Perşembe, Nisan 25, 2024

Tüketici kredilerinde son durum

Krediler üzerindeki baskı özellikle menkul kıymet yükümlülüğü kanalı ile yapılmaktadır. Başta sadece mevduatı kapsayan menkul kıymet tesisi uygulaması zaman içinde kredilere de bulaşmıştır.

Merhaba,

Özellikle son 1 yılda bireysel kredi ihtiyacının arttığını hepimiz yaşadığımız kişisel deneyimlerimizden fark ediyoruz. Bugüne kadar hiç tüketici kredisi kullanmamış çok sayıda kişinin hayatlarının ilkini yaşadığına bizzat şahit oldum. Nitekim TBB’nin verilerine göre sadece 2023 yılı şubat ayında ilk kez tüketici kredisi (ihtiyaç, taşıt, konut, kredi kartı) kullanan kişi sayısı 574 bin kişidir.

Şimdi bugünü konuşmadan önce son 2-2,5 yılda piyasalarda neler oldu? Bunun yansımaları nerelere doğru gitti? Bunlara bakalım.

2021 yılı sonlarında başlayan ve hâlen devam eden ekonomi yönetiminin bankacılık sektörü üzerinden hem bankaları hem de piyasaları düzenleme çabasının giderek sıkılaştığını görmemek mümkün değil. Gerçekte ekonomi yönetiminin piyasa ihtiyaçlarının ve gereklerinin aksine davranışlarının bir sonucu olan ekonomik göstergelerdeki artan bozulmalar başta Merkez Bankası olmak üzere ekonomi yönetimi tarafından bankalara yönelik sürekli yeni kararları gündeme getirmektedir. Zorlama ve yasaklarla yeni bir denge kurulmaya çalışılırken giderek piyasa ekonomisinden uzaklaşıldığı görülmektedir.

Bu durumdan en çok etkilenen sektör ise kuşkusuz bankacılıktır. Her alınan karar sektörün çalışma hayatını biraz daha zora sokmaktadır. Çünkü bankalara yönelik alınan kararlar büyük ölçüde sektörün hayati fonksiyonları olan mevduat ve krediler üzerinden yürütülmektedir.

Krediler üzerindeki baskı özellikle menkul kıymet yükümlülüğü kanalı ile yapılmaktadır. Başta sadece mevduatı kapsayan menkul kıymet tesisi uygulaması zaman içinde kredilere de bulaşmıştır. Krediler üzerindeki baskı hem kredinin büyüme oranını hem de faiz oranlarını sınırlandırmak amacıyla yapılmaktadır.

Bireylerin kullandığı krediler için de geçerli olan bu uygulama, diğer kredilerde olduğu gibi bu tür kredi kullandırımını da etkilemekte ve bankaların ikilem içinde olduğunu göstermektedir.

Yine çok yüksek düzeyde artan konut fiyatları ulaşılmaz hâle gelmiş olup, kullanılacak kredilerin geri dönüşleri zaten ekonomik olarak büyük ölçüde fakirleşmiş olan toplumun geniş kesimlerinin ödeyebilecekleri seviyenin çok üstüne çıkmıştır.

Tüketici kredilerindeki yakın dönem gelişi aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

 

 Milyon TL 2021 2022 Artış % 02.2023 Artış %
Konut Kredisi 299.813 360.681 20,3 368.469 2,2
Taşıt Kredisi 13.261 49.793 275,5 57.219 14,9
İhtiyaç Kredisi 482.044 696.468 44,5 793.117 13,9
Kredi Kartı 216.008 459.881 112,9 522.109 13,5
Toplam Tüketici Krd. 1.011.126 1.566.823 55,0 1.740.914 11,1

 

İhtiyaç kredileri 2022 yılsonunda 2022 yılı enflasyonunun çok gerisinde bir artış oranı sağlanabilmiştir. 2023 yılının şubat sonu itibariyle 2 aylık artış oranı ise %13,9 olup, bir canlanma olduğu görülmektedir. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde bankaların mevduat maliyetlerinin büyük ölçüde arttığı ve buna bağlı olarak özellikle bireysel kredi faiz oranlarını da yukarı çektikleri bilinmektedir. Hâlen %30’ların üzerinde tüketici kredisi faiz oranları uygulanmaktadır. Ayrıca faiz oranlarının yanında alınan diğer masraflarla da müşteriye maliyeti daha da yukarılara çıkmaktadır.

Bireysel kredilerde en sıkıntılı alanın konut kredileri olduğu görülmektedir. Bankaların konut kredileri 2022 yılında sadece %20,3 oranında artmış olup, 2023 yılı ilk iki ayı sonunda da aynı eğilim devam etmektedir. İktidarın seçim öncesi konuta yönelik açıkladığı pek çok teşvike rağmen bankaların konut kredisi kullandırımı Şubat 2023 sonunda (2 aylık) sadece %2,2 oranında artmıştır.

2022 yılında en büyük artış taşıt kredilerinde yaşanmıştır. Bankaların taşıt kredileri 2022 yılında %275,5 oranında artmış, 2023 yılı ilk iki ayı sonunda da yüksek artış eğilimi devam etmektedir. Şubat 2023 sonu itibariyle iki aylık artış oranı %14,9’dur.

Diğer bir yüksek artış oranı da kredi kartları bakiyesinde görülmektedir. Nitekim 2022 yılında kredi kartı %112,9 oranında artmıştır. 2023 Şubat sonu itibariyle iki aylık artış oranı da %13,5 seviyesinde olup, yüksektir.

Rakamları değerlendirdiğimizde bankaların bireysel kredilerde konut kredisi dışındaki bireysel kredileri kullandırma isteklerinin sürdüğü söylenebilir. Ancak Mart 2023 içinde ihtiyaç kredilerinin faiz oranlarına yönelik getirilen yeni zorlayıcı uygulamanın etkileri önümüzdeki dönemde görülecektir.

En dikkat çekici konu konut kredilerinde kullandırımın hemen hemen durma noktasına gelmiş olmasıdır. Bunu birkaç yönden ele almak gerekmektedir:

– İlk olarak, Merkez Bankası düzenlemelerinin yanı sıra BDDK’nın kullandırılabilecek kredi tutarına ilişkin sınırlamaları çok yüksek oranda artan konut fiyatları karşısında yetersiz kaldığından tüketicilere cazip gelmemektedir.

– İkincisi, yine çok yüksek düzeyde artan konut fiyatları ulaşılmaz hâle gelmiş olup, kullanılacak kredilerin geri dönüşleri zaten ekonomik olarak büyük ölçüde fakirleşmiş olan toplumun geniş kesimlerinin ödeyebilecekleri seviyenin çok üstüne çıkmıştır.

Makroekonomik dengelerdeki giderek artan çöküşün sonuçları bireysel kredilerde de kendini göstermektedir. Seçimlere kadar bu ortam devam edecek gibi görünmekte olup, seçim sonrası ise belirsizdir.

– Üçüncüsü, bankalar yüksek oranlı enflasyon rakamlarına karşın zorlamalarla düşük düzeyde tutulan kredi faiz oranlarından uzun vadeli kredi kullandırmak istememektedir. Sonuçta konut kredileri artmamakta olup mevcut konjonktür devam ederse artmasını da beklememek gerekmektedir.

Kredi kartlarındaki artış da iki yönlü açıklanabilecektir. Bunlardan ilki, yaşanan mal ve hizmet fiyat artışlarının büyüklüğü kredi kartı harcamalarını büyük ölçüde artırmıştır. Muhtemelen kredi kartı harcama rakamlarıyla satın alınan mal ve hizmet miktarlarında fazla bir artış yoktur. İkincisi de yine yaşanan enflasyon ve bozulan gelecek beklentileri ile ilgilidir. Toplumun geniş kesimleri tarafından ekonomi yönetimine karşı oluşan güvensizlik fiyat artışlarının önümüzdeki dönemde de devam edeceği beklentisi oluşturduğundan, kişiler harcamalarını öne çekmekte ve sürekli artan fiyatlardan kaçınmaya çalışmaktadır.  Kişilerin aldıkları mal ve hizmetlerin fiyatları, kullandıkları tüketici kredisi faiz oranlarından çok daha yüksek oranlı arttığından tüketici kredisi faizleri yükselmiş olsa bile ihtiyaç sahiplerine cazip gelmektedir.

Sonuçta makroekonomik dengelerdeki giderek artan çöküşün sonuçları bireysel kredilerde de kendini göstermektedir. Seçimlere kadar bu ortam devam edecek gibi görünmekte olup, seçim sonrası ise belirsizdir.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI