Cuma, Mart 29, 2024

Patililere proje yok mu?

Biliyorsunuz hep insanların yaşam standardının düşmesinden bahsediliyor. Oysa böyle bir durumda elimizi uzatabileceğimiz birçok patili çocuk da karanlığa sürükleniyor. Çünkü artık mama almak bile bir sorun haline geldi.

Ülkenin gündemine bomba gibi düşen rüşvet iddiaları, toplumun kutuplaşması için elinden geleni ardına koymayanlar derken, sizinle bu hafta farklı bir konu paylaşmak istedim. Biliyorum, bu, hemen hemen herkesin “Onca önemli şey varken, şimdi sırası mı bunu konuşuyorsunuz?” dediğiniz türden bir konu. Ancak hayat devam ediyor. Üstelik artan mama ve ilaç fiyatlarıyla beraber, her yeni doğan gün kediseverler için yeni bir meydan okuma haline gelebiliyor.

Fip adını ilk kez kızım Bade’yi kaybettiğimizde duymuştum. Dünyalar güzeli oğlum Nabiş’in tek kızı prensesimiz Bade, iki güzel evlat getirdi bu dünyaya: Paco ve Loco. Bir iki sene sonra kızımız hastalandı, veteriner bize bunun maalesef Fip olduğunu ve bir çaresi olmadığını söylediğinde hissettiğim acıyı tarif edemiyorum. O güzeller güzeli kızımızı kurtaramadık. Sonra ardından Neriman’ı kaybettik… Sonra başkalarını…

Kedilerin bağışıklık sistemini etkileyen bu hastalığın sebebi “feline infectious peritonitis” virüsü. Aslında Corona virüsünün orijinal haliymiş. Birçok kedi için ölümcül oluyor. Ancak son dönemde sosyal medyada Fipli kedilerin tedavisiyle ilgili bazı hesapları takip etmeye başladım ve bazı hasta kedilerin iyileştiğine şahit oldum. Fakat tedavi öyle bedavaya yapılmıyor; bazılarının mutlaka klinikte kalmaları da gerekebiliyor. Bu da yine fazladan masraf demek.

Sosyal medyada o kadar çok kediseverle tanıştım ki bireysel olarak onlarca, yüzlerce kediye bakıyorlar. Kendi çaplarında büyük sayılacak bir toplulukları var, birbirlerini maddi manevi desteklemeye çalışıyorlar. Fakat giderek artan ekonomik problemler sebebiyle, kendi çocuklarına dahi bakamazken patili evlatlara bakma ihtimalleri giderek azalıyor.

Biliyorsunuz, toplumda genel bir fakirleşme söz konusu olduğunda, hep insanların yaşam standardının düşmesinden bahsediliyor. Oysa böyle bir durumda, elimizi uzatabileceğimiz birçok patili çocuk da karanlığa sürükleniyor. Çünkü artık mama almak bile bir sorun haline geldi. Düşük kaliteli bir mama aldığınızda astarı yüzünden pahalı oluyor; bir süre sonra çocuklarda farklı sağlık problemleri ortaya çıkıyor. Bu olduğunda da yine tedavi masrafları size kalıyor.

Belki belediyelerin destek çıktığını söyleyen arkadaşlar olacaktır. Ama hemen her gün belediyedeki veterinerlerle temas eden birçok hayvanseverin verilen hizmeti eleştirdiklerine çok şahit oldum. Burada kimseyi suçlamak istemiyorum ama görevini hakkıyla yerine getirmeyen onlarca veteriner hekim var maalesef. Olumlu örnekler de mevcut kuşkusuz. Örneğin Kadıköy Belediyesi’nin veteriner hizmetlerinin son derece iyi olduğunu Felix’e gösterdikleri ihtimamdan biliyorum.

Belediyelerdeki hizmetin yeteri kadar iyi olmaması ve patililere gerekli bakımın sağlanamaması durumunda hayvanseverler bütçeleri zorlansa da, özel kliniklere başvurmak durumunda kalıyor. Ama takdir edersiniz ki, tedavi masrafları bir müddet sonra altından kalkılamayacak hale gelebiliyor. Özel veterinerlere onbinlerce lira borcu olan hayvanseverler var. Bir yandan ekonomik şartlar gittikçe zorlaşıyor, bu insanlar bu borçları nasıl ödeyecek? Ödediler diyelim, bu durum, bu ay 10 kediye destek olabilirken, bir sonraki ay 5-6 hayvana ancak yardım yapabilmesi anlamına da geliyor. Çünkü şartlar iyileşeceğine kötüleşiyor.

Patili çocuklarımızı korumak ve yaşatmanın bedelini sadece hayvanseverlerin ödememesi gerekiyor. Bunları yazıyorum çünkü tek başıma ben de çok çabalıyorum. Ancak asla bu son birkaç ayda tanıştığım kadınlar gibi değil. Onlarca kediye bakanlar var. Semtler arası gidip gelip kedi sahiplendiren, araba kiralayıp kedileri bir şehirden diğerine götüren, bir kişinin baktığı topluluğa mama yetmeyince onun yerine mama alıp gönderen harika insanlar bunlar. Biliyorum bazılarınız büyük sivil toplum kuruluşları olduğunu söyleyeceksiniz ama herkes bunların çatısı altında değil. Elbette bu STK’ların hem yaptırım gücü hem de patili canların hayatına dokunma imkânı daha büyük olabilir. Fakat arka planda her gün sessiz sedasız büyük bir mücadele sürdüren bu insanlar da var. İstanbul’un özellikle ekonomik olarak dezavantajlı dediğimiz semtlerinde kendileri zor geçinirken, onlarca kedi ve köpeğe bakıyorlar.

Peki bu nereye kadar devam edebilecek? Belediyeler gerçekten üstlerine düşeni yapıyorlar mı? Veterinerlik hizmetlerini iyileştirmek bu kadar mı zor? Bunca maddi ve manevi zorluk bireysel olarak mücadele eden bu hayvanseverlere bırakılmış durumda. İstanbul Belediyesi bu konuda bir proje düşünemez mi? Diğer belediyeler sadece kendi semtlerindeki çocuklar için bir proje neden düşünmüyorlar? Mesela İstanbul’daki patili çocuklara bakan bireylere kredi verilemez mi? Bu yardımlarını belgeleyebilen kişilerin özel kliniklere olan borçları silinemez mi? Gerçekten bu insanlar için bir şey yapılamaz mı? Ben şahsen özellikle CHP’nin hayvanlar konusunda çok sessiz olduğunu düşünüyorum. Mesela İYİ Parti’nin İyi Pati diye bir oluşumu var. Fakat bunun çerçevesinde ne yapıyorlar, henüz tam ortaya bir şey konmuş değil.

Hemen herkes daha “ciddi konuları” ön plana alıyor ama bu da hiç küçük bir mesele değil. Geleneğimizde var, milletçe kediyi köpeği severiz. Son dönemde sosyal medyada boy gösteren kedi-köpek düşmanları nereden geldiler bilmiyorum ama bizim halkımızın geneli hayvanseverdir. Ancak ekonomik şartlar gittikçe kötüleşiyor; askıda fatura gibi güzel bir uygulamayı düşünmüş siyasetçilerden şahsen beklentim var. Patili çocukların da ihtiyaçları var, onlar da güzel bir yaşam, tok bir karın, sıcak bir yatak hak ediyorlar. Bunu onlara ancak bizler verebiliriz. Bizden çok bir şey istemiyorlar. Üstelik bunu başarabilecek her türlü imkân elimizde. Buna rağmen hâlâ onlara bu hayatı yaşatıyorsak, suçlusu bizleriz. Bir çözüm düşünmeliyiz diyorum.

Beni anlayamayan ve sokak hayvanlarına ölçüsüzce kin kusan zevata gelince, “İnsan ruhunun bir parçası hayvan sevgisini tadana kadar uyanmaz” der Anatole France. Belki siz de henüz tam mânâsıyla uyanamamışsınızdır, bir gün uyanırsınız diye umuyorum.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI