Perşembe, Nisan 25, 2024

Pulitzer’den politik kültüre: İntihal

İktibas sadece yeni eseri güçlendirmek için bir harç olabilir. Ama esas, bu diğer eser üzerine kuruluysa durum intihale varıyor. Yasal yollarla hakkınızı aradığınızda eserinizin, markanızın güvence altında olduğunu bilirseniz, ancak öyle bir ülkede verimlilikten bahsedilebilir.

1987’de D.K. Goodwin, “The Fitzgeralds and The Kennedies” adlı kitabı ile Pulitzer alır. Goodwin, 2002’de Pulitzer ödülü seçici kurulundan ayrılmak zorunda kalır. Çünkü söz konusu romanın intihal yapılmak suretiyle oluşturulduğu ortaya çıkmıştır.

İntihal, başkasının eserini kendisininmiş gibi gösterme eylemidir. Sahibi belli olan bir eserden faydalanılarak, eser sahibinin adı belirtilmeden, uygun olmayacak ölçüde aktarımda bulunulması intihaldır.

İntihal, iktibas ve esinlenmeye ilişkin detayları Aşk, Yaratıcılık ve Yasa adlı kitabımda anlatıyorum. (Alfa Yay, 2019) Çekirdeğinde; bir sanat eserinden ilham aldıysanız yaratıcılığınızı kamçılayan bu durumda hukuki anlamda “esinlenme” söz konusudur. Her ne kadar Türk Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda “esinlenme” için düzenlenmiş bir madde bulunmamakta ise de mehaz kanun Alman Kanununda açıkça yer alıyor.

Önemli olan, yepyeni, bambaşka ve sizin hususiyetinizi taşıyan bağımsız bir eser meydana getirmiş olup olmadığınız.

İktibas, bir eserde yer alan bazı kısımların, başka bir eserde kullanılması demek.  Amaç sadece, iktibas yaparak yeni bir eser yaratmak olmalıdır ve bu yeni eser, eser sahibinin özelliğini, kanundaki ifadesiyle hususiyetini taşımalıdır.

İntihalde Yargıtay’ın da üzerinde durduğu gibi, başkasına ait eserlerin önemli bir kısmının alınması söz konusu. Bir anlamda, iktibas yasal alıntı, intihal yasal olmayan alıntı.

En nihayetinde; yapılan alıntı, yeni eserin bağımsızlığını ve özelliğini ortadan kaldırmamalı.

Bağımsız bir eserden söz edilemeyecek derecede alıntı ya da benzerlik varsa yolsuz iktibastır ve böylelikle varılan sonuç da bir suç: İntihal.

Geçen hafta bana gelen bir hukuki soru sanatta belli bir tekniğin kullanımının sanat eserinde intihal anlamına gelip gelmeyeceği ile ilgiliydi. Başvuranın da ihtarname gönderenin de akademisyen olması, tartışmaların, vakaların ne kadar yaygın olduğunu ve iktibasın, intihalin yeterince bilinmediğini gösteriyor. Gerekli yanıtları, yasal olasılıkları kendilerine mütalaa ettim.

Ardından, ekonomik gelişmelere ilişkin verileri araştırmak için internete girdiğimde ilgili haberlere yönelecekken bazı yetkililerin eserlerine ilişkin intihal iddialarının ilk sıralarda yer aldığını gördüm. Evet, masumiyet karinesi gereği kimse yargılanmadan kendisine suç addedilemez. Bununla birlikte, YÖK Yönergesi’nin 4. maddesinde “Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiğine Aykırı Eylemler” başlığında intihalin yanı sıra pek çok başlık ele alınıyor: Sahtecilik, çarpıtma, tekrar yayım, dilimleme, haksız yazarlık. Önemli kurumlarda bulunanlarla ilgili intihal iddialarının artışı da düşünülünce toplum organizasyonunda yasalara uygunluk denetiminin yapılmasının etik ve yasa gereği olduğunu vurgulamak gerek.

Küreselleşme sadece sosyal değil, teknolojik bir olgu. Türkiye’nin ekonomik atılımının en önemli koşulu verimliliği arttırmak, netlikle ifade edebiliriz ki gerekli standartlarda olmayan verimliliği hakikaten başlatıp buna hız kazandırmak. Çünkü sadece tüketim ve inşaat sektörleri üzerinden yürüyen bir ekonomi bandının ulusal ve uluslararası verimliliğe etkisi anlamlı değil.

Bu verimliliğin sağlanmasının yolu sistemin hukuk devleti güvenliği ve hukuk devletinin üstünlüğü ilkesine göre inşası. Güven olmadan hukuk, hukuk olmadan ekonomi, bilinçli verimlilik olmadan kalkınma mümkün değil.

Locke der: “Yasanın olmadığı yerde özgürlük yoktur.”

Locke’un sözü uygulama odaklı yorumlanmalı. Yasanın doğru uygulanması ve bu hususun denetlenmesi demokrasinin ve hukuk devletinin temeli.

İKTİBAS, İNTİHAL VE VERİMLİLİK BAĞLANTISI

İktibas sadece yeni eseri güçlendirmek için bir harç olabilir. Ama esas, bu diğer eser üzerine kuruluysa o zaman iktibasın sınırları aşılmış oluyor ve durum intihale varıyor. Kriter, zorunlu ve faydalı oran olarak geçmektedir.

Bu durumda zorunlu ve faydalı oranın ötesinde, maksadını aşan bir alıntı yapıldığında, eser sahibinden yazılı izin alma şartı bulunmaktadır. İzin alınmaksızın kullanım varsa hızlı ve en ekonomik yasal yollarla hakkınızı aradığınızda eserinizin, kitabınızın, filminizin, patentinizin, markanızın güvence altında olduğunu bilirseniz o ülkede verimlilikten bahsedilebilir.

Güven ortamı olmadan, hukukun üstünlüğü olmadan ekonomi iyileşemeyeceğine göre amaç, intihal iddialarının açıklığa kavuşturulduğu, işe alım, yetkilendirme ve liyakatta dürüstlük ve ehilliğin öneminin aşikâr olduğu, aksinin düşünülemeyeceği bir politik kültür ve toplum organizasyonunu oluşturmak olmalı.

İntihali, bilimsel bilginin sistematik ve kümülatif ilerleyiş̧ine engel olmak diye nitelendirirsek yapay zekanın kişilik haklarından bahsedilen bir bilgi dünyasında intihal; işgücünü, teknolojiyi, üretim ve gelişme lehine kullanamamaktır. İlerleme, verimliliğin amaçlanarak ekonomik alanları teşvikle, bu alanları yasayla ve uygulama ile korumak, böylelikle özgürlük ile olur.

Hobbes’un özgürlük tanımı fikri mülkiyetin de esası: “İnsanlar… Kimseden izin almadan ve başkasının iradesine bağımlı olmaksızın… eylemlerini düzenleyip malları ve kişilikleri üzerinde uygun buldukları şekilde tasarruf edebiliyorlarsa.. (özgürdürler.)”

Eserin her türünden bahsetmekle birlikte yazılı kültür insani faaliyetlerin temelidir. Yazı, eser, yayın; bilgi üretme mekanizmasında, dil ve yasa bağında, iktidar ilişkilerinin yeniden üretiminde ve iktidar tekniklerinin çeşitlenmesinde dolayısıyla özgürlük ideasında büyük donanımdır.

Genel tutum yasaya uygunluğu gözetme ve meşruiyet üzerinden olmalı. Tahakkümün değil, gerçeklerin, ehilliğin ve demokratik yönetimin ilkelerinin devlet kademeleri, kadrolar ve kamusal alanda da karşılığını bulması gerekir.

Aristoteles, “kavram”ı “bir nesnenin tanımının bir terim ile ifadesidir,” diye belirtir. Bu durumda, bir şeyin düşüncedeki yansıması olan kavram, düşünmenin gerçekleşebilmesinin ilk adımıdır. Aynı, kanunen özgür olmanın demokrasinin ilk şartı olması ve bununla birlikte daha yolun başı olması gibi…

Rollo May’in Yaratma Cesareti’nin girişinde, dipnotta, hoş geldiniz dercesine çevirmen Alper Oysal’ın notu vardır: “Farkındalık insanın kendisine ve dünyaya karşı duyarlık, idrak, bilinç, uyanıklık ve canlılığı barındıran bir zemin.” (Metis Yay, 2013)

İşte intihalin kavram ve farkındalık zemininde yükselen etkisi, üzerinde durulmazsa ya da etkin bir kavram olarak karşılık bulmazsa, eşitsizliğe ve tahakküme giden yolun taşlarından biri olmasıyla ilgili.

Gerektiğinde ekonomik teşviklerle canlandırılan üretim ve verim için özelliğinizi olduğu gibi yansıtabildiğiniz, özgün eserinizin hukuken koruma altında olduğu ve sosyal organizasyonun yasalarca belirlendiği bir ülke hakikati gerek.

Pulitzer ödüllerinden sosyal politikalara dek dürüstlük ile hususiyet iradesi, buna göre edim; genel bir verimlilik anlayışının, keskin bir algının, bilincin filizlenmesinin ve böylelikle ilerlemenin evrensel yolu. Yolun başı…

 

 

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI