Cuma, Nisan 19, 2024

Rusya ile nerede kalmıştık? – Ceyda Karan (Cumhuriyet)

Olacak iş var, olmayacak iş var” deyişi Türkiye-Rusya ilişkilerine tam oturmakta… Hiç unutmam, Ahmet Davutoğlu’nun “SETA ekolünden” olan ve bugün “güvenlik bürokrasisinde” etkili ve de yetkili bir şahsiyet, Rusya Devlet Başkanı’nın 2012 Aralık başındaki Türkiye ziyaretinin ardından bana “Putin üç ay sonra Esed’i terk edecek” buyurmuştu. Bunun imkânsızlığını anlatma çabalarım sonuçsuz kalmıştı. Uluslararası politika ve aktörleri anlamak ve aktarmakla iştigal eden bir gazeteci olarak akıl almaz ithamlar ve etiketlemelerle karşılaşınca da “Rusya’nın Esad’ı terk etmesinin benim elimde olmadığını” söylemiştim. Ne günlerdi 🙂

***

Köprülerin altında geçen sular” hepimizin malumu.. Suriye savaşının gidişatı ortada. Rusya ile ekonominin yüzü suyu hürmetine “idare eden” ilişkiler, 24 Kasım’da 17 saniyelik ihlal üzerine Rus uçağının düşürülmesiyle çöktü. Rusya, AKP tabanı kendisine “cihat ilan ederken”, son 10 aydır S-400’leri, ağır silah ve savaş jetleriyle Suriye’de, Doğu Akdeniz’e konuşlandı. Türkiye’yi yöneten siyasal İslamcı aklın iç siyasi hırsları, dış siyasette ölçüsüz üslubu ve altı boş kibri ile şuursuzluk ve idrak yoksunluğu ise memlekete pahalıya patladı.  

Rusya, 24 Kasım’dan beri tek geri adım atmadı. Tersine Türkiye’yi zorda bıraktı. 2016’nın ilkyarısında ticari ilişkilerde 2015’e göre yüzde 60’lara varan düşüş yaşandı. Rus turistler güney sahillerimizi boşalttı. Suriye hava sahası Türkiye’ye kapandı. Rusya, Türkiye’den militan cihatçı gruplara yollanan silah ve lojistik yardıma dair iddiaları BM Güvenlik Konseyi’ne sundu. 

Böylece haziran sonunda “kuyruğu dik tutma” görüntülü Putin’den “af dileme” ve içeriği -nedense- izah edilmeyen tazminat uzlaşması geldi. Ardından “Allah’ın lütfu”15 Temmuz darbe girişimi ve Putin’in “geçmiş olsun” niyetine açtığı ilk telefon…

***

İşte Rus lideri dün memleketi St. Petersburg’da dokuz ay önce kendisini “arkadanbıçakladığını” söylediği Erdoğan’ı ağırladı. Girişte Erdoğan’a 15 Temmuz’a atıfla “anayasaya aykırı eylemlere karşı çıkan ilkesel tutumlarını” anımsattı. Aynen Suriye’de Esad’ın silah zoruyla devrilmek istenmesi karşısında olduğu gibi. Putin tartışma başlıklarını “ekonomik ve ticari ilişkilerin yeniden tesisi” ve “terörizme karşı işbirliği” olarak koydu. İkincisi Suriye…  

Ortak basın toplantısından “af dileme” sonrası zaten yapılmış ekonomik ve ticari ilişkilerde adım adım gitme beyanı ötesinde pek bir şey işitmedik. Erdoğan daha iyimserdi. Putin “orta vadede ekonomik programdan” söz etti, “Türk Akımı’nın Güney Akım’a alternatif olmadığını” söyledi, “Vizelerin kaldırılması gerekir” gibi cümleler kurdu. Sebze-meyve işinde topu komisyonlara attı. Rus Enerji Bakanı hemen sonra “Doğalgazda indirim gündemde yok” dedi. Suriye dosyası akşam konuşuldu. Putin’in geçen hafta lojistiği Türkiye’den sağlayan cihatçı grupların Halep’te linç ettiği beş Rus pilotu unuttuğunu hiç sanmıyorum.

***

Türkiye, darbe girişiminden Batı’yı sorumlu tutuyor, ABD ve AB ile ilişkilerin belirsizliğe yelken açtığı izlenimi veriyor. Rusya ile “normalleşme” Batı’ya adeta “Bize iyi davranmazsanız Avrasya’ya kayarız” restine dönüşüyor. Sorun şu ki bunu Rusya da, Batı da görüyor.  

Hillary Clinton”lı bir dünyaya hazırlanan Rusya için Türkiye, küresel hesaplarında stratejik “asset” (kıymetli varlık). Ancak Türkiye’nin Avrasyacı bloka kaymasının imkânsızlığını Moskova da biliyor.  

24 Kasım öncesine jet hızda dönüş imkânsız. Salt ticari ilişkilerde bile. Hele Türkiye Suriye’de zaten çökmüş politikasını değiştirmezse… Dün için iki net saptama yapılabilir: 1- Erdoğan’ın en uzun günüydü. 2- Her şey gibi Rus uçağının düşürülmesini “FETÖ”ye bağlamanın Moskova’da bir karşılığı yok.  

Kıssadan hisse: Putin üç ay sonra Esad’ı terk etmeyeceği gibi, Rusya üç ayda “stratejik müttefikimiz” olmayacak. “Olacak iş var, olmayacak iş var”…

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER