Cuma, Nisan 19, 2024

“Seçim sonrası İnce’nin Genel Başkan olmasını destekleyerek bırakacaktım ama o kavga çıkardı”

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisi (PM) kapanış konuşmasını köşesinde aktardı.

Sarıkaya, Kılıçdaroğlu’nun, genel başkanda kendisi için olması gerekenleri “Yeni bir felsefesi ve bakış açısı olmalı; ahlaki duruş gösterebilmeli; yılmadan mücadele edebilmeli” diye 3 madde ile sıraladığını, “İnce’nin Genel Başkan olmasını destekleyerek bırakacaktım; Genç, dinamik, bu işi götürür diye düşünmüştüm ama o kavga çıkardı; olmayacağını anladım.” ifadelerini kullandığını iddia etti.

Sarıkaya’nın haberturk.com’da yayımlanan “CHP’de Kılıçdaorğlu sonrası için hazırlık” başlıklı yazısı şöyle:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisi (PM) kapanış konuşması tüm üyeleri etkilemiş.

Muhalifiyle, destekçisiyle hepsinin üzerinde en mutabık kaldığı nokta şuydu:

“Her türlü olağanüstü kurultay tartışmasını yerel seçim sonrasına kadar bitirdi…”

Ardından gelen cümleleri de önemliydi…

Kılıçdaroğlu’na karşı muhalif duruşlarını sürdürmeye devam ederken ikinci ortak vurguları şöyle oldu:

“Samimi, içten ve dürüst bir yaklaşımla ne yaşandıysa anlattı; bundan sonrasında olması gerekenleri de yine aynı samimiyet içinde sergiledi…”

Ankara’daki tüzük için olağanüstü kurultaya imza toplaması eyleminden istediği sonucu alamayan muhalifler cephesinde durum böyle…

“Üzerine şimşekleri çekmemek için” adının yazılmasını istemeyen, Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’yi de desteklemeyen etkin isme göre “Olağanüstü kurultay çabası sahada sonlandı…”

Yerel seçim sonrasına kadar ötelendi…

Ancak Kılıçdaroğlu’nun önceki günkü konuşması bir başka kapıyı araladı…

“DELİ MİYİM KARDEŞİM?”

Özellikle de bir genel başkanda kendisi için olması gerekenleri “Yeni bir felsefesi ve bakış açısı olmalı; ahlaki duruş gösterebilmeli; yılmadan mücadele edebilmeli” diye 3 madde ile sıraladıktan sonra dile getirdiği şu 3 önemli cümle:

“1- Seçim sonrası Muharrem İnce’nin Genel Başkan olmasını destekleyerek bırakacaktım; İnce ile hareket eden Yaşar Tüzün’e de aktardım. Genç, dinamik, bu işi götürür diye düşünmüştüm ama o kavga çıkardı; olmayacağını anladım.

2- Deli miyim kardeşim ömrü billah bu koltukta oturacağım; Genel Başkan koltuğuna oturmanın ne büyük delilik olduğunu bilmiyor muyum?

3- Bu partide ideolojik erozyon var, il örgütlerinden tüm yönetimlere kadar, bunun düzelmesi lazım, benim de sorumluluğum var…”

EKİP LİDERİ ARAYIŞI

Bu cümleler muhaliflerden çok Kılıçdaroğlu ile birlikte hareket edenleri etkilemiş.

Vardıkları kanaat Kılıçdaroğlu’nun görevinden ayrılacağı yönünde…

Bunun zamanlamasına ilişkin bir öngörüleri yok, ancak Kılıçdaroğlu’nun yıllardır dile getirdiği partideki yeniden yapılanmayı tamamladığı anda bu yönde adım atacağı yönünde.

Kılıçdaroğlu’na destek verenlerle birlikte, İnce ile hareket etmeyen muhalefeti buluşturan da bu nokta…

Hedefleri, İnce’ye, “Parti için puan toplarken, kendin için adım attığında bunu tüketiyorsun” mesajını vererek yerel seçim öncesi ortaya çıkan gerilimi düşürmek.

Geçen sandıkta Yalova’da gösterdiği eforu da anımsatıp İnce ve ekibini yerel seçime odaklı hale getirmek…

Ancak, Kılıçdaroğlu’nun bırakmasıyla birlikte yerine namzet olarak gösterilebilecek birkaç ismi ve ekip hareketini de yaratmak.

CHP’nin bundan sonraki sürecinde karizmatik bir lider yerine, her kesimi kucaklayan bir ekip hareketinin fayda sağlayacağına inanıyorlar.

“Değişim zorunlu olduğunda birkaç isim ve kadro çıkabilmeli, bu partiyi daha da zenginleştirir ve yenileşmenin önünü açar” görüşü hakim…

Kendileri dile getirmiyor ancak aktardıklarından uzun yıllar iktidarda kalan Japonya Liberal Demokrat Parti örgütlenmesine benzer bir yapıyı hedefledikleri sonucu çıkarılabilir…

EN AZ 3 GRUP

CHP’de bu kapsamda 3 farklı gruptan söz edilebilir…

İlki, İnce’nin de öncülük ettiği, ağırlıklı bölümü eski milletvekillerinden oluşan grup…

İkincisi yeni bir yönetim anlayışı gerektiğini savunan, parti yönetiminde olmakla birlikte Kılıçdaroğlu’nu desteklemeyen grupta yer alanlar.

Üçüncüsü ise tamamen bunların dışında CHP’nin sosyolojik algısının toplumda yıprandığını, muhafazakar kesime bu nedenle açılamadığını ileri sürüp, yeni bir parti yapılanması içinde hareket edilmesi gerektiğini savunanlar…

Ancak her üçünün de bu aşamada uzlaştıkları bir nokta var, o da “Arzu Tramvayı” histeriğinin tekrar atak yapması durumu…

Yani, Amerikalı yazar Tannessee Williams’ın, Ellia Kazan tarafından sinemaya da uyarlanan ve 4 Oscar alan oyunundaki çekişmenin ne şekilde biteceği de önemli…

Bir de Blanche DuBois ile Stanley rollerini kimin üstleneceği!..”

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER