CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yenimahalle Belediyesi tarafından gerçekleştirilen iftar programına katıldı.
Yurttaşlarla birlikte orucunu açan Özel, burada bir konuşma yaptı. Özel, Ramazan'da sert siyasi tartışmalar yapmaktan taraf olmadığını ancak Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın Ramazan, bayram demeden sert üslubunu artırarak sürdürdüğünü belirtti.
'Bir cesaret göstereceksen sandığı getir'
Erdoğan'a yine de yanıt vermeyeceğini ifade eden Özel, "Sadece şunu hatırlatacağım. Ben ona dedim ki ‘Yahu muhalefetin belediye başkanlarını gözaltına alarak, hapse atarak, belediye meclis üyelerini hapse atarak, ana muhalefet partisine kayyum atamaya çalışarak, büyükşehir belediye başkanına siyasi yasak getirmeye, gelecekte kendisine rakip olacak, kendisini şimdiye kadar üç-dört kez yenmiş birinin siyasi hayatını bitirmeye çalışarak, bunu da kamu gücü kullanarak, hakimleri buna alet ederek yapmak cesaret değil. Bir cesaret göstereceksen, Türkiye’de göstereceksen, geçeceksin karşımıza, sandığı getireceksin cesareti öyle göstereceksin" diye konuştu.
'Erdoğan, Trump'ın Gazze hakkındaki sözlerine gıkını çıkarmadı'
Konuşmasının devamında Erdoğan'a seslenerek ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze hakkındaki sözlerini hatırlatan Özel, Erdoğan'ın Trump'a karşı net bir tavır sergilemediğini vurgulayarak şöyle konuştu:
* Bu cesareti burada değil de yurtdışında göstereceksen, şimdi tam zamanı. Ramazan, mübarek günlerdeyiz. Türkiye’nin her zaman yanında olduğu bir dava; Filistin davası. Ta rahmetli Ecevit’in Yaser Arafat ile kol kola girdiği günden beri, ta Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasına sahip çıktığı günden beri. Şimdi Amerika seçimlerini Trump kazandı, her gün dünya siyasetinin gündemine bir bomba bırakıyor. Maalesef Filistin için ‘Gazze güzelmiş, orası sahil şeridi. Biz bu Filistinlileri etraftaki ülkelere yollayalım. Oraya da güzel yazlıklar, oteller yapalım. Orayı turizmde işletelim’...
* Ya sen dünyanın sahibi misin? Orası Filistin. Orası kutsal topraklar. Orada 1967 sınırlarında Doğu Kudüs’ün başkent olduğu, iki devletli bir yapı ile ilgili Birleşmiş Milletler kararı var. Dünyayı tanımıyor. ‘Oraya gideceğim’ diyor. Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier buna tepki gösterdi, yanında Sayın Erdoğan vardı, gıkını çıkarmadı.
* Ben dün dedim ki, ‘Bir cesaret göstereceksen şu Trump’a karşı bir şey söyle. Filistin, Filistinlilerindir. Filistin’e dokundurtmayız de’ dedim. Bugün çıkmış, onu bunu söyledi. Diyor ki, ‘Ben zamanında Netanyahu’ya ne söyledim?’ Ya ben sen zamanında Netanyahu’ya ‘One minute demedin’ demiyorum ki. O işlerin üstünden geçti, şimdi Trump ‘tehcir’ diyor. ‘Filistinlileri süreceğim buradan’ diyor, ‘Başka ülkelere yerleştireceğim’ diyor. ‘İnsanlık suçu işleyeceğim’ diyor. Sen dönüyorsun ‘Efendim ben Netanyahu’ya şunu söyledim.’ Bir de tutmuş diyor ki, ‘Efendim Özgür Özel Hamas’ı terör yapıyor diye söylüyordu’ diyor.
'Terör kimden gelirse karşısındayız'
Terör örgütü Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırıp sivilleri öldürmesine de İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırıları da kınadıklarını belirten Özel, "Erdoğan’a şunu hatırlatalım. 1-7 Ekim gecesi Hamas, çatışma ortamı olmadığı o günlerde balonlara, zeplinlere bomba koyup sivillerin üzerine yolladı. Biz o gün ‘Bu terör eylemidir’ dedik. Ama 8 Ekim günü bir başladı İsrail, bu provokasyon dedikleri şeyi araçsallaştırıp iki sene boyunca orada soykırım yaptı. 30 bini çocuk 50 bin kişiyi öldürdü. Her fırsatta Filistin’in yanında olduk. Sosyalist Enternasyonel‘de dilimiz döndüğünce tüm liderlere anlattık. Avrupa Sosyal Demokrat partileri ile daha geçen hafta bu konuları konuştuk. Dönüyor dolaşıyor ‘Efendim vaktiyle öyle.’ O gece sivillere yapılan iş de terördü, iki senedir Filistinlilere yapılan da devlet terörüdür. Terör kimden gelirse kınıyoruz ve karşısındayız" ifadelerini kullandı.
