Cumhuriyet Halk Partisi, 94 yılı geride bıraktı. Partimizin 94 yıllık serüveni aynı zamanda bu ülkenin kurtuluşunun, kuruluşunun, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin de tarihidir. Partimiz resmi olarak 94 yılı geride bıraksa da aslında Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan modernleşme, çağdaşlaşma çabalarının da ruhunu taşımaktadır. Ülkemizin ve partimizin kurucusu Büyük Atatürk’ün çağdaşlaşma projesi elbette ki tarihsel arka planı, mücadele birikimi olan bir projedir. Osmanlının modernleşme serüvenini Atatürk devrimci bir atlımla Cumhuriyet Projesine dönüştürmüş ve her alanda çok büyük, çok ciddi değişimler yaratmıştır. İşte CHP değişimin, devrimin, yeniliğin, çağdaşlaşmanın, özgürleşmenin, insanlık ailesinin onurlu, bağımsız bir parçası olmanın öznesi ve aktörüdür. CHP olarak biz, tarihin hep devrimci safında yer tuttuk. Cumhuriyeti ilan eden, demokrasiyi bu ülkeye getiren, sosyal demokrasiyi kendi kimliğinin bir parçası yapan ve bugün de özgürlük, hak, hukuk ve adalet mücadelesi veren bir parti olarak genlerimizde sürekli olarak devrimci bir iradenin enerjisini taşıdık, taşımaya devam ediyoruz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara’dan İstanbul’a kadar yürüme gücü veren işte bu devrimci enerjidir.
Türkiye’nin siyasal pratiğine baktığımızda, ki dünyada da benzer durumlar söz konusudur, iktidardan giden partiler siyaset ve tarih sahnesinden silinip gitmiştir. Türkiye’de iktidar olmadığı halde varlığını hep güçlü bir biçimde sürdüren tek parti CHP’dir. Çünkü CHP, İktidar nimetiyle değil örgütünün gücü, tarihi birikimi ve geleceği kurma iddiasıyla ayakta kalan ve ülkenin geleceğine yön veren bir partidir. AKP’nin bu denli iktidara bağımlı olmasının nedeni de budur. AKP bilmektedir ki iktidar nimetleri yok olduğu anda kendisi de yok olacaktır. O yüzden iktidardan gitmemek için her şeyi yapmaktadır. CHP Cumhuriyetin 100. Yılını iktidarda kutlayacaktır ama o tarihte AKP diye bir parti kalmayacaktır. Çünkü AKP milletin ve tarihin kendisine sunduğu imkanları doğru kullanmadı. Ülkenin hiçbir sorununa çözüm üretmedi. Var olan sorunları büyüttü içeride ve dışarı da çok büyük sorunlara yol açtı. Öyle ki bu ülkenin bütün kurucu değerleri ve felsefesini tarihten, bilimden, insanlığın ortak birikiminden uzak bir biçimde dönüşüme tabi tutmaya başladı. CHP olarak bu ülkeye kazandırdığımız her şeyi korumaya ve yeni devrimci atılımlar yapmaya kararlı ve hazırız. Örgütünün gücü ve halkın güveniyle 94 yıldır dimdik ayakta duran bu parti bundan sonrada ülkenin özgür geleceğine yön verecek tek partidir.
Bugün ülkemiz ciddi krizlerin içindedir. Bu krizleri AKP derinleştirmiştir ve çözümsüzlüğü egemen kılmaya çalışmaktadır. CHP tarihin zorlu anlarında büyük dönüşümlere imza atan bir parti olarak bugün de çok büyük bir dönüşüme imza atmaya kararlıdır. Biz ülkenin tarihsel birikimini ve özgür bir gelecekte herkesin eşit bir biçimde yaşama istencini görüyor ve sahipleniyoruz. Dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz hali ancak ve ancak sosyal demokrat bir anlayış ve mücadele ile aşılabilir. Sağ popülist liderlerin ülkeleri ve dünyayı sürüklediği felaketlerden kurtulmanın yolu; sosyal demokrat, halktan, emekten, barıştan yana bir politika ile mümkündür. CHP temel ilke ve değerleri böylesi bir içeriğe sahiptir. CHP tarihin akışını da yine böylesi bir politika ile yapacaktır.
Bugün partimiz ve örgütümüz bir yenilenme süreci içindedir. İktidarın demokratik değer, süreç ve kurumları ortadan kaldırmaya çalıştığı bir ortamda biz mahallelerden başlayan demokratik seçimlerle delegelerimizi belirliyor ve daha güçlü bir örgüt yapısıyla 2019’a hazırlanıyoruz. CHP örgütü tarihin kendisine yüklediği misyonun ve görevin farkındadır. Biz sadece seçime hazırlanmıyoruz. Biz aynı zamanda AKP’nin yarattığı tahribatı ortadan kaldıracak köklü bir değişime ve dönüşüme hazırlanıyoruz. Bu ülkede gerçek anlamda demokrasiyi, evrensel hukuku yerleştirmek, adalete olan güveni yeniden tesis etmek ve eğitimi laik bir anlayışla, bilimsel temelde yeniden yapılandırmak için hazırız. Her alanda çöküntüye sürüklenen ülkemizde asla karamsarlığa düşmeden geleceğe olan inançla çalışıyoruz. Bu ülkenin en zor zamanlarında yokluk ve yoksunluk içinde Mustafa Kemal inanılmaz bir devrim yaptı. Devrimi ve partisini kendisinin en büyük iki eseri olarak tanımladı. Onun eseri olan CHP, ondan aldığı ışık ile yoluna devam ediyor. Biz değişime, devrimin gücüne, insanlığın onurlu hak mücadelelerine katkı sunmuş bir büyük aile olarak bundan sonrada aynı kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Hiçbir güç ne Türkiye’yi ne de CHP’yi büyük yürüyüşünden alıkoyamaz. CHP her şey bitti denildiğinde ortaya çıkan umudun adıdır.
Şairin dediği gibi;
“Ey her şey bitti diyenler
Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
Ne kırlarda direnen çiçekler
Ne kentlerde devleşen öfkeler
Henüz elveda demediler.”
Hiçbir zaman elveda demeyen ve demeyecek partimin bütün kadrolarını selamlıyor Atatürk’ten bugüne partimizi kuran ve bugüne taşıyan herkese şükran ve minnetimi sunuyorum.
Nice yıllara…
Hak, hukuk ve adalet için iktidara…
Tekin Bingöl
Cumhuriyet Halk Partisi
Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
