Nihat Genç 1 hafta kadar önce Ezel dizisinde FETÖ şifreleri olduğunu ifşa etti. İfşasına bu haftaki yazısında da devam etti. Halbuki yanılıyor, Ezel dizisinde DHKP-C propagandası yapılmaktadır. Kendisi de bu yazıyı okursa haklı olduğumu anlayacaktır. Uzatmayalım başlayalım
1- Dursun Karataş, bilen bilir, biz bilmeyene diyelim. Devrimci Sol ve DHKP-C örgütlerinin kurucu lideri. Peki Dursun Karataş’ın lakabı nedir? Cevabı biraz geciktirelim. Ezel dizisinde Ramiz karakterinin lakabı ne ise Dursun Karataş’ın da odur. Yani DAYI… O kadar ki Dursun Karataş öldüğünde DHKP-C’nin yayınladığı bildirinin başlığı “Komutanımız, önderimiz, dayımızı kaybettik” olmuştur.
2- Ezel dizisinin ilk bölümlerinde, Ramiz Dayı henüz cezaevindedir. Maltada bir husumet yüzünden Ömer’i sıkıştıran başgardiyanın karşısında Ramiz Dayı belirir. Başgardiyan Dayı’ya öfkelenir ve “Burayı Sağmalcılar ile karıştırma Dayı” der. Ne alaka diyebilirsiniz, halbuki Dursun Karataş’ın firar ettiği cezaevini bilseniz böyle demezdiniz. Dursun Karataş geçmişte Sağmalcılar cezaevinden firar etmiştir. Yani Ezel dizisinde Ramiz Dayı’ya ima edilen sağmalcılar cezaevi DHKP-C’nin kurucu liderinin kaçtığı cezaevidir.
3- Yine cezaevi bölümleri, Ramiz Dayı tıpkı Dursun Karataş gibi cezaevinde isyan çıkartabilecek güçtedir. Bu sıralarda cezaevinde devrimciler ölüm orucundadır. Bu sahneler tarafsız diyemeyeceğimiz biçimde izleyiciye aktarılır, Ramiz Dayı ise ölüm oruçlarına bakarak “buraların tadı tuzu kalmayacak yeğen” der Ömer’e. Ömer ise “tecritte görüşemeyeceğiz” dayı diye cevap verir…Burada Ramiz Dayı, Dursun Karataş’a, Ömer ise Devrimci Sol örgütüne benzetilmektedir. Zira örgüt ile Dursun Karataş’ın iletişimi Karataş’ın Avrupa’ya çıkması sonucu azalacaktır.
4- Diziyi bilmeyen için, Ömer adlı karakter silik, kandırılmaya müsait iyi kalpli bir yağız delikanlı, Ezel ise Ömer’in çeşitli estetik ameliyatlar geçirmiş böylece sureti değişmiş halidir. Ezel geçmişteki evine gittiği bir sahnenin ardından duygusallaşır, evden çıkar ve evinin yakınındaki bir duvara çöküverir. Kamera yakın plandan geniş plana doğru uzaklaşır ve Ezel’in yanında duvarda “Tek yol devrim” yazmaktadır.
İşin doğrusunu söylemek gerekirse, diziyi baştan sona bu gözle bir daha seyretsem bu vb. daha onlarca “şifre” bulabilirim diye düşünüyorum. Burada yazılanlar belli bir anlatım tekniği ile okuyucuyu teze inandırmak adına yazıldı. Bu tip şifreler esasında inanmayana ufak bir endişe verir. “Ulan ya haklıysa” dedirtir. Ancak bu gibi komplo teorilerinin peşinden pek gitmemek gerekir. Bu şifreli gibi görünen sahneler aslında ve muhtemel ki beynimizin bir aldatmacasıdır. Komplo teorileri günümüzün bulaşıcı hastalığı. Herkesin kandırıldığı bir dünyada komplo teorilerine inananlar “yer miyiz ulan” duygusunu yaşıyorlar. Ezel dizisinin de DHKP-C propagandası falan yaptığı yok, senariste, yönetmene ve oyunculara sevgiler, saygılar. Tuncel Kurtiz ise ışıklar içinde uyusun.
Ancak gerçekten gerçeklerle mücadele etme derdinde olan kimseler, komplo teorileriyle karşılaştıklarında neden ve nasıl sorularını sormalılar. Daha sonra ise bir fayda ve maliyet analizi yapmalılar. Örneğin;
● İddia: Ezel dizisinde FETÖ şifreleri var.
Bu iddiaya karşılık beynimiz tembellik etmemeli ve şu soruyu sorabilmeli. Ezel dizisinde neden FETÖ şifreleri var. Velev ki dizide neden FETÖ şifreleri olduğunu buldunuz. Şimdi yeni bir soru, Ezel dizisindeki FETÖ şifreleri, diziyi izleyen FETÖ’cülere nasıl bir mesaj iletiyor. Velev ki bu mesajın nasıl iletildiğini de buldunuz. Şimdi son soruya gelelim, FETÖ’cülerin kendi aralarında bir mesaj iletebilmek adına dizi çekmekten daha az maliyetli bir yolu yok muydu? Örneğin, hele ki yıl 2010 iken, kendi TV’leri, gazeteleri, köşe yazarları falan varken. Gerçekten benim yukarıda anlattığım DHKP-C senaryosu daha gerçekçi.
