CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim Çarşamba günü sabah gözaltına alınmıştı.

Başsavcılığın talebi ve İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı doğrultusunda Özer’in evi, aracı ve görev yaptığı belediye binasındaki odasında arama yapılmıştı.

DEM Parti'den 'İmralı heyeti' açıklaması DEM Parti'den 'İmralı heyeti' açıklaması

İstanbul başsavcılığı Özer’in, PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından demokratik özerklik projesinde görevlendirildiğini ve bununla ilgili dökümanların Kandil’e de ulaştırıldığını iddia etmişti.

Savcılık Özer’in 10 yılda ‘terör örgütü mensubiyetleri nedeniyle adli işlem kaydı bulunan 694 kişiyle, KCK yöneticilerinden Remzi Kartal’laysa 14 iletişim kaydının bulunduğunu’ öne sürmüştü.

Özer, savcılıktaki ifadesinin ardından ‘PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak’ iddiasıyla nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından gözaltına alındığının akşamı tutuklandı.

İçişleri Bakanlığı, Esenyurt Belediye Başkanı Özer'in görevden uzaklaştırıldığını, yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un kayyım olarak atandığını duyurdu.

Polis baskını sırasında Özer: Çocuklarıma bir şey mi oldu diye irkilerek uyandım

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasına tepkiler sürerken, kızı Seraf Özer, Halk TV’ye konuştu ve babasının gözaltına alınma anlarını anlattı.

Babasının gözaltı anına ilişkin “Gözümü açtım, polisler etrafımda ve sizlere bir şey oldu diye korktum. Çocuklarıma bir şey mi oldu diye irkilerek uyandım” dediğini aktardı.

Seraf Özer şöyle konuştu:

* Gözaltına alındığı gün evde çocukları yoktu. Babam gözünü polislerle açıyor, polisler tarafından uyandırılıyor. Ben bunu cezaevinde, babamdan olayı dinlerken, yani ‘Gözümü açtım, polisler etrafımda ve sizlere bir şey oldu diye korktum. Çocuklarıma bir şey mi oldu diye irkilerek uyandım’ dedi. Bir buçuk milyonluk bir kenti yöneten bir akademisyenin, bir bilim insanının bu şekilde bir sürece dahil edilmesi ne akla, ne vicdana, ne hukuka, yani bunun akılla, mantıkla, hukukla, izah edilir bir yanı yok. Biz ailecek çok ciddi bir travmatik süreçten geçiyoruz. Ama dik duracağız yani. Tabii ki dik duracağız.

'Psikolojik mobbingtir'

* Bu davanın, bu iddiaların içinin boş olduğu zaten açık” diyen Özer sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Genel Başkanımız, Sayın İBB Büyükşehir Belediye Başkanımız, zaten gereken açıklamaları, paylaşıyorlar. Onlar da yapıyorlar. Dolayısıyla hani bu süreçle alakalı, ben kızı olarak 65 yaşındaki bir belediye başkanının, bir buçuk milyonluk bir kenti yöneten belediye başkanının bu durumda bırakılmasının, bir şafak operasyonuyla, bir psikolojik mobbingtir.

'Bu işin hukuken elle tutulabilir hiçbir yanı yok'

Özer son olarak şunları söyledi:

* Bir siyasi kumpasla 65 yaşındaki benim sevgili babamı sabah o şekilde uyandırıp jet hızıyla tutukladınız. Terör örgütüne üye olmakla bir şeyle her neyse suçlanıyor ve irtibatı olduğundan sebeple başkan şu an tutuklu. Peki o kişi nasıl açıklama yapıyor şu an? Yani, yani nasıl açıklama yapıyor? Nasıl serbest o zaman? Yani eğer babam kendisiyle bir bu kira ilişkisi vesaire hepsi ayyuka çıkacak. Yani benim gönlüm de çok ferah. Bu işin hukuken elle tutulabilir hiçbir yanı yok. Bunun aksini söyleyen tek bir hukukçu da yok.

'Bu hukuksuzluğun normalleştirilmemesi lazım'

* Eğer aradaki ilişki, iletişim bir şey var ise bu iddialarla babam şu an tutukluysa peki bu kişi nasıl açıklama yapıyor? Nasıl serbest? Ya biri bana bunun mantıklı bir açıklamasını yapsın. Bu hukuksuzluğun normalleştirilmemesi lazım. Biz bu hukuksuzluğa karşı mücadelemizi, direncimizi sonuna kadar devam ettirmeliyiz. Bunu daimi tutmalıyız. Ahmet Özer’e sahip çıkılmalı. Kayyum atanmasına karşı çıkılmalıdır. Seçmen kendi iradesine sahip çıkmalıdır. Ahmet Özer’e yaşanılan, yaşatılan bu haksızlığa karşı, bakın sadece Esenyurt değil, bu tüm Türkiye’nin meselesi.