Cuma, Nisan 19, 2024

Seçime değil referanduma gidiyoruz

Dün yayınlanan Doç. Dr. Seda Demrialp’in söyleşisini tamamlayan söyleşiyi Dr. Kerem Kılıçdaroğlu ile yaptım. Kılıçdaroğlu, Altılı Masa’ya yönelik eleştirilere ise; “Altılı Masa’nın öncelikle yol haritasını tamamlaması gerekiyor ki ortak bir kampanya dili ortaya çıksın. Genellikle göz ardı edilen bir diğer husus da bu seçimin aslında bir referandum olduğu gerçeği.” cevabını verdi.

Bizim siteye 2021’de yazdığın bir yazıda Malezya deneyimi anlatmış, seçimi kazanmanın değil sonrasının önemine değinmiştiniz. Neden bu uyarıyı yapma gereği duydunuz 2021’de?

O yazıda kastettiğim özellikle Altılı Masa’nın gidişatıyla alakalıydı. Masadaki partiler ideoloji, örgüt yapısı ve destek buldukları taban bakımından farklı partiler. Ortak payda demokratik bir sistem kurmak olsa da farklı programlara sahip olan partiler. Seçimleri kazanmak önemli tabii ama altı parti arasındaki farklılıklar gözetilerek ortaya tutarlı bir yönetimin çıkması gerekiyor. Demokrasiye geçişin nasıl yapılacağı, yeni sistemin nasıl olması gerektiği, önceki parlamenter sistemde yaşanan aksaklıklar gibi sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu gibi sorunlar baştan halledilmezse seçimi kazanmak yetmeyebilir. Uyarının çıkış noktası buydu aslında.

ÇABALAR HEBA EDİLMEMLİ

Malezya’dan alınacak ders nedir muhalefet için?

Malezya’yı örnek olarak gösteriyorum ancak Türkiye’de muhalefetin durumu farklı. Malezya’da uzun yıllardır muhalefet seçimleri kazanmak istiyordu. Nihayet 2018’de ve son olarak 2022’de tekrar bunu başardılar. Asıl hedef seçimleri kazanmak. Altılı Masa’nın iki ana hedefi var; seçimleri kazanmak ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek. Malezya’da ise muhalefet ittifakını seçimlerle kısıtlamış durumda. Ortada sistem değişikliği tartışması yok. Sistemin eleştirilen kısımları var tabii ama ortaya yeni bir şey koyma amacı yok. Hâl böyle olunca seçimin kazanılması yeterli düşüncesi öne çıktı ama hükümet koalisyonu olarak ortak hareket etmekte zorlanıldı ki hükümet koalisyonlarında böyle sorunlar görülebiliyor.

Türkiye için durum oldukça farklı çünkü muhalefet seçimi kazanmanın da ötesinde sistemin değişmesi gerektiğine inanıyor. Olası zafer sonrası yönetimin nasıl işleyeceği ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş konularında belirsizlik olması durumunda muhalefetin adayı kazansa bile yönetim sorunları ve anlaşmazlıklar yaşanabilir. Hatta tekrar bir seçime gidilme ihtimali bile olabilir. Bu da ortaya konan çabaların heba olması anlamına gelir.

Türkiye’de muhalefet için böyle bir tehlike var mı, varsa nasıl ortadan kaldırılır?

Eğer yeni sisteme geçiş için yeni bir hükümet programı ve daha da önemlisi geçiş sürecinin yönetimi üzerinde bir uzlaşı olmamış olsaydı muhalefet için önemli riskler olacaktı. Seçimi kazanmak önemli tabii ama mevcut sistemle devam etmenin topluma getirisi olmayacak.

Örneğin muhalefetten bir isim seçimi kazanır ve mevcut sistemle yola devam ederse belki kısa vadede, muhalefet adına, olumlu gelişmeler yaşanabilir. Fakat bu sistemde bile muhalefet partileri arasında çeşitli konularda görüş ayrılıkları olacaktır ve hazırlıksız bir geçiş sürecini olumsuz etkileyebilir. Altılı Masa üyeleri de bunu öngördüğü için kapsamlı bir yol haritası oluşturuyor. Bu yol haritası olası tehlikeleri ortadan kaldıracaktır.

ALTILI MASA BAŞARILI

Onun Altılı Masa’nın şimdiye kadar olan performansını nasıl buluyorsun?

Genel olarak başarılı olduklarını düşünüyorum. Birbirinden farklı altı partinin bir araya gelmesi, demokratik bir sisteme geçiş konusunda uzlaşması ve daha da ötesinde yeni sisteme geçiş için hükümet programının geliştirilmesi bence önemli bir başarıdır. Masadaki hiçbir partinin dışarıda kalmaması ve süreçte söz sahibi olmaları da anlamlıdır. CHP ve İyi Parti dışındaki partilerin oy oranlarının düşüklüğü eleştiri konusu oluyor ama ideolojik olarak merkez sağ ve muhafazakâr partiler olmaları itibariyle aslında toplumda karşılığı olan partiler.

Bir diğer husus da Altılı Masa’nın toplumsal kutuplaşmayı azaltmak adına da önemli bir girişim olduğunu düşünüyorum. Erdoğan yönetiminin toplumu ayrıştırıcı strateji izlediğini düşünülürse Altılı Masa kendini tam karşısında konumlandırarak birleştirici bir strateji izliyor. Bence bu büyük bir kazanım.

SADECE SEÇİME GİTMİYORUZ

Adayı açıklamakta geç kaldı eleştirilerine katılıyor musun?

Seçime kabaca beş-altı ay kaldığı düşünülürse, evet, belki aday açıklanabilirdi. Ancak önemli bir husus var. Altılı Masa’nın öncelikle yol haritasını tamamlaması gerekiyor ki ortak bir kampanya dili ortaya çıksın. Genellikle göz ardı edilen bir diğer husus da bu seçimin aslında bir referandum olduğu gerçeği.

Altılı Masa şimdiye kadar tüm enerjini seçim sonrasına odaklanmış görünüyor. Peki seçimi nasıl kazanacak, kazanmak için ne yapmalı?

Bence ortaya çıkan hükümet programının halka anlatılması gerekiyor. Bir diğer unsur da ki bu daha ön planda olacağını tahmin ediyorum, Altılı Masa’nın ve mevcut adayların ilan edilen adaya vereceği destektir. HDP’nin adaylık açıklamasından sonra parlamento seçimleri daha da önem kazandı. Altılı Masa’nın milletvekili seçimlerine ortak listeyle girmesi parlamentoda avantaj sağlayacak gibi görünüyor. Zaten bununla ilgili bir ortak çalışma başlatılmış. Son olarak seçim güvenliğinin sağlanması gerekiyor ki bu konu da masanın gündeminde ve son yerel seçimlerdeki gibi koordineli bir çalışmayla başarılabileceğini düşünüyorum.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI