CHP Genel Başkanı Özgür Özel, beraberindeki heyetle birlikte SOL Parti'yi ziyaret etti. Özel, ziyaretinin ardından SOL Parti sözcüsü Önder İşleyen ile birlikte gündem hakkındaki değerlendirmelerini paylaştı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan Saraçhane nöbeti ve yurt genelinde devam eden "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri hakkında konuşan Özel, sürecin devamını Türkiye'nin umudu olarak gördüklerini ifade etti. Hali hazırda halkın önüne bir sandık konulduğu takdirde bu sandığın, "Otokrasi mi demokrasi mi?" olarak değerlendirileceğini belirten Özel, muhalefetin iktidar, iktidarın da muhalefet olacağını söyledi.

Muhalefetin ortak talebinin demokrasi ve adalet olduğunu söyleyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Ama bugün farklı farklı görüşlerin, farklı farklı önerilerin oy istemesinin ötesinde biz farklı farklı partiler muhalefet bir bütün olarak ve iktidara oy vermiş ama bugün olanları hiç doğru bulmayan milyonlar olarak öncelikli talebimiz demokrasi ve adalettir. Vazgeçemeyeceğimiz şey olmazsa olmazımız da seçim sandığıdır, halkın iradesidir. Bir darbeyle karşı karşıyayız, darbe girişimiyle.

'En kuvvetli aday cezalandırılıyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nu en kuvvetli aday olarak gördüğünden dolayı hapis ile cezalandırdığını belirten Özel şunları söyledi:

* Karşısındaki en kuvvetli adayı alıp hapse atıyor. Karşısında bundan sonra başka kuvvetli adaylara ne yapacağı meçhul ve gözü o kadar karartmış ki gelecekteki seçim sandığını koymamayı dahi göze alabilir. Alabilirdi ne zamana kadar? Bu millet en değerli varlığı gördüğü seçme ve seçilme hakkına, sandığa, demokrasiye bu kadar güçlü sahip çıkana kadar. O yüzden biz bu iradenin, halkın bu iradesinin son derece önemli olduğunu değerlendiriyoruz ve muhalefeti bir ve bir arada tutarak demokrasiyi savunmayı dolayısıyla da Türkiye'nin ortak geleceğini savunmayı çok önemsiyoruz.

'19 Mart Darbesi, ülkeyi faşizme sürükleme çabasıydı'

Basın toplantısında konuşan SOL Parti sözcüsü Önder İşleyen, 19 Mart tarihinde İmamoğlu'nun tutuklandığı operasyonlara ilişkin konuştu. AK Parti'nin Putinvari bir otokrasi ile seçimleri fiilen geçersiz hale getirmeye çabaladığını aktaran İşleyen şu ifadeleri kullandı:

* 19 Mart Darbesi başkanın da ifade ettiği gibi artık toplumsal desteklerini kaybetmiş ayakta durması sadece hile, aldatmaca ve zorbalıklara dayanan bir iktidarın ülkeyi Putinvari bir otokrasiyle seçimin fiilen geçersizleştiği bir faşizme sürükleme çabasıydı. Kenan Evren'in yaptığı gibi 12 Eylül'den sonra hangi parti kurulacak, onun başkanı kim olacak diye seçimleri yaptığı gibi bir seçime Türkiye'yi götürmek üzere planlanmış bir oyundu.

* Buna hep beraber direndik. Evet, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve bu operasyon onun en önemli rakibinin tasfiye edilmesi manasına geliyordu ve aynı zamanda 25 yıldır bu ülkede yoksulluğa ve açlığa sürüklenmiş bütün işçi ve emekçilerin, geleceği elinden alınmış gençlerin kendi gelecek arayışının içerisinde birleştiği bir mücadeleye dönüştü.

'AFAD toplantısının 1. davetlisi olması gereken Ekrem İmamoğlu yok'

Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özel, dün meydana gelen 6.2 şiddetindeki depremin ardından Erdoğan önderliğinde düzenlenen ancak İBB'nin çağrılmadığı AFAD toplantısı için sert konuştu:

* Kendi kendilerini yalanlayan, kendi kendilerini ihbar eden bir çizgideler. Yani son cümlelerinin altına imza atarım ama yaptıkları iş tam olarak depremi siyasete alet etmek. Gitmişler toplantı yapıyorlar. 16 milyonluk bir kentteler, o 16 milyonluk kentin 5 yıldır, 6 yıldır yönetiminde olan belediye başkanını içeriye atmışlar.

Prof. Dr. Şengör hakkında iki yıla kadar hapis cezası istendi Prof. Dr. Şengör hakkında iki yıla kadar hapis cezası istendi

* Deprem uzmanlarının dediği gibi deprem için çalışan biri vardı onu da içeriye koyduk diyorlar. Belediye zaten Ekrem İmamoğlu yok, AKOM'un başında olması gereken Ekrem İmamoğlu yok. AFAD toplantısının 1. davetlisi olması gereken Ekrem İmamoğlu yok ve belediye meclisi içinden seçilmiş olan belediye başkan vekilini İBB'den kimseyi çağırmıyorlar.

* Kendi kendilerine oturmuşlar ama AKP'nin sözcüsü ile AKP'nin il başkanı var. Düşünün İstanbul'u deprem gerçeğinden yüzleşecekleri ve depreme karşı alınacak tedbirleri konuşacakları, o gün ortaya çıkmış bir zafiyet varsa bunu değerlendirecekleri Devletin toplantısına 16 milyonluk kentin büyükşehir belediyesi davetli değil ama bir parti davetli.

* Buradan sonra da tutmuş yok siyaseti alet edilmesi bilmem ne yapılmasın diyor. Gerçekten utanılacak bir haldeler. Gerçekten kontrollerini, şuurunu kaybetmişler. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'nin kazandığını ve yönettiğini hazmedemeyen bir anlayışın kendi kendini inşa etmesinden başka bir durum değildir. Murat Kurum bu sözleri söylüyor.

* Efendim deprem için çivi çakmadılar diyor bir yandan da, bugün gazetede de okudum, kendi ifadesinde de duydum. Deprem için çivi çakmıyorlar. Bir de gelip eleştiriyorlar diyor.

Yapılanları madde madde sıraladı

Özel, Murat Kurum'un CHP'li İBB yönetiminin İstanbul'a hizmet etmediklerini öne sürdüğü söylemlerinin ardından İBB Deprem Seferberlik Planı kapsamında bugüne kadar yapılanları madde madde saydı. Özel'in açıklaması şu şekilde:

* Bakın deprem için çivi çakmayan İBB, Deprem Seferberlik Planı hazırlanmasını taahhüt edilmişti, hazırlandı, onaylandı. 4 ana başlık, 14 tema, 233 projeyi kapsıyor. Toplam 114 milyar liralık bir proje toplamı, bu planın 30 milyar liralık kısmı tamamlandı, toplamda 73 proje tamamlandı, 88'i devam ediyor.

* Daha bu işe 80 milyarın üzerinde para harcanacak planlanmış. Kaynağı da bulunmuş. Dünyadan kaynak buluyoruz. Önlerinde imzada bekliyor. Hem İstanbul'un hem İzmir'in kentsel dönüşümlerinin imzalamayanlar tutmuş bu lafı söylüyor. 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeninin plan aşamasındayız.

* Takvimi doğrultusunda gün gün ilerliyor. Hızlı tarama ile bina incelemelerinin tamamı yapıldı. 11.684 bağımsız bölümden oluşan 25 proje tamamlandı.

* 6594 bağımsız bölümden oluşan 25 proje bitmek üzere.

* 1273 yapı kültürel miras çerçevesinde güçlendiriliyor ve dar gelirli vatandaşın inşaat maliyetinin %60'ını, emeklerinin 65'ini İBB karşılayan kentsel dönüşümde finansal destek sağlanıyor bu krize rağmen. Acil ulaşım yollarının 64'ü tamamlandı, 70'den fazlası devam ediyor. 130 kronikleşmiş noktanın taşkın sorunu çözüldü.

* Viyadüklerin güçlendirme işlemlerinin yüzde 70'i tamamlanmış durumda ve tek sorun Murat Kurum'un bakanlığından İstanbul büyük şehrin ya da ilçe belediyelerimizin kabul etmediği imar plan değişikliklerini bakanlıklardan yapıyor.

* İstanbul'da ne kadar önemli toplanma noktası varsa oraya bakanlık eliyle imar verdiler. AVM mi ararsın, rezidans mı ararsın.

'İstanbul'daki gökdelenler Erdoğan'ın hançerleri'

Özel, Erdoğan'ın zamanında İstanbul için kullandığı "bağrına hançer sapladılar" sözlerini hatırlattı. O konuşmada gökdelenlerden bahsedildiğini anımsatan Özel, Erdoğan belediye başkanı olduğunda İstanbul'da 4 gökdelen olduğunu ancak şu anda İstanbul'da 257 adet gökdelen olduğunu söyledi ve 'hançer' ifadesi için, "Onun hançerleri" diye konuştu:

* Tayyip Erdoğan konuşuyor diyor ki zamanında İstanbul'un bağrına diyor hançer saplandı, neyi söylüyor gökdelenleri. Tayyip Erdoğan büyükşehir belediye başkanı olduğunda İstanbul'da 4 gökdelen vardı. Şimdi 257 tane gökdelen var. Hepsi onun hançerleri. Siyaseten hançer hançer diyor. İstanbul'daki hançerleri İstanbul'u bu hale getirdi. 

* Dün çalışmayan GSM şebekesi de eserleridir. Dün yolların tıkanması, parkların dolması, toplanma alanı bulunamaması da bu iktidarın eseridir. Eğer gerçekten samimilerse İstanbul'a özel olarak şu sözü versinler. ‘Biz, bundan sonra ilçe ve il belediyelerinin imar vermediği yere bakanlık eliyle imar vermeyeceğiz’ desinler. Bu işin şöyle siyaseti vardır: AK Parti, kadına, çocuğa, gence iyi gelmediği gibi; doğaya, çevreye de iyi gelmediği gibi; deprem riskine de iyi gelmemektedir. Depreme karşı en büyük risk faktörü, AK Parti'nin yereli tanımayan, Ankara'dan imar düzenlemesi yapan, vahşi, rantçı ve talancı anlayışıdır.

Bahçeli'nin 'İBB'ye kayyım' imalı sözleri

Depremin ardından bir basın açıklamasında bulunan Bahçeli'nin, İmamoğlu mesajlı açıklamasına da yanıt veren Özel, Bahçeli'nin aslında İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması mesajını okuduğunu ifade etti:

* Tutuksuz yargılama öneriyor diye okuyorum. Çünkü bir şehrin emin ellere teslim edileceğine kim karar verecek? Herhalde demokrasideysek Devlet Bey'i Osmaniye Milletvekili yapan da, partisinin genel başkanı yapan da milletin iradesi ve demokrasidir, değil mi?

* O zaman İstanbullulara üç kere sorduk, ikincisi hazımsızlıktan. 2019'da birincide kazandık, 13.000 oyla size İstanbul'umu vereceğiz deyip yenilediler, 806.000 farkla kazandık. Beş yıl hizmet ettik. İstanbullu 1.100.000'in üzerinde bir farkla da İstanbul'u emanet etti.