Perşembe, Mart 28, 2024

Pazar çevirisi | Rio’da olimpiyatlar sırasındaki siyasal gösteriler üzerine tartışma büyüyor – Lulu Garcia-Navarro

Rio’nun Yaz Oyunlarında saha içinde çokça drama mevcut – ancak bu sadece sporla ilgili değil.

Evsahibi ülkenin başkanı için geleneksel olduğu üzere, geçici Başkan Michel Temer Rio 2016 Yaz Olimpiyatları’nın açılışını 5 Ağustos’ta ilan etti. Ancak kalabalık alkışlar yerine yuhlamalarla karşılık verdi. Sesi bastırmak için müzik çabucak yükseldi, ancak Brezilyalılar, ulusal bir siyasal krizin ortasında yüksek sesle başkandan hoşnutsuzluklarının bilinmesini sağladılar.

Bu Olimpik alanlardaki çok sayıda protestodan ilkiydi. Güvenlik tarafından – bazıları sadece Temer’in görevi bırakmasını isteyen t-shirtler giydikleri için – yerinden edilen biletli insanları gösteren sosyal medyadaki paylaşımlar hızla yayıldı.

Bağlam şu: Brezilya’nın seçilmiş başkanı Dilma Rousseff’in görevi askıya alındı ve kendisi mali kötü yönetim nedeniyle Senato’da verilecek yargılama kararını bekliyor [9 Ağustos’taki ilk oylamada sağlanan salt çoğunluk sonrası Senato’da ay sonunda 2/3 çoğunluk sağlanırsa Rousseff görevden alınmış olacak, ç.n.]. Önceden başkan yardımcısı olan merkez sağdan Temer şimdi ülkeyi yönetiyor. Anketler hiç sevilmediğini gösteriyor. Ülkenin batan ekonomisini yeniden yola sokmak için kemer sıkma önlemlerini destekliyor.

Rousseff, kendisini koltuğundan etme hareketini bir “darbe” olarak niteledi ve kotarılmasına yardım ettiği Olimpiyatların açılış seremonisine katılmayı reddetti.

Bazı Brezilyalılar Olimpiyat Oyunlarını hoşnutsuzluklarını belirtmek için kullanmak isteseler de hem Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) hem de Brezilya hükümeti siyasal eylemlere Olimpik sahalarda izin verilmeyeceğini söylüyorlar ve kurallara karşı gelen insanların dışarı atılacağını teyit ettiler.

Brezilya Adalet Bakanı Alexandre de Moraes Pazartesi (8 Ağustos) bir basın toplantısında “İfade özgürlüğü anayasada güvence altına alınmıştır ancak bu tür siyasal gösteriler oyunları bozamaz” dedi. “Bu olaylar aşırı bir konsantrasyon gereksiniyor ve bağıran birisinin olması oyunları riske atmaktır”.

Elbette çok sayıda alanda insanlar her koşulda yarışlar boyunca bağırıyor ve tezahürat yapıyor. Aktivistler de Temer karşıtı gösterilerin çoğunun, insanların sadece t-shirt giydikleri ve sloganlar yazan afişler taşıdıkları sessiz gösteriler olduğunu belitmekte gecikmediler.

İronik biçimde bu, yine Brezilya’nın evsahibi olduğu 2014 Dünya Kupası sırasında da bir meseleydi. O zamanlar protestolarla karşılaşan Dilma Rousseff’ti ve hükümeti bu gösterileri oyun alanlarında yasaklamak için bir kanun geçirdi. Her halukarda yüksek sesle yuhlandı ancak bunun için kimse stadyumlardan çıkartılmadı.

Getulio Varga Vakfı’nda insan hakları hukuku profesörü olan Eloisa Machado de Almeida, bugünlerde protestoları engellerken hükümet ve Olimpiyat komitesinin anayasaya aykırı davrandığını söylüyor. Bütün vatandaşların t-shirt giyerek ya da istedikleri herhangi bir yerde pankartlar tutarak protestoda bulunma hakkı olduğunu ve mevcut kısıtlamaların Brezilya yasalarını çiğnediğini belirtiyor.

“Olimpik alanlarda ‘düzeni koruma’yı Brezilya’da sansür için bir sebep olarak kullanamazsınız” diyor.

Ona katılan bir hakim Pazartesi geç saatlerde IOC ve federal hükümetin protestocuları yerinden etmesinin yasadışı olduğu hükmünü verdi. Hükümetin temyize gitmesi bekleniyor.

Bu arada çok sayıda Brezilyalı Olimpiyat gönüllüsü Olimpiyatların şehirde yapılıyor olmasının Brezilya anayasasının tanıdığı hakların askıya alınması anlamına gelmediğini belirterek istifa etti ya da şikayetçi oldu. Burası uzun diktatörlük geçmişine sahip, muhalefetin suçlu muamelesi görmüş olduğu bir ülke. İfade özgürlüğü değer verilen bir hak.

Ancak bu sadece Brezilya ile ilgili değil.

Bir sosyolog ve Surveilling and Securing the Olympics, From Tokyo 1964 to London 2012 and Beyond (Olimpiyatları Gözetim Altında Tutmak ve Emniyete Almak, 1964 Tokyo’dan 2012 Londra’ya ve Ötesine) kitabının yazarı Vida Bajc, “Bildiğimiz her Olimpiyatın bir tür protestoya sahne olduğu”nu belirtiyor. Mexico City, Torino, Barselona ve başka yerlerde geçmiş Olimpiyatlara gidilirken protestoların görüldüğünü ekliyor.

Her ülkede protestoların kaynağı farklı olsa da otoritelerin tepkisi neredeyse tıpatıp aynı Bajc’a göre.

“Organizatörler karmaşayı engellemek için ne gerekiyorsa yapacaklardır, çünkü karmaşa olayın sahip olması gereken mirası ortadan kaldırmaya meylediyor” diyor Bajc: “Her şey yapılır, ne gerekiyorsa.”

Brezilya bir istisna teşkil etmiyor. Alanların dışında oyunlar başlamadan hemen önceki protestolarda Brezilya polisi biber gazı ve plastik mermiler kullandı.

Ancak yabancı istihbarat servisleri, uluslararası askeri danışmanlar ve eğitimciler oyunların güvenliğini sağlamada görev almış durumdalar ve Bajc’a göre bunların uzun vadeli etkileri devasa olabilir.

“Bu insanlar belirli stratejilerle, belirli türde teçhizatla yereldekileri eğitiyorlar” diye belirtiyor Bajc. “Kulandıkları gözetim teknolojilerini değiştirebilirler, bunların yereldeki insanlara yaklaşımını değiştirebilirler.”

Bunun varacağı nokta, Bajc’a göre oyunlardaki güvenliğin daha sinsi bir mirası olabilir ve Brezilya’da, ülke üzerinden Olimpiyat projektörü çekildikten çok sonra protestoların nasıl ele alınacağının belirlenmesine etkide bulunabilir. 

[Bu yazı npr.org’daki orijinalinden Ali Rıza Güngen tarafınfan PolitikYol için çevrilmiştir]

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER