İstanbul Başakşehir'de sitenin asansöründe 'Eros' isimli kediyi öldürdüğü için yeniden yargılanan sanık İbrahim Keloğlan'ın iki yıl altı ay hapse çarptırılıp tutuklanmamasına ilişkin mahkeme kararına savcılıkça, cezanın az olduğu gerekçesiyle itiraz edildi.

İtiraz dilekçesinde, sanık İbrahim Keloğlan'ın olay tarihinde, site sakinleri ve müşteki tarafından beslenip bakımı yapılan kediye asansör içerisinde tekme vurduğu ve kedinin can havliyle koridora kaçtığı belirtildi.

Dilekçede, sanığın kedinin kaçmasını engelleyecek şekilde, koridor kapılarını kapattığı ve defalarca kendisinden kaçmaya çalışmışsa da kediyi tekmelemekten ısrarla vazgeçmediği ve sürekli olarak öldürmeye yönelik eylemine devam ettiği anlatıldı.

Dilekçede, Hayvanları Koruma Kanunu'nun birinci maddesinde belirtilen kanunun amacı da dikkate alınarak, sanık hakkında takdiren ve tehdiden, üst hadden hapis cezası verilmesi gerekirken ceza adaletine ve kamusal vicdana uygun olmayacak şekilde temel ceza tayinine gidildiği kaydedildi.

Savcılık dilekçesinde, 'canavarca hisle', 'hunharca eziyet çektirerek', 'yoğun kast altında işlenen' eyleme yönelik üst hadden ceza verilmemesi durumunda hangi daha vahim eylem ve hadiseye bu miktar ceza verileceğinin de anlaşılamadığına dikkati çekildi.

Sanığın, eylemi gerçekleştirme biçiminde olayın son derece ağır ve vahim olduğuyla ilgili bir kuşku olmadığı vurgulanan dilekçede mahkemenin kararında, kastın yoğunluğu, canavarca his, eziyet çektirerek evcil hayvanın öldürülmesinin kamusal ve toplumsal vicdanları yaralamasına karşın maddenin öngördüğü ölçülere göre temel cezanın belirlenmediği belirtildi.

'Temel ceza belirlenmesinde yanılgıya düşüldü'

Dilekçede, temel cezanın belirlenmesinde şikayetçi olup olunmaması ile zararın karşılanıp karşılanmamasına bakılmadığına, sanığın olay sonrasında gösterdiği kişilik özelliklerinin (pişmanlığını) ölçüt olarak sayılmadığına işaret edilerek, tüm bu açıklamalar ışığında 'temel cezanın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü' ifade edildi.

Tutuklanması talep edildi

Savcılık istinaf dilekçesinde, mahkemece üst hadden ceza verilmemesi, sanık hakkında TCK 62'nci maddesinin uygulanması, mahkumiyet hükmüyle birlikte sanığın tutuklanmaması sebepleriyle, usul ve esas yönünden kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün bozulması, bununla birlikte sanığın tutuklanmasına karar verilmesi talep edildi.

Ne olmuştu?

Küçükçekmece başsavcılığınca hazırlanan iddianamede sanık İbrahim Keloğlan'ın 'bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme' suçundan altı aydan dört yıla kadar hapsi istenmişti.

İddianameyi kabul eden mahkeme, yargılama sonunda sanığa bir yıl üç ay hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasını geri bırakmıştı.

Küçükçekmece başsavcılığı bu karara itiraz etmişti.

İtiraz üzerine dosyaya bakan ağır ceza mahkemesi, hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararının kaldırılmasına ve dosyanın Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iade edilip sanığın yeniden yargılanmasına karar vermişti.

Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi yeniden yargılamasında, sanığın "evcil hayvanı kasten öldürme" suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesiyle üç yıl hapse çarptırmıştı.

Cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerini takdiri indirim sebebi kabul eden mahkeme, cezayı iki yıl altı aya indirmişti.

Mahkeme, her ne kadar kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller bulunsa da sanığın aldığı ceza, delillerin toplanmış olması, karartılacak herhangi bir delil bulunmayışı, bu aşamada tutuklanmasının orantılılık ilkesine aykırılık teşkil edeceği gerekçeleriyle sanık Keloğlan hakkında karar kesinleşinceye kadar yurt dışına çıkışının yasaklanması suretiyle adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.

Yani hapis cezası alan Keloğlan serbest bırakılmıştı.

Editör: Ece Piroğlu