CHP Genel Başkanı Özgür Özel, erken seçime kapıyı kapattı: "Seçimden sonra bu bir yerel seçim deyip erken seçim çağrısı yapmak bu seçmenle kurduğumuz akdi bozmak demektir." 

CHP'li belediye başkanları, il ve parti yöneticilerinin katıldığı Yerel Yönetimler Çalıştayı, CHP Genel Merkezi'nde başladı.

CHP lideri Özgür Özel AK Partililere seslendi: Sizinle buluşma zamanı geldi CHP lideri Özgür Özel AK Partililere seslendi: Sizinle buluşma zamanı geldi

Özel, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, muhafazakar ve milliyetçi demokratlardan oy alarak yerel seçimlerden birinci parti olarak çıktıklarını ifade etti.

Bu başarıda payı olanların 'Türkiye İttifakı'nı oluşturduklarını, CHP'nin altı okundan birisinin milliyetçilik olduğunu hatırlatan Özel'in açıklamasında satırbaşları şöyle:

Üzerimizdeki yüzde 25'lik cam tavanı tuzla buz ettik

  • Bu seçimde milliyetçi demokratların payı vardır. Bu seçimde muhafazakar demokratların payı vardır. Bu seçimde tüm Kürt demokratların emeği vardır. Seçimleri Türkiye ittifakı kazanmıştır, Türkiye kazanmıştır. Türkiye ittifakının belediye başkanlarına selam olsun. Üzerimizdeki yüzde 25'lik cam tavanı, bu sonuçlarla beraber tuzla buz ettik.

Kilidi açan üç anahtar

  • Gencecik bir ekiple, çok tecrübeli bir ekiple birlikte 80 darbesinden bu yana açılmayan kapıyı açmak için düşünmeye başladık. Geçmişte açılan kapının kilidi mutlaka bir yerlerdedir dedik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı üç anahtarı aldık. Birinci anahtar, Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti kime emanet ettiğiydi. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet etmişti. İşte, gençlik diyerek, gençleşme diyerek, daha çok genç aday diyerek ilk anahtarı soktuk, çevrildi. İkinci anahtar... Cumhuriyet, kadını eşit yurttaş, eşit temsil ve kadına olan güvenle yükselmişti. Çok daha fazla kadınla ikinci kilidi de açtık. Üçüncü kilit... Yine Atatürk, bu ülkenin neden işgale uğradığını çok iyi biliyordu. Fatih Sultan Mehmet, çağ açıp çağ kapatırken, dünyanın en iyi mühendislerini getirip, dünyanın en ileri toplarını döktürüyordu.
  • Hazerfen Çelebi, Mimar Sinan... Bu ülkenin doğru istikametinin, bir yön olarak batı değil, bilim orada olduğu için, zamanında orada fenne sarıldıkları için, bilime yüzünü dönmüştü. Çağdaş dünyadaki en iyi yönetilen siyasi partiler nasıl yönetiliyorsa, bu süreci öyle yönetmek kararını konuştuk ve uyguladık. Bütün bilgiler üretildi, paylaşıldı, haftalık revizyonlarla her şey ölçme, değerlendirmeyle yönlendirildi. Hepimiz birden, bilime sarılarak ve bilimin söylediğini dinleyerek, gereğini ona göre yaparak kazandık. O yüzden, üçüncü anahtar da bilimsel yöntemlerdi.
  • Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında Cumhuriyet'in tarihini yeniden yazma fırsatı yakaladık. Yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz. Alınan kredi tüketim kredisi değildir. Alınan kredi düpedüz bir yatırımcı kredisidir. Yatırım için, Türkiye'nin geleceğine yatırım yapıldı. 4 yıl bakacağım nasıl yönetilir diye. Kötü yönetirsen geri çekerler. Her geçen gün iktidara yürüdüğümüzün bilinciyle, ciddiyetiyle ve sorumluluğuyla davranmak zorundayız.

Liyakat mesajı

  • Bundan sonra ölçme-değerlendirmeyi siyasetimizin odak noktası haline getireceğiz. Belediyelerin 3'er, 6'şar aylık ve birer yıllık karnelerini ölçme-değerlendirme yöntemiyle çıkarıp, sizinle paylaşacağız. Doğru yapanı örnek göstereceğiz, yanlış yapanı doğruya sevk edeceğiz. İbre yukarı ise devam edeceğiz, aşağıdaysa mutlaka yanlıştan döneceğiz. Muasır medeniyletler yakalanılacak ve geçilecektir, sorumluluk da sizin sırtınızdadır. Açılan krediyi doğru kullanırsak yenileri gelir.

Erdoğan'a yanıt

  • Bi yanda seçim gecesi seçmenin mektubunu balkonda okuyanlar grup toplantısında hikaye okumaya başladı. Seçmenin mesajını anlamadıkları ortada. Seçimleri biz kazandık diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmış ve kibrinden arınamamış bir noktadadır. Erdoğan ile yüz yüze görüşeceğim. Kutuplaşmayı kırmak için adım atacağımıza inanıyorum.

Erken seçime kapıyı kapattı

  • Seçim bitti, 20 gün tadını çıkardık, belli bir ölçüde dinlendik. Bundan sonra örgütümüz sürekli seçim motivasyonuyla çalışmak zorundadır. Her geçen gün iktidara yürüdüğümüzün bilinciyle, ciddiyetiyle ve sorumluluğuyla davranmak durumundayız. Milletimiz birilerine sarı kart gösterirken bize biraz önce bahsettiğim krediyi tanımıştır. 4 yıl boyunca sizi izleyeceğim ve kararı vereceğim demiştir. Oylarımızı kalıcılaştırmalıyız. Erken seçim çağrısı yapmak akdi bozmak demektir. Erdoğan’ın ilk başlarda mektubu doğru okuyup şimdi martaval okuması bundandır. Varsın milletin mesajını almasınlar. Millet mesajı almayanları da mesajı doğru alanları da bilir.
  • Sayın Erdoğan, her konuşmasında özenle 4 yıllık seçimsiz bir dönemin altını çizmektedir. Ben bunun bir yerel seçim olduğunun, sarı kart gösterilmesi gerektiğini, bu seçimin genel sonuçlar doğurmayacağını ama genele mesaj vereceğini, ses duyuracağını söyleyip AK Partiliden de MHP’liden de oy istedim. Bu teveccüh görüldü. Bu seçmene seçimden sonra bu bir yerel seçim deyip erken seçim çağrısı yapmak bu seçmenle kurduğumuz akdi bozmak demektir. Bir erken seçim talebi olacaksa o şöyle olacaktır, sarı karttan anlamayıp ikinci sartı kartı arananlar var. Örneğin MHP. Bizimkiler CHP’ye oy vermedi diyor. Niye? Bal gibi var bütün sonuçlar ortada. Çünkü bizim gibi bakmıyor. Bize verilen oylar değerlidir, başımızın üstündedir, hak edeceğiz ve kalıcılaştırmak istiyoruz, biz görüyoruz o oyu. Belki de emanettir, ihanet etmezsen burada kalır. Ama o daha ilk günden geçen daha geçen seçim kendisine oy vermiş seçmene sen CHP’lisin diyor, sen oralı oldun artık diyor, sen hainsin diyor. Hepimize diyordu ya, sıra yıllardır oy aldığı seçmene geldi.

ü

Editör: Ece Piroğlu