CHP İl Başkanları Toplantısı, İstanbul’un Avcılar ilçesindeki bir otelde bugün yapıldı. Programa CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına da tepki gösteren Özel, şunları söyledi:

* Biz Esenyurt’u CHP olarak kaybettiğimizde nüfusu 90 bindi. AK Parti’den geri aldığımız 2019 seçimlerinde 1 milyon olmuştu. O aradaki dönemde Esenyurt Türkiye’nin kent suçları müzesine, kent suçları açık hava müzesine dönmüştü.

'Ne olduysa CHP’nin Esenyurt’u kazanmasıyla oldu'

* Yanı başındaki bir ilçede makul bir imar, bolca yeşillik, yaşam alanları ve Avrupai bir kent görüntüsü varken ki o dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı, o çabasıyla İstanbullunun, İstanbul’un bir ilçesinde yaptığı işlerle İstanbullunun gönlüne girip yıllar sonra CHP’nin İstanbul’daki Büyükşehir Belediye Başkanı olarak millet tarafından ödüllendirilirken yanı başındaki Esenyurt’ta o çok katlı, bulunduğu yerden insanların gökyüzünü göremediği, uzaktan baktığınızda arasından rüzgar geçmeyen 1 milyonluk, kente karşı işlenebilecek her suçun işlendiği, her bir karış yeşil alanın katledildiği ve her bir metrekaresine inanılmaz emsallerle ve bulutları bulan yüksekliklerle ruhsatlar verilen o kent 2019 seçimlerinde artık yaka silken Esenyurtlular tarafından AK Parti’den alınıp CHP’ye verilmişti.

* 5 yılın sonunda yapılan seçimlerde ise CHP, Esenyurt’un sosyolojisine, beklentilerine ve vizyonuna uygun olarak belirlediği adayı Ahmet Özer ile bu kez o kenti bırakın geri kaybetmek, AK Parti’ye vermek her iki Esenyurtludan bir tanesinin oyunu alan Ahmet Özer ile burayı yeniden kazandı. İşte ne olduysa orada oldu.

'İktidar partisini rahatsız edecek sonuçlar ortaya çıktı'

* Birtakım hesaplar yapanlar, CHP’nin millet ittifakını, milletle kurduğu ittifakı yani sadece sosyal demokratları değil; milliyetçi demokratları, muhafazakar demokratları, Kürt demokratları birlikte kucaklayabilen, onların beklentilerine birlikte cevap verebilen CHP’nin bu başarısını cezalandırmak ve çok istedikleri ama ellerine alamadıkları bir ilçe üzerinden bütün Türkiye’ye mesaj vermek istediler. O yüzden 27 gündür her iki kişiden birinin oyu ile seçilen Ahmet Özer, biraz önce kendi ağzından mektubunu dinlediğimiz, sesini bu salona İstanbul İl Başkanımızın duyurduğu duygularda olan Ahmet Özer 27 gündür Silivri’de tutuklu.

* Esenyurt Belediyemize kayyum atayanlar, hemen akabinde bir algı operasyonunu tamamlarcasına Mardin’e, Batman’a ve Halfeti’ye de kayyum atadılar. Biz Esenyurt’ta verdiğimiz demokratik tepkiyi diğer belediyelerde de verdik. Zaten öncesinde de ‘Mazbatayı kazanana değil, ikinciye verelim’ dediklerinde Van’da ya da seçilir seçilmez kayyum uygulamasına geçtikleri Hakkari’de de aynı samimi tepkiyi vermiştik. Esenyurt’ta da aynı demokratik tepkiyi verdik, devam eden süreçlerde de verdik, vermeye de devam ediyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi o günden bugüne bütün örgütümüz Esenyurt’un iradesine büyük bir samimiyetle ve burada parti odaklı değil demokrasi odaklı, kişi odaklı değil seçmenin tercihlerine saygı duyan, seçilenin seçilme hakkından çok seçmenin seçme hakkına vurgu yapan anlayışımız ortadayken iktidar partisini rahatsız edecek sonuçlar ortaya çıktı.

Ömer Öcalan, Meclis'te İmralı görüşmesininin ayrıntılarını anlattı Ömer Öcalan, Meclis'te İmralı görüşmesininin ayrıntılarını anlattı

'Güveni ve devlet ciddiyetini de ortadan kaldıran bir durumun ta kendisidir'

Tunceli ve Ovacık Belediyelerine de kayyım atandığını anımsatan Özel, şunları söyledi:

* Daha geçtiğimiz hafta sonu bu kez yine özenle seçilmiş bir yerde, Tunceli’de Tunceli Belediyesi’ne ve CHP’li Ovacık Belediyesi’ne bir kez daha kayyum atandı. Bu atamanın sebebiyse o kadar açık ki, tamamen bir hazımsızlık ve tamamen bir algıyı yerleştirmeye yönelik kötücül bir aklın devamıydı. Yaptıkları iş, 12 yıl önce yapılan bir taziyeyi suç olarak gösterip 3 dönemdir seçmenlerin seçtiği belediye başkanımıza terörist yaftası yapıştırmaya çalıştılar. Bir kere şunu bir kez daha ısrarla söyleyelim Taziye ölüye değil, diriye verilir. Hiçbir anne ve baba, evladının geçmişte işlediği bir suçtan evladının ölümünden sonra sorumlu tutulamaz. Taziyeye gidenler o acılı anne ve babaya, belki iki ayrı çocuğu iki ayrı suça bulaşmış ya da iki ayrı örgüt mensubu olmuş, birbiri ile taban tabana zıt dünya görüşlerindeki iki ayrı çocuğun taziyesini almak da aynı anneye, aynı babaya, aynı aileye düşmektedir.

* Oradaki bir taziye ziyaretinden terör çıkarmak hem de bunu 10 yıl görmeyip 10 yıl sonra soruşturma açmak, 12 yıl sonra buna ceza vermek olsa olsa dünyanın en kötü niyetli, en kötücül aklının ürünü olabilir. Kaldı ki dönemin savcısı, belediye başkanımızı arayıp ‘Bir cenaze var. Ben bunu asker ile yollarsam yeni bir çatışmada yok yere şehit veririm. Siz aile ile görüşseniz, bu cenazeyi siz teslim etseniz, cenazeyi siz organize etseniz olur mu’ sorusu üzerine ‘Kaymakam ve valinin haberi var mı’ deyince ‘Onların bilgisi ile rica ediyorum’ demesi üzerine, kaymakamın bilgisi teyit edildikten sonra yapılmış bir cenaze töreninin o gün devlet adına CHP’li belediyeden rica edilmesi, bugün ise suç olarak gösterilip kayyum atanması milletimize şikayet ettiğimiz, son derece iki yüzlü ve son derece çıkarcı, son derece basit menfaat ile kurumlar arasındaki güveni ve devlet ciddiyetini de ortadan kaldıran bir durumun ta kendisidir. Biz 31 Mart’ta bize güvenen, umudunu bize bağlayan milletimizin tercihlerine saygı duymaya, ona sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Kaynak: ANKA