PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat günü PKK’nın kongreyi toplayıp kendini feshetmesine yönelik yaptığı çağrının ardından PKK 5-7 Mayıs tarihlerinde 12’nci kongresini gerçekleştirdiğini açıklamıştı.

Çanakkale açıklarında 4.6 büyüklüğünde deprem
Çanakkale açıklarında 4.6 büyüklüğünde deprem
İçeriği Görüntüle

PKK’dan yapılan açıklamada, kongrenin bütün çalışma alanlarını temsil eden delegelerle iki farklı alanda birbirine paralel olarak gerçekleştirildiği bildirildi. Öcalan’ın çağrısı üzerine toplandığı belirtilen kongrede, tarihi öneme sahip kararlar alındığı belirtilmişti.

PKK, 'silahlı mücadeleye' son verdiğini ve örgütsel varlığını feshettiğini açıkladı. Açıklamada, “PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi PKK mücadelesinin, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” denildi.

PKK'nin silah bırakma ve fesih kararına AK Parti'den ilk açıklama

PKK'nin kararına AK Parti'den ilk açıklama geldi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, "İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, “terörsüz Türkiye” hedefi açısından önemli bir aşamadır" ifadelerine yer verdi.

Çelik, "Fesih ve silahları teslim etme kararının, PKK'nın tüm şube ve uzantıları ile illegal yapılarını kapsayacak şekilde, somut ve eksiksiz hayata geçmesi dönüm noktası olacaktır" diye konuştu.

Çelik'in açıklaması şu şekilde:

* Sayın Cumhurbaşkanımızın “terörsüz Türkiye” için ortaya koyduğu yüksek siyasi iradesi ve sürecin koordinatlarını “devlet politikası” olarak çizen kapsayıcı ve net yaklaşımı ile Sayın Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı, gelişmelere dönük duruşu ve yönlendirmeleri, topyekun “iç cephe”nin güçlendirilmesinin başlıklarını oluşturmuştur.

* Siyasi partiler arasındaki etkili ve verimli görüşme trafiği, istişare ve diyalog, demokratik siyasetin “meşru adres” olarak sorumluluk almasını ve insiyatif üretmesini sağlamıştır. İmralı’dan yapılan çağrı sonrasında PKK’nın kendini feshetme ve silah bırakma kararı alması, “terörsüz Türkiye” hedefi açısından önemli bir aşamadır. Terörün tamamen bitmesi halinde yeni bir dönemin kapısı açılacaktır.

* Bu kararın fiilen uygulanması ve tüm boyutlarıyla gerçekleşmesi gerekmektedir. “Fesih” ve “silahları teslim etme” kararının, PKK’nın tüm şube ve uzantıları ile illegal yapılarını kapayacak şekilde, somut olarak ve eksiksiz hayata geçmesi bir dönüm noktası olacaktır. Bu süreç devlet kurumlarımız tarafından sahada titizlikle takip edilecektir. Ulaşılan aşamalar Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edilecektir.

* Bu çerçevede, terör örgütünün fesih ve silah bırakma kararının “içerde” ve “dışarıda” tüm boyutlarıyla ve somut olarak hayata geçmesi gerekir. Böylece, yakın bölgemizde terör örgütlerinin vekâlet savaşları için kullanıldığı emperyalist planların önünün kesilmesine dönük olumlu bir dalga oluşacaktır. Ayrıca “terörsüz Türkiye” hedefine somut olarak ulaşılması, tüm dünyada siyasetin siyasetsizleşmeye boğulduğu bir dönemde, Türkiye’nin siyasi tüm kanalları daha etkili şekilde işletebilmesine imkan verecek, demokrasimizi, siyasi hayatımızı ve milli birliğimizi daha da güçlendirecektir.

* Siyasi diyalog kanallarının, TBMM başta olmak üzere siyasetin tüm meşru adreslerinde en güçlü şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Cumhuriyetimizin hepimizin “çatı”sı olduğu bilinci, demokrasimizin her türlü sorunun çözümü için temel “zemin” olduğu anlayışı daha güçlenecek ve siyasi olarak kökleşecektir. Tarihdaşlık, kaderdaşlık ve vatandaşlık bilinci ile geleceğimiz en sağlam ve meşru zeminlerde şekillenmeye devam edecektir. Her olumlu aşama yeni bir olumlu aşamanın davetiyesi olacaktır.

* “Terörsüz Türkiye”ye sahada tüm boyutlarıyla, eksiksiz ve somut hedefleriyle ulaşılması gerekir. Buna ulaşılması demek, bütün kültürel, etnik ve mezhepsel unsurlarıyla tüm vatandaşlarımızın kazanması demektir. Kazanan tüm vatandaşlarımız olacaktır.

* Temel prensibimiz şudur: ADLARIMIZ FARKLI OLSA DA HEPİMİZİN SOYADI TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR. “Devletimizin nitelikleri” ve “milletimizin değerleri” konusunda hiçbir tartışma yoktur, bu değerleri zedeleyecek hiçbir adım sözkonusu değildir, olamaz. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı’nı kucaklayacak büyük stratejik adımlardan önde geleni “terörsüz Türkiye” olacaktır.