BüroSarıgedikIDisplay’in, zaman ve mekânla ilişkinin kesildiği, eser metinlerinin üretimlerin önüne geçmediği, kararında ve etkileyici çalışmaları görmekten hoşlananlar için vakit kaybetmeden ziyaret edilmesi gereken bir sergi olduğunu düşünüyorum.
Galeri mekânına adımınızı attığınız andan itibaren, metin ve üretimleri ile uyumlu sergileme biçimine hayranlık duyacağınız, farklı duygularla sizi sarsacak dört sergiyi aynı anda bir binada gezmek ister misiniz?
Gelin BüroSarıgedik ’in Şişhane’de Bilsart ile sırt sırta olan yeni geçici mekânında, 14 Eylül –20 Kasım tarihleri arasında ziyaret edilebilecek; Gülsün Karamustafa, Vahap Avşar, Meriç Algün ve Erdem Taşdelen’in birbirinden bağımsız sergilerinin yer aldığı, Display projesi hakkında kısa bir gezintiye çıkalım.
Display, Selman Bilal’in kurucusu olduğu, yeni girişimi olan ve sanatçılar, sanatçıları temsil eden galeriler ile koleksiyonerler arasında köprü kurmayı hedefleyen çağdaş sanat platformu monoco. io’nun işbirliğidir. Display binası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı’nın proje ortaklığında, daimî destekçisi Merdiven Art Space, aydınlatma sponsoru TEPTA, renk destekçisi Jotun, Mozaik Design, Swedish Arts Grants Committee’s international Programme for Visual and Applied Arts (IASPIS) ve Handtryckta Tapeter’ın katkılarıyla hayata geçirildi.
Sanatın ve üretimin, piyasa baskısından muaf var olabildiği bir alan yaratmayı hedefleyerek, sanatçının gerçekleştirmek istediğini izleyici ile doğrudan paylaşabileceği bir alan kurgulayan BüroSarıgedik de yeni geçici mekânı Display’de 2023 yılı boyunca temsil ettiği ya da kadraja almak istediği sanatçıların üretimlerini sergileyecek.
BüroSarıgedik, sanatçılara destek yapıları oluşturmak amacıyla, Esra Sarıgedik Öktem’in kurucu direktörlüğünde, 2017 Eylül ayında faaliyete başlayarak; sanat ortamının güncel koşullarına yönelik yanıt geliştirebilme, İstanbullu sanatçılarla daha yakın ve sağlam bir sanatçı temsili modeli çerçevesinde çalışma arzusu ve gereksinimiyle yola çıktı. Yerel ve uluslararası ölçekte sergiler düzenleme, yeni yapıtların üretimi için fon yaratma, sanatçılarla ilgili yayınlar hazırlama, kurumlarla işbirlikleri geliştirme, yapıtları kamusal ve güvenilir nitelikteki özel koleksiyonlara katma gibi hedeflediği faaliyetleri başarı ile yerine getirmeye devam ediyor.
BüroSarıgedikIDisplay ’de, Gülsün Karamustafa’nın 2016 yılında Berlin’de Hamburger Bahnhof – Museum für Gegenwart’daki Chronographia isimli sergisinde ilk defa gösterilen 21. Yüzyıl İçin Abide, Vahap Avşar’ın mekâna özgü yerleştirmesi Yüz Yıllık Yalnızlık, Meriç Algün’ün yapıyı yapıta dönüştürdüğü işi Üvey Anne Menekşesi ve Erdem Taşdelen’in fantazyası Yaklaştıkça Uzaklaşan gezilebilir.
Binada her bir kat, bir sanatçıya ayrılmış. Sergiler, sanatçının kavramı, duygusu, anlatımı, mekânı kullanımı, kendi üretim pratikleri ile doğru orantılı. Binaya adımınızı attığınız andan itibaren eserler, sanatçının düşünce dünyasına, fikirlerinin ve üretimlerinin birlikteliğiyle, kavramlarına bir yolculuk niteliğinde.
Temsil ettiği sanatçılar ve üretimlerini beğenerek takip ettiğim BüroSarıgedik ‘in, bu yeni projesi; bana geçmişte yaşadığım sergi gezme hazzını ve zamansızlığı yeniden hatırlattı.
BüroSarıgedikIDisplay’in, sergi alanına girdikten sonra zaman ve mekânla ilişkinin kesildiği, eser metinlerinin üretimlerin önüne geçmediği, kararında ve etkileyici çalışmaları görmekten hoşlananlar için vakit kaybetmeden ziyaret edilmesi gereken bir sergi olduğunu düşünüyorum.
Temsil ettiği sanatçılar ve üretimlerini beğenerek takip ettiğim BüroSarıgedik ‘in, bu yeni projesi; bana geçmişte yaşadığım sergi gezme hazzını ve zamansızlığı yeniden hatırlattı. Umarım, gelgeç modalar ve metin eser bütünlüğünün zorlama olduğu bazı sergilerden sonra, bu dört sergi projesi ile karşılaşmak size de iyi gelecektir. Ne dersiniz?
