Perşembe, Mart 28, 2024

Özgür Hüseyin Akış yazdı | Sağcıların devlet içinde devlet deneyimleri

Devletin kendisi her kurumuyla temelini oluşturan sınıfının çıkarına göre davranır. Bunu söylerken, en ince düşünen yazan siyasetçi yâda sosyoloğun, ah bizim nasılda aklımıza gelmedi hayıflanmasındaki ciddiyetsizliği ciddiye almadan söyleyecek olursak devlet tek başı mahur başımızdan eksik olmasını istemeyeceğimiz bir yapılanma değildir. Temelinde emekçi halk yoksa her zaman halkın sırtında küfe taşıyıp minnetine karşılık zamanı geldiğin de cephede, yeri geldiğinde atölye de, yeri geldiğinde de grev çadırlarında canına göz diker. Yazıdaki amacım derinlemesine bir derin devlet analizi değil bunu belirterek devam edeyim.

Meclisin 100. Açılış yıldönümünün kutlanacağı bu salgın zamanında, temelinde birçok ilerici yan barındıran bir devletin de kuruluşu yani cumhuriyetin temel atma töreninin de kutlanacağı bir tarihsellik barındırıyor içerisinde. Cumhuriyet hilafetin sonunun geldiğini müjdeleyip, dinin toplumu ve siyaseti belirlemesinin önüne geçecek birçok yeni düzenlemeyle devrimini gerçekleştiriyordu. Bu devrimler anayasa ile güvence altına alınırken, özel teşebbüsün gelişimi devlet güvencesine alınıyor sınıfsal karakteri yeni cumhuriyetin belirginleşiyordu. Kuruluş yılları yeni cumhuriyete göre eğitimin düzenlenmesi, hukukun ve ordunun bu yeni sistemle uyumu sağlanmaya çalışılırken siyaset ise tek partili şekilde sürüyordu.

Çok partili yaşama geçiş, yani CHP içerisinden ayrılıp Demokrat Parti’yi kuranların özel teşebbüs ile değil ama cumhuriyetin diğer kuruluş ilkeleriyle sorunları hatta düşmanlıkları vardı. İktidar olduklarında devleti de istedikleri şekilde tasarımlamak köy enstitülerini kapatıp önemli bir aydınlanma ocağının sönmesine neden olup, Türkiye’nin dış ilişkilerinde ABD ile işbirliğini başlatıp antikomünist siyasetlerini içerde aydınların tutuklanmasına sürgünlerine varıncaya kadar birçok siyasi adımlar atmışlardır. ABD’nin o dönemde kendisi ile işbirliği halinde olan ülkelere ekonomik aynı zamanda kontrgerilla elemanları ihracı meşhurdur. Türkiye sağında cumhuriyet ilkeleriyle düşmanlığın yanında antikomünizm de birlikte yer alır. Sağın diğer bir özelliği de tarikatların toplumda ve devlette yer edinmesini sağlayıp halkın yönetiminde ihtiyaç doğrultusunda kullanılmasını sağlamaktır.

Ordu bu duruma belli aralıklarla müdahale etmiş darbelerin hemen sonrasında ise sağın yükselişi ve devleti istediği gibi yönetme arzusu hiç sona ermemiştir. İşçi sınıfının ve gençlik hareketinin yükseldiği yıllar olan 1960’lı ve 70’li yıllar Komünizmle mücadele dernekleri ve milliyetçilik devlet eliyle desteklenmiş sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda tetikçiliğin yanı sıra büyük katliamlara varan siyasi eylemlilikler gerçekleştirmiştir. Bu sürecin önde gelen cemaat önderleri dernek başkanları 12 Eylül 1980 darbesinden sonra devletin önemli kurumlarında yöneticilik görevine getirilmiştir. Bu kadrolar daha sonra siyasetinde belirleyicisi olmuş, 1990’lı yılların derin devlet olarak adlandırılan çete patron devlet ilişkileri ‘Susurluk kazası’yla gözler önüne serilmiştir.

Bir proje olarak 2002’de iktidar olan AKP’de diğer bütün sağ partilerin ortak özelliğini içinde barındıran cemaatlerle olan ilişiği, sermaye sınıfıyla organik bağı, Amerikancılık ve bölgede pozisyon kapma niyetinde büyük düşünen bir partidir. Cemaatlerle kurduğu bağ bir tek cemaate yoğunlaşıp devleti birlikte sermaye sınıfı için dikensiz gül bahçesine çevirmedeki uğraşları büyük bir kısmıyla başarıya ulaştı. Sonrasında iktidarı bölüşmek konusunda aralarında çıkan kavgayla gündemimize giren darbe girişimi ve paralel devlet yapılanması bugünün gündemi değil dünün devri daimidir.

Suç ise Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne ister tek başına ister ise koalisyon ile iktidar olsun sağ siyasetin sorumluluğudur.

Bugün korona virüsü ile bir salgınla uğraşan iktidar CHP belediyelerinin ücretsiz ekmek dağıtmasını paralel devletle ilişkilendirip tepki gösteriyor. Devlet içerisinde devletin nasıl oluştuğunu yukarıda kısaca birkaç örnekle anlatmaya çalıştım. Erdoğan salgın süresince krizi bir diğer kriz başlığıyla çözmeye çalışıyor. Devletin halka ücretsiz olarak bir şeyler sunması aklına başka şeyleri de getiriyor olabilir. Adnan Menderesin Köy enstitülerini kapatmakta gerekçelendirdiği kimi şeyler vardı. ”Öğrencilerin İş Eğitimi adı altında farklı işlerde çalıştırılmasının Sovyet Rusya ve komünizmi andırdığı, hatta kız öğrencilerin pantolon-ceket giymesinin komünist modası olduğu iddia edilmişti”

Sağ partilerin önceki sağ partilerden deneyimleyip öğrendikleri birçok şey var. Hepsinin ortak noktası cumhuriyetin sınıfsal karakteriyle değil ancak ilerici bütün yanlarıyla kavga etmek. Devletin sınıfsal karakteriyle kavga vermeden, Menderesten demokrasi kahramanı, Erdoğan’dan diktatör yaratan muhalefetin bu krizi fırsata çevirme şansı yok.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER