Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir düzeyin üç kademe altına çekerken dolar/TL üç haftanın zirvesini görmüştü.
FED’in ertesi akşam faiz toplantısı sonrasında çıkan kararı ise dolar / TL için anlamlı bir harekete neden olmadı.
S&P dün gece yayımlanan derecelendirme raporunda; enflasyon görünümünde bozulma, TL’deki değer kaybı ve ülkenin bozulan dış pozisyonunu gerekçe göstererek bir kademe düşürürken, görünümü negatiften durağana çevirdi. Böylece kredi notu BB-‘ye inmiş oldu.
Dolar/TL dün 4.1795 seviyesini test ederek üç haftanın zirvesini görürken 3 Mayıs sabahında bu değerini koruyor. Dolar / TL sabah saat 07:30 sularında 4.1734 TL’den el değiştiriyor. Euro ise yeniden 5 TL’nin üzerinde.
TL piyasalarda gelişmekte olan benzer ülke para birimlerinden negatif ayrışması ve en kötü performansı gösteren para birimi
olmasıyla dikkati çekiyor.
GENİŞLEMECİ POLİTİKALAR DA TL ÜZERİNDE BASKI YARATIYOR
S&P kararının dışında bankacılara göre TL’deki değer kaybında yaklaşan seçimler öncesi mali açıdan genişlemeci politika, açıklanan PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesi, dolardaki küresel değerlenme eğilimi ve ABD faizlerindeki yüzde 3’lü seviyelere ulaşan artış da etkili oluyor.
Küresel piyasalarda dolar endeksi 92.603’e yükselerek 9 Ocak’tan beri en yüksek seviyesinde.
Bir bankacı, “TL’deki baskının kuvvetli olmasında iki etken öne çıkıyor. Birincisi doların biz tatildeyken ciddi değer kazanması ikicisi ise S&P’nin not indirimi” dedi.
Başka bir bankacı da ana iki etkeni teyit ederken bunun yanında, “Seçimler öncesi faizleri, Hazine borçlanma ihtiyacını ilk etapta artıracağı belli olan genişlemeci maliye politikaları piyasalarda endişe yarattı. Hükümetin bu paketin finansmanının hazır olduğunu belirtmesine rağmen piyasa bunların verilere yansımasını görmek istiyor. Aksi takdirde bütçe açığının GSYH’ya oranı kalıcı olarak yıllık 0.7 puan artış gösterecek. Bugün açıklanan PMI verisinin ekonomideki öngörülere paralel bir ivme kaybına işaret ediyor. Bunlar da TL’deki baskıyı artıran yan etkenler oldu” dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, emekliye ikramiye, imar affı ve 183.5 milyar TL’lik alacağa yapılandırma içeren, bütçeye maliyeti 24 milyar lirayı bulan tasarı kapsamında 15-16 milyar liralık gelir beklendiğini, tedbirlerle bütçe dengesinin sürdürüleceğini belirterek, seçim öncesi popülist politika eleştirilerini reddetmişti.
