Çarşamba, Nisan 24, 2024

Tarkan Konseri sadece konser değildi

Tarkan’ın konseri sadece bir konser değil bir itirazdı. İktidarın sınırladığı özgürlüklere, yasaklara itirazdır, siyaset yapma tarzına itirazdır, iktidarın üzerimize giydirmek istediği yaşam tarzına itirazdır. 

Önceki gece Türkiye bir konserle başka bir havaya girdi.

İzmir’in düşman işgalinin 100. yılının kutlandığı gece sahneye çıkan Tarkan verdiği konser ile sadece İzmir’de değil tüm Türkiye’de bahar havası estirdi.

Peki bu konseri ve Tarkan’ı özel kılan neydi?

Sonuç olarak Tarkan yakın zaman kadar “popüler” bir müzik ikonu idi. Türkiye’de popüler olduktan sonra uzun yıllar boyunca yurt dışında müzik yaptı ve başarılı oldu. Sonra Türkiye’de döndü ve müziğe devam etti.

Tarkan’ı (son olarak Gülşen’i ve kimi sanatçıları) son dönemde özel kılan, onların siyaseten aldıkları rollerdir.

DÖNÜŞTÜRÜLEN SANAT/ÇI

Siyasi iktidar her alanda olduğu gibi kültür-sanat alanını da kendi ideolojik bakışına uygun biçimde dönüştürmek istedi. Ancak geride kalan 21 yıl içinde bunu başaramadı. Muhafazakâr kesimden çıkıp “popüler” olabilen neredeyse bir kişi bile yok. Olması da mümkün değil. Olanlar da dar bir alana sıkışmış, kamusallaşmamış geleneksel sanatlarla ilgili.

İktidar içinden geldiği kültürel kimlikten kültür-sanat alanına katkı sunmadı ama Türkiye’nin “popüler” sanatçılarını devletin sahip olduğu güç ve imkanlarla hızlıca dönüştürdü.

Bu köşede sık sık yazdım.

28 Şubat döneminde 10 Şubat 1999’da ödül alan Ahmet Kaya’nın; “Önümüzdeki kasette Kürtçe şarkı yapıyorum, Kürtçe klip yapıyorum” sözlerine kaşık atan, slogan atan ve dönemin sembolü “10.Yıl Marşı”nı hep bir ağıdan söyleyen pek çok sanatçı, aradan 20 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede o günün koşullarında devletin yasaklı çocuğu olan, siyasi iktidar ve Cumhurbaşkanı’na ideolojik olarak yakınlaşmış durumdalar.

Birbirinden 180 derece farklı iki dönemde “bazı sanatçılar” için değişen bir şey olmadı. Onlar, yine gücün yani devletin/iktidarın yanında. Üstelik gündelik hayatları iktidardan kültürel kodlarından çok farklı olmasına rağmen.

Bu sanatçıların bu pozisyonlarının temelde birbirine bağlı iki nedeni var. İlki seçtikleri alanda kalıcı ürünler vermekten çok popüler olanı seçmeleri ve buna bağlı ikinci neden ise bu isimlerin en büyük müşterilerinin devlet ve kamu (belediyeler) olmasıdır.

Özetle, iki dönem birbirinden ne kadar farklı olsa da ortak olan şey; sahip olanın kimliğinden bağımsız olarak iktidarın gücü.

Ve bu sanatçılara, sanatın gücü değil iktidarın gücü yetiyor. Ve bu güçten faydalanmak için iktidarın ideolojik taşıyıcılığına soyunuyorlar. Lümpen bir tüketim ikonuna dönüşüyorlar. Bugün olan da o.

TARKAN (VE DİĞERLERİ) NE YAPTI?

İşte Tarkan’ı (ve az sayıdaki sanatçıyı) diğerlerinden ayıran tam da bu.

Bu sanatçılar iktidarın gücüne değil kendi ideolojik, siyasi kimliklerine sahip çıktılar. Buna uygun sanat yaptılar, yapmaya devam ediyorlar.

O yüzden konserleri yasaklanıyor, o yüzden katılacakları festivaller iptal ediliyor.

Nitekim Tarkan’ın yakın zamanda çıkardığı “Geççek” adlı şarkısının bu kadar tartışılmasının nedeni de ülkenin içinde olduğu siyasal iklimdir.

Aynı şekilde önceki akşam İzmir’de verdiği konsere sadece İzmir’den değil tüm Türkiye’den duyulan ilgi ve sahiplenmenin nedeni de aynı siyasi iklimdir.

İzmir’de karşımıza çıkan tablo siyasi iktidarın uzunca bir süredir sürdürdüğü kimlik siyasetinin bir sonucu…

Bu siyasi iklim her birimizi hangi alanda olursak olalım, zorunlu bir seçim yapmak zorunda bırakıyor. Bu seçim en genel haliyle siyasal alanla ilgili ve seçenekler sınırlı; iktidardan yana olmak ya da olmamak.

Bu açıdan Tarkan’ın konseri sadece bir konser değil bir itirazdı.

İktidarın sınırladığı özgürlüklere itirazdır, yasaklara itirazdır, iktidarın siyaset yapma tarzına itirazdır, iktidarın üzerimize giydirmek istediği yaşam tarzına itirazdır.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI