. Bir anda, Uğur Mumcu’nun haberi!

Tüm evlerin, ülkemin, halkımın, iyi insanların düşüncesi, duygusu, vicdanı!

Ertesi gün, 25 Ocak, erkenden…

Bir dönemin Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı teyzem diyor ki,

Gel Pınar, gidiyoruz.

Nereye teyze?

Cumhuriyet’e…

O zamanlar Cağaloğlu Yokuşu’ndaki kadim Cumhuriyet binasının bahçesi. Dersin; ışık, yürek, birlik seli. Her yanda mumlar yanıyor. Karanfiller…

O bir araya geliş; Uğur Mumcu’yu, Uğur Mumcu gibi bir gazeteciyi, çok ama çok sevilen bir yazıve düşünce insanını uğurlamak olduğu kadar; milyonların değerleri, laikliği, doğruluğu, iyiliği, güvenilirliği, direnci, dürüstlüğü, kazanımları kucaklaması ve savunmasıdır da!

Uğur Mumcu’nun ve onlarca, binlerce, insanın sadece fikirleriyle, inançlarıyla, düşünceleriyle, kendileri olmakla, yaşam haklarına kast edilmesine karşı birlik olmaktır da!

İyilik, adalet, yaşam hakkı yüce!

Cezasız kalan suçlar tarihi; aslında demokrasinin, yaşam hakkının, bağımsızlığın herkes için çok önemli blokajıdır.

HUKUK EĞİTİMİ GEREKLİ

Uğur Mumcu katıldığı bir programda hukukçuluğunun işine ve hayatına etkisine değinildiğinde, diyor ki: “Bu işleri yaparken hukuk eğitimi gerekli.” Aldığı ve üzerinde çalıştığı kaliteli hukuk eğitimi; muhakemesinin, diri dimağı ve kalemine yansımasında kuvvetli etken.

Duruşmalarda dilekçesini tekrar etmekten öteye geçiyor, konuşuyor, talep ediyor, yeri geldiğinde Mahkemeyle çatışıyor, yine de diretiyor!

Kıymetli Ceza Hukuku Profesörü Uğur Alacakaptan ile Mamak’ta cezaevindeyken koğuştakiler “Tahliye dilekçesi yazar mısınız?” dediklerinde, sonuç alırız almayız diyor, ama yine de yazıyor dilekçeleri.

Ankara Hukuk’ta İdare Hukuku asistanı olduğu zamanlarda Deniz Harp Okulu’ndan atılanlar için Danıştay’a dilekçeler kaleme alıyor.

Uğur Mumcu çok iyi bir hukukçu ve gazeteci!

Özgürlüğün, demokrasinin, bağımsızlığın yazarı, sesi, hukukçusudur Mumcu! Hep memleketin iyicil değerlerini ve evrensel ilkeleri savunur.

ANAYASA

Bugün bizim üzerinde durduğumuz ve Anayasa’ya uygunluğa dikkat çektiğimiz güncel hususlar var. Mumcu’nun çok okunan, sahnelenen eseri Sakıncalı Piyade’de; tam da yazdığı zamanın ruhuna göre “Anayasa’yı ihlal”e sığınılarak ne çok ihlalde bulunulduğunu görürüz.

Bu durumda, mesele; lafzıyla, ruhuyla Anayasa’nın, yasaların, yönetimsel kararların mutlaka demokratik ilkelere dayanması ve hukukun üstünlüğüne göre evrensel hakların koruma altına alınmasıdır. İkinci önemli nokta, uygulamanın esas olduğu gerçeğidir. Çünkü Anayasa’yı uygularken dünya anlayışınız ve bakış açınız yorumunuzu belirleyecektir.

Mumcu’nun pek çok yazısında sorusu: “Anayasa ne diyor?” İşte gerekli soru!

Ekliyor: “Hukukun varoluş nedenlerinden biri de istikrarı sağlamak değil midir?”

Mumcu, vaka oluştuğunda, yeri geldiğinde Anayasa ve Ceza yasalarının çelişkilerine dikkat çeker. Ulusal-üstü insan hakları ilke ve kurallarının Anayasa ile uyumlandırılması gerektiğine işareti vurgular.

Evet, biz Anayasa’yı neden bu kadar önceliyoruz?

Çünkü, Anayasa nitelikli olarak hukuk kuralları doruğunda yer alan ilkeler, özel kişiler arasında olduğu kadar, tüm kamu güçlerine insan haklarına saygıyı da zerk eder.

Böylelikle, hakkı Anayasa ile tanıma düzeyi, hukuki güvenliği ve güvenceye yönelik sistemin de tesirini gösterir.

SİSTEM

Mumcu tüm sorunların sistem sorunu olduğunu betimliyor yazılarında. İyi yönetilen devletin sağlam bir sisteminin bulunması zorunlu olduğuna göre hukuk alanlarında kurulan bağ bize devlet yapılanması için kapsamlı bir hukuk yaklaşımı gösterir.

Mumcu, 21 Nisan 1980’de yazar: “Elbet de bütün bunların, izlenen ekonomik ve siyasal yolların genel sistemi ile ilgisi vardır. Yoktur diyen bunca bunalımı, bu çıkmazları nasıl açıklayacak? Sorun, doğrudan doğruya bir sistem ile ilgilidir.”

Mumcu, siyaset ve idare hakikatinde; bağımsızlıkçı ve özgürlükçü anlayışın, yüreklerde ve bilinçte yaşatılması gereğini belirtir.