'Katliamlara Türkiye'nin sessiz kalmaması gerek'
Özgür Özel, konuşmasında Suriye'de yaşanan Alevi katliamına da değindi. Lazkiye'de başlayan çatışmalarda Suriye rejimine bağlı olan HTŞ'li teröristler, aralarında çok sayıda kadın, çocuk ve yaşlı bulunan 1476 sivili katletti.
Suriye'nin yeni yönetimiyle sıkı ilişkileri bulunan iktidarın, bu katliamlara karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Özel, şunları söyledi:
* Diğer yandan burada iftarı da birlikte yapıyoruz, Muharrem Orucu da birlikte tutuluyor, aşureler de birlikte kaynıyor. Cumhuriyet Halk Partisi ve Yenimahalle, Türkiye hepimiz Alevisiyle Sünnisiyle birlikteyiz. Ama Lazkiye‘de Alevi canlara karşı büyük bir saldırı var. Binlerce kişi hayatını kaybetti. Konuya hassasiyetimizi ilk günden itibaren söylüyoruz. 15 milletvekilimizle Hatay’da olduk ve Arap Alevilerin hakkının, hukukunun, can güvenliğinin sağlanması için cansiperane gayret gösteriyoruz.
* Şimdi tutuyor Netanyahu’nun oradaki bir terör eylemini ‘provokasyon’ diye nitelendirip iki yıl boyunca yapılanları meşrulaştırmaya çalışması gibi, dönüyorlar dolaşıyorlar ‘Esad artığı’ dedikleri Esad’dan kalma askerse, provokasyon yapıyorsa ki teraviden çıkan insanlara saldırdılar onu da kınadık, kınıyoruz. Ama bunu bahane edip de hiç suçsuz, günahsız sivillerin canının alınmasına, saldırılmasına, sivil kayıplarına tahammülümüz yok. Lütfen kimse bir başka şeyi, provokasyon olur mu, olur. Ama bunu bahane edip de bu katliamlara karşı Türkiye’nin sessiz kalmaması gerekiyor.
* Bu konuda bugün Dış Politika Danışma Kurulumuzda partimizin önceki genel başkanlarının, partimizde görev yapmış önceki genel başkan yardımcılarının, büyükelçilerimizin, şimdiki görevde olanların, önceki görevde olanların katkılarıyla birlikte çok önemli bir toplantı yaptık. Çağrılarımızı yineledi. Bundan sonra da yinelemeye devam ediyoruz. Ve bir şey söylüyoruz bu iftar akşamında. Bizim bağlı olduğumuz ilke şudur, 100 yıldır değişmez. Yurtta barış, dünyada barış. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundayız.
Özgür Özel'in konuşmasının devamından önemli başlıklar şu şekilde:
'Sosyal yardımda sondan ikinciliğe geriledik'
* Maalesef biz hep en önde olsun isteriz ülkemiz. Ancak ülkede 20 milyon kişi şu anda sosyal yardım alıyor. Dört kişiden biri sosyal yardıma muhtaç halde. Ama 2019’da OECD ülkelerinde sosyal yardımlarda sondan beşinci iken, şimdi sondan ikinciliğe geriledik.
* Maalesef Kosta Rika, Şili gibi ülkeler bile bizi geçti. Bakın bizim sosyal yardıma ayırdığımız para, 2019 yılında yüzde 12’ydi, gayri safi milli hasılanın. Şimdi yüzde 10’a düştü. Bu rakam Avusturya’da yüzde 32, Finlandiya’da yüzde 31, Fransa’da yüzde 30.6, Almanya’da yüzde 28.
* Almanya gibi dev bir ekonomi, kimse geride kalmasın diye, kimse yoksulluk çekmesin diye, iş bulamıyorsa işsizlik parasını yeterince alsın diye, kimsenin çocuğuna bez alma, mama alma, ilaç almada zorluğu olmasın diye o devasa Almanya’ya ekonomisi yüzde 28’ini sosyal yardımlara veriyor. Ama kira yardımı yapıyor, ama nakit yardımı yapıyor, ama başka yöntemlerle vatandaşına sahip çıkıyor. Biz yüzde 12’den yüzde 10’a geriledik. Kendi küçük bütçemize rağmen.
'İkramiye 33 kilo hurma alıyordu, 6 kiloya geriledi'
* Burada emekliler var mı? Bir göreyim emeklileri. Emekli olmayan yok. Bayram ikramiyesini bekliyordu. Bu bayram ikramiyesini hatırlayalım. 2015’te Cumhuriyet Halk Partisi önerdi, 2015’te önce 7 Haziran‘da ‘Veremezsiniz’ dediler. 1 Kasım’da yani 7 Haziran seçimini kaybedince ‘Biz de vereceğiz’ dediler. Biz ‘Bir asgari ücret’ diyorduk, o zaman bin 450 liraydı herhalde asgari ücret. Bin lira verdiler, biz itiraz ettik. ‘Bir asgari ücret kadar olacak’ dedik. ‘Bu kadar’ dediler.
* O gün verdikleri para asgari ücretin yüzde 62’siymiş. Yani bugünkü hesaba vurursak 13 bin 700 lira değerindeymiş. Bugün emekli bayram ikramiyesini 4 bin lira yaptılar. Ve Erdoğan’a ‘Biraz daha artıramaz mısın?’ diyene, ‘Daha ne artıracağız, neyine yetmiyor?’ dedi. Oysa bugün bu 4 bin lira asgari ücretin yüzde 18’i. İlk verildiğinde CHP ‘Yüzde yüzünü verelim’ dedi, bunlar yüzde 62’sini vermişlerdi, yüzde 18’e gerilemiş.
* Buradan dün söyledim, ilk verildiğinde bin lira 24 kilo dana kıyma alıyordu. Şimdi 4 bin lira alıyor 5 kilo dana kıyma. 24 kilo dana kıyma alan bayram ikramiyesinden, 5 kilo dana kıyma alan bayram ikramiyesine geriledi emekliler. Burada ilk kez yaptığımız hesabı söyleyeyim. Bin lira, ilk verildiği 2018’de 33 kilo hurma alıyormuş. Şimdi 4 bin lira, 6 kilo hurma alıyor. 33 kilo hurma alan ikramiyeden, 6 kilo hurma alan ikramiyeye gerilettiler.
'Nerede 15 bin 400 dolar, nerede emeklinin 4 bin 750 doları?'
* Ve büyük bir gelir adaletsizliği var. İktidar 15 bin 400 dolarlık milli gelirle övünüyor. Dolar düşük tutulunca ona bağlı olarak biraz milli gelir arttı. ‘Türkiye’de hepimizin gelir ortalaması 15 bin 400 dolar’ diyor, 4 milyon emekliye verdiği en düşük emekli aylığı 4 bin 750 dolar. Nerede 15 bin 400 dolar, nerede 4 bin 750 dolar? Diğer büyük haksızlık da 100 lira vergi alıyorlar, 66 lirasını bunun herkesin ödediği dolaylı vergiden alıyorlar. Dolaylı vergi dünyanın en adaletsiz vergisi. Karşıdaki mandıraya fabrikatör giriyor, arkasından fabrikanın bekçisi giriyor. Fabrikatör de peynir aldığında aynı vergiyi veriyor, sucuk aldığında aynı vergiyi veriyor. Kapıda çalışan bekçi de aynı vergiyi veriyor.
* Karşıdaki benzin istasyonuna dünyanın en pahalı cipi ile giriyor adam, ‘Doldur mazotu’ diyor, aynı vergiyi veriyor. Külüstür 1986 model Massey Ferguson traktörle giriyor çiftçi, o da mazota aynı vergiyi veriyor. Vergilerin yüzde 66’sı zengin fakir ayırmayan, en adaletsiz vergi türü olan, sizin elektrik parası öderken, su faturası öderken, markette alışveriş yaparken ya da çocuğunuzun okuldaki harcamalarına para öderken ödediğiniz vergi türü. Herkese eşit. Sonra geri kalan yüzde 20 maaşlarımızdan kesiliyor, ele değmeden. Etti mi sana yüzde 86. Geriye yüzde 14 kalıyor. Kurumlar Vergisi’nden alınan vergi. Yani zengin şirketlerin, patronların, holdinglerin verdiği vergi yüzde 14. Yani bu o kadar adaletsiz bir sistem ki, alması gerekenden değil almaması gerekenden vergi alan bir sistem var. Bunun için de biz buna sonuna kadar itiraz ediyoruz.
'Ben onların değil sizin sesinizi duyuyorum'
* Ramazan ayı, adalet ayıdır. Tokun açın halinden anladığı aydır. Ama maalesef ülkeyi yöneten toklar, ülkede oy aldıkları, aç bıraktıkları insanın halinden anlamıyorlar. Benim Ramazan’da diyeceğim bundan ibaret. Küfür duyuyorum, cevap vermiyorum. Hakaret işitiyorum cevap vermiyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar, ben onların değil sizin sesinizi duyuyorum. Yenimahallelinin sesini duyuyorum. 31 Mart‘ta olduğu gibi şimdi de bir büyük zafer kazanmanın yolu, memleketin gerçek sorunlarını konuşmakta.
* Bu memleketin açlık sorunu var, yoksulluk sorunu var, işsizlik sorunu var. Bu memleketin gerçek sorunlarını konuşuyoruz. Bunun için de bir yola çıktık. Başka şeyler konuşulsun isteyene karşı, seçim sandığını istiyoruz. Adayımızı belirlemek için 23 Mart’ta ön seçimimizi de yapıyoruz. Bütün Yenimahallelileri de 23 Mart’taki seçim bayramına, demokrasi bayramını, demokrasi şölenine davet ediyorum. Hepinizi çok seviyoruz, başkanınızı çok seviyoruz. Yenimahalle’ye sahip çıkmaya, Fethi Başkan’a sahip çıkmaya, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, baba ocağına sahip çıkmaya devam edin. Sağ olun, var olun.