Görünen, değişim olacak diye fazla ümitlenmemeliyiz. Ekonomi yöneticileri, dolara yaramaz çocuk muamelesi yapıyor. “Bu çocuk arsız, laf dinlemiyor. Zaten Amerika’nın yetiştirdiği çocuktan ne hayır gelir”. Komedi gibi. Merkez bankalarının faiz kararları: Fed faiz artışını pas geçip şahin söylemde bulundu. Enflasyonu soğutmak için sıkılaştırmaya devam edileceğini çok net ifade ettiler.  ECB de  25 baz faiz artırdı ve artırmaya devam edeceğini açıkladı. Her iki kararın bu şekilde çıkacağını tahmin ettiğimi geçen haftaki yazımda belirtmiştim. Bu hafta sırada TCMB faiz artışı var. Bu kararı tahmin etmek imkânsız tabii ki. Faiz artışı olacak ama ne kadar olacak!? Burası tam bir muamma.  Erdoğan, “Faize karşıyım ama Şimşek’e gereken yetkiyi verdik” mealinde açıklamalar yaptı.  Ekonomi dünyasınında yeri olan Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz "Dolar yerinde durmuyor. Biz TL konuşmak zorundayız" açıklaması yaptı. Aklıma Berat Albayrak’ın "Dolarla mı maaş alıyorsunuz. Lira konuşalım" demesini getirdi. Görünen, değişim olacak diye fazla ümitlenmemeliyiz. Ekonomi yöneticileri, dolara yaramaz çocuk muamelesi yapıyor. “Bu çocuk arsız, laf dinlemiyor. Zaten Amerika’nın yetiştirdiği çocuktan ne hayır gelir”. Komedi gibi. İktidar, sürekli ister ortodoks ister heterodoks deyin hiç bir doktirine uymayan ekonomik programlar çıkararak ekonomiye derin ve ölümcül yaralar açtı. Albayrak döneminde “Faizi ve kuru baskılamak” için 200 milyar dolar savrulmuştu. Geçtiğimiz hafta başı Bloomberg, 2021 yılı sonundan Mayıs 2023 sonuna kadar aynı baskıyı yapmak için 200 milyar doların daha savrulduğunu açıkladı. Toplamda 400 milyar dolar. Türkiye’nin hep birlikte bir yılda yarattığı tüm gelirin yarısı demek bu. Toplam yıllık milli gelirin yarısı. İnandım inat demenin bedeli.  Türkiye TL üretiyor. Bu borçları, savrulan dolarları nasıl geri alacağız. TCMB faizi ne olur? Beklenti aralığı oldukça geniş. Ben 600 ile 800 baz arasında bir artış olacağını tahmin ediyorum. Yani %14 ile %17 arasına çıkarılacağını düşünüyorum. Ama piyasada %25 - %30 arasına çekileceğini bekleyenlerde oldukça fazla. Erdoğan dik durup faizin artmasına izin vermezse, işte o zaman kimimiz çalar kimimiz oynarız. Doğrusu ne olmalı? Vallahi reel faiz geliri sağlanacak seviyeye çekilmesi gerek.  ABD faiz artışıyla enflasyonu dizginleyen başarılı bir program uygulamış gibi görünüyor şimdilik. ABD de 2 yıllık tahvil faizleri %4,70, Fed faizi %5,25. Buna karşılık mevcut enflasyon %4 ve yılsonu beklenen enflasyon ise %3,1. Kısaca reel faiz geliri mevcut. Türkiye’de 2 yıllık tahvil faizi %17,50, TCMB faizi %8,5. Mevcut enflasyon %39,59, yılsonu beklenen enflasyonu ise %47,32. Reel faiz geliri için tahvil faizleri %48 seviyelerine çıkması gerek. Merkez bankası faizini de tahmin edebilirsiniz. TCMB,  faizi tatmin edici seviyeye çekemezse kur yukarı gider, faiz artarsa fiyatlar yukarı gider. Faizi göstermelik yukarı çekerlerse hem kur, hem faiz yukarı gider. Tüm bunların sonucu enflasyonu artıracaktır. TCMB faizinin artması kredi maliyetlerini artıracaktır. Ticari kredi ve kredi kartlarında kullanılan referans faizi etkileyecek, yukarı çekecektir. 9 Haziran BDDK verilerine göre ilgili hafta 374 milyar TL kredi artışı olmuş. Kredi maliyetleri artacak diye kredi kullanımı artmış anlaşılan. Mart ile Mayıs arası haftalık kredi kullanımı 60 milyar TL ile 100 milyar TL arasındaydı. Nerdeyse dört katına çıkmış, düşünün artık. Faiz artışını heyecanla beklemeye devam edeceğiz. Geçen hafta da yazdığım gibi hem seçimler hem Erdoğan hem Türkiye’deki hukuksal sorunlar hem de Türkiye’nin kredi notu nitelikli yabancı yatırımcı gelmesini engelleyecektir. Vurkaçcılar gelebilir. Carry trade, Türkiye gibi ülkelerin  çarkları döndürebilmek için kısa vadede katlanmak zorunda olduğu bir gerçek. Onların gelmesindeki sıkıntıyı sineye çekersin. Önemli olan onlar gitmeden nitelikli yatırımcı çekmek, yoksa boşuna soyuluruz. Faiz artışı tatmin edici olmaz, faiz ve kur baskılanmaya devam ederse; enflasyon artar, sakinleşen konut fiyatları yeniden zıplar, ithalat ve çılgın tüketim artar, cari açık büyür, sağlıksız büyüme devam eder.
Faiz artışını heyecanla beklemeye devam edeceğiz. Geçen hafta da yazdığım gibi hem seçimler hem Erdoğan hem Türkiye’deki hukuksal sorunlar hem de Türkiye’nin kredi notu nitelikli yabancı yatırımcı gelmesini engelleyecektir.
PİYASA Dolar/TL: Geçen haftayı yine müdahale ile geçirdik. Fed ve ECB  faiz kararlarından sonra doların diğer paralar karşısında değer kaybetmesi de doların baskılanmasını kolaylaştırdı. Bu hafta TCMB faiz kararını bekleyeceğiz. Geçen hafta da yazdığım gibi, bence gerçek değerini bulup rahatlaması ve yıl sonuna kadar çoşkusunu kaybetmesi için 32 lira civarını görüp ordan satış yiyerek rahatlaması gerekiyor. Buna karşılık ne kadar rahatlar emin değilim. Eskiden bu sert yükselişlerde vatandaş ve kurumlar döviz bozar ve faize geçerdi. Bugün zaten KKM ile faizdeler ve vadeleri var. Faiz artışı 600 baz civarı olursa kurun yukarı baskısı artar. 800-1200 baz arası olursa kısa bir gevşeme olur, sonrasında gelecek ay ki faiz artışı için tekrardan yükselmeye başlar. Bu arada kura yine baskı uygulayıp çıkışı kısıtlayabilirler ama her baskı zıplama yüksekliğini artırır. Bence 32 lira en düşük hedefi. Bist100: Geçen hafta “5200 puanın altına gelmediği müddetçe yukarı hareketi daha yüksek olasılık. 5710 puan önemli bir direnç” tahmininde bulunmuştuk. Orayı kıramadı. Bu hafta 5710 yine direnç. Destekler 5200 ve 4980. Özellikle 4980 puanın altında kalmaması gerek. Kalmayacağını düşünüyorum. Altın/ons: Altı hafta önce “Çok net  Üçlü Tepe görünüyor.  2080 doların üstüne çıkmadığı müddetçe altından uzak durmanızı öneririm. Eğer üçlü tepe formasyonu çalışacaksa bundan sonraki haftaların kapanışı hep 2016 doların altında kalacaktır” tahmininde bulunmuştum. Geçen haftayı  da 1960 dolar altından kapadı.  Üçlü tepe çalışacaksa bir hafta daha buralarda dayanır ama en geç gelecek hafta düşmeye başlaması gerekir. Düşüş başlarsa ilk durak, 1870 dolar. Sonrasında 1810 ve 1740 dolar ama hedef 1680 dolar olur. Geçen hafta “Üçlü Tepe çalışacaksa Fed, 14 Haziran’daki toplantısında faizi pas geçip faiz artıracağım sopasını elinde tutması gerekir” tahmininde bulunmuştum. Fed tahmin ettiğim şekilde davrandı. Şimdilik yılsonu faiz indirimi beklentisi bitti hatta iki defa artırım beklentisi oluştu. Bu beklenti, üçlü tepenin sebebi olabilir.
Fed tahmin ettiğim şekilde davrandı. Şimdilik yılsonu faiz indirimi beklentisi bitti hatta iki defa artırım beklentisi oluştu. Bu beklenti, üçlü tepenin sebebi olabilir.
Euro/USD: Geçen hafta “İlk hedefi 1,09” tahmininde bulundum. 1,0971 seviyesini görüp haftayı 1,09 üstünde kapadı. Bu hafta 1,08 üstünde kalmayı becerirse 1,1180 ve 1,14 hedefe yeniden girer. Bu hafta ilk hedef  1.11. Aylar önce hedefinin ikisi arasında,  1,1250 ile 1,13 arasında olacağını yazmıştım. TR Tahviller: Teknik olarak daha önce yazdığım gibi 2 Yıllıkların faizi %18,50 ve 10 yıllıkların faizi %23 seviyelerini hedeflemiş duruyor. Buralarda durur mu? Baskılamazlarsa bence durmaz. Dolar Endeksi: Hatırlarsanız mayıs ayının son haftası endeksin 105,30 seviyesini geçmesini kesinlikle beklemediğimi ve 103 seviyesine doğru gevşeyeceğini yazmıştım. Geçen hafta 102 seviyesini gördü. ABD 10 yıllık tahvil: Mart ayı başında faizlerin %3,90 ile %3,25 arasında uzunca süre kalacağını tahmin etmiştim. Bu görüşüm devam ediyor.