“Zeyilname” başlıklı yazısında sorunlu bir karayolu yapım sözleşmesini ele alarak hem sözleşme maddelerini birer birer hukuken inceliyor, hem de çelişkileri aktarıyor. Hukuki inceleme ile birlikte adaletli yorum barındırıyor ifadeleri. Mumcu, sistemin sorunlarını ve çelişkilerini analiz ederek bilhassa yeni bir anlam yaratıyor.

Demokrasiye dayalı bir siyasal ve hukuki sistem doğru kararlara ulaştırır.

Tarihsel süreklilik göz önünde bulundurularak bütünlüğü hazırlayıp koruyan erklerin bağımsız ve özgürlükçü yapısı, toplumun refahını ve mutluluğunu sağlar.

Uzun vadeli planların kısa vadeli anlık çözümlere yeğlenmesi hem sorumluluk, hem ileri görüşlülüktür.

Mumcu’nun 30 Eylül 1983 tarihli yazısındaki ibaresi de bugüne fer:

“Evet bütün yollar Roma’ya çıkıyor; Roma’ya.”

Bütün yollar sisteme çıkıyor, iyi bir sisteme…

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Uğur Mumcu, pek çok yazısında Mustafa Kemal Atatürk’ü nasıl anlamak gerektiğini de edim örneklemleriyle dile getirir.

“Mustafa Kemal’in, o günün güç koşulları içinde, büyük bir önsezi, bilinç ve hünerle sahip çıktığı “tam bağımsızlık” ilkesi, bugünün de en tutarlı ve sağlıklı siyaseti olmalıdır.” (29 Haziran 1983, Cumhuriyet)

Üstelik bu ifadeyi Filistin halkının bağımsızlık süreci için dile getiriyor ve bizler için olduğu gibi tüm halklar için de Gazi Mustafa Kemal’in yol gösterici tutumunun, realitesinin, görüşünün altını çiziyor.

Öte yandan, ideolojiler için düşüncesi de açık: “İdeoloji, ideoloji için değil, toplum içindir. Bu nedenle, genel ve soyut ideolojilerin yerel ve özgün koşullara göre yorumlanması temel zorunluluktur. Bu zorunluluğun yerine getirilmesi için özgürce düşünmek ve özgürce tartışmak gerekir.”

“Hukuk açısından” başlıklı yazısında kaydediyor:

“Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” yasa önerisi, bugüne kadar, teknik hukuk açısından pek tartışılmadı. Oysa, bu konuda, ilk akla gelmesi gereken sorun konunun hukuksal özelliğidir.”

Aynı durum, şu an İstanbul Sözleşmesinden çıkılması kararı ve söz konusu kararın geçerliliğinden tutun, kur korumalı TL vadeli mevduat mevzuatına kadar tartışılması gereken bir mevzudur.

Atatürk’e dair mühim bakışı:

“Yaşadığımız her olay, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın görkemli tarihini her gün daha da yüceltmektedir. Dünyada ve çevremizde yaşanan olaylar, Atatürk devrimciliğinin, “üçüncü dünya” dediğimiz Asya ve Afrika ülkeleri için nasıl bir “Antiemperyalist model” olduğunu kanıtlamaktadır. Atatürkçü görüşlerin evrensel boyutlarda özgürce tartışılması için Atatürkçülüğü araştıracak kurumlarda, gelip-geçici siyasal iktidarların siyasal iktidarların etkilerine alan tanımamak gerekir…. Çünkü Atatürkçülük, “Resmi İdeolojilere” karşı akılcılığı, yaratıcılığı ve çağdaşlığı simgelemektedir.” (11.02.1983, Cuhuriyet)

Binbir dosyayı, yazıyı, kaydı; tüm güvenilirliğiyle, cesaretiyle titizlikle hazırlayan Mumcu, saygının ötesinde çok ama çok sevildi, seviliyor!

Hannah Arendt ve Bertolt Brecht, tasvir ettikleri karanlığın doğası ve kökenlerinden aydınlığa çıkan yolun, dinç ve enerjik eylemlerin etkinliğine duyulan reel güven ile döşeli olduğunu belirtirler. Bahsedilen eylemse teknik bilgi ve araçlarla sağlanır. İşte, Mumcu’nun da hep gösterdiği ve dile getirdiği bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmama düsturu, Arendt’in, Brecht’in doğru hareket ve araç öngörülerinde yankılanır.

Evet, Mumcu’nun gözlemi, söylemi, sesi bugün de birleştiricidir; adalet, özgürlük ve demokrasi çağrısıdır.

PROF. DR. UĞUR ALACAKAPTAN’A BÜYÜK SAYGIYLA…

Uğur Mumcu, Sakıncalı Piyade’de yazar: “18 Mart 1972 günü, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir davam var… Bir ara, bu dava için “gıyabi” olarak tutuklandım. Neyse, Prof. Dr. Uğur Alacakaptan imdadıma yetişti, tutukluluk kararına itiraz ettik ve yargılamanın tutuksuz olarak yapılmasını sağladık.”

Ben bu yazıyı yazarken; Ceza Hukuku hocamız, Uğur Mumcu’nun imdadıma yetişti dediği, Mamak’ta aynı koğuşta kaldığı Prof. Dr. Uğur Alacakaptan’ı kaybettik. Çok kıymetli Uğur Alacakaptan’a büyük saygıyla… Allah rahmet eylesin.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI