Salı, Nisan 23, 2024

Önümüzdeki YAŞ’a ilişkin bazı değiniler

Ağustos ayı başında YAŞ toplantısında alınacak kararların idari olduğu kadar siyasi içeriği de önem taşıyor. Bu kararlara karşı siyasi içeriğini ve muhalefetin planının ne olduğunu Hakan Şahin açıkladı.

Yaklaşık iki hafta sonra, ağustos ayı başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilecek olan Yüksek Askerî Şura (YAŞ) toplantısı, önümüzdeki seçimlerle birlikte düşünüldüğünde önem taşıyor.

Bu önemin iktidar da farkında olmalı ki geçtiğimiz haftalardan itibaren bazı hazırlıklara başlamış görünüyor. Bu hazırlıklardan biri Genelkurmay Başkanları için 67 olan yaş haddinin 72’ye kadar çıkartılmasına imkân veren yasa değişikliği oldu. Bu yasal düzenleme, “bedelli affı” olarak bilinen torba yasa teklifinin içine yerleştirilerek bu ay başında, Meclis’in tatil öncesindeki son çalışma gününde ve de önümüzdeki YAŞ’a yetişecek şekilde, kabul edildi.

İKTİDARIN YAŞ’A ÖN HAZIRLIĞI: YAŞ HADDİ DEĞİŞİKLİĞİ

Değişiklikten önceki yasal düzenlemeye göre, orgeneraller ve oramiraller için 65 olan yaş haddi, bir orgeneralin Genelkurmay Başkanı olması durumunda 2 yıl uzatılarak 67 oluyordu.  Yapılan değişiklik ise, Genelkurmay Başkanlarının emeklilik yaşının birer yıl sürelerle toplam beş yıl uzatılarak 72’ye çıkartılmasına olanak veriyor.

Teklifin 1 Temmuz’da yasalaşmasıyla birlikte, 2017’den bu yana beş yıldır Genelkurmay Başkanlığını sürdürmekte olan Orgeneral Yaşar Güler’in görev süresinin bir beş yıl daha uzatılarak 10 yıl Genelkurmay Başkanlığı yapmasının yolu açılmış oluyor. Eğer bu seçenek gerçekleşirse, Yaşar Güler, Mareşal Fevzi Çakmak’tan sonraki en uzun süre görev yapan Genelkurmay Başkanı olmuş olacak.

Altını çizmek gerekir ki bu yaş haddi değişikliği kuvvet komutanlarını kapsamıyor ve sadece genelkurmay başkanı için yapılmış bulunuyor. Bu durum teknik olarak şu anlama geliyor: İktidar, Yaşar Güler’i Genelkurmay Başkanlığında tuttuğu sürece, bu süre içinde yaş haddi dolacak olan orgeneraller doğal bir seleksiyona uğramış olacak. Böylesi bir seleksiyon yahut eleme ise düzenlemenin askerî gerekliliklerden ziyade birtakım politik hesaplamalara dayandığı kuşkusunu doğuruyor. Bu bakımdan, iktidar adayı muhalefet partilerinin bu noktaya siyasal bir dikkat göstermesi zorunlu görünüyor. Bu tür bir dikkatle ele alındığında odaklanılması gereken soru ise şu olabilir: Değişiklikle amaçlanan, salt mevcut Genelkurmay Başkanının görev süresini uzatmak mı, yoksa, alttan gelen bazı isimlerin yaş haddinden emekli olmasına yol açmak mı?

ORGENERALLER MUSA AVSEVER İLE METİN GÜRAK VE OLASILIKLAR

Eğer bu yasa değişikliği yapılmamış olsaydı Orgeneral Yaşar Güler bu yıl yaş haddinden emekli olacak, büyük olasılıkla da şu anki Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever onun yerine geçecekti. Bu durumda, Avsever’den boşalacak Kara Kuvvetleri Komutanlığına bir isim aranacak ve o isim de muhtemelen karacı orgeneraller arasında kıdem sıralamasında en önde yer alan 2’nci Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak olacaktı.

Eğer yukarıdaki senaryo gerçekleşse ve Gürak Kara Kuvvetleri Komutanlığına atansaydı, kuvvetle muhtemel bir sonraki Genelkurmay Başkanı da kendisi olacaktı.

Acaba Akar, önümüzdeki seçimleri AKP’nin kazanacağına ya da kim kazanırsa kazansın kendisinin koltuğunda bir değişiklik olmayacağına kesin gözüyle mi bakıyor?

Gürak’ın Avsever’den boşalacak Kara Kuvvetleri Komutanlığının ve ardından da bir sonraki Genelkurmay Başkanlığı koltuğunun en kuvvetli adayı olması, bu ihtimalleri önlemek üzere Yaşar Güler’i koltuğunda tutma kararında etkili olmuş mudur? Bu sorunun cevabını şu an için bilmiyoruz.

Eğer bu yasa değişikliği Orgeneral Yaşar güler için yapıldıysa ve Güler’in görev süresi bu yıl uzatılırsa, Kasım ayında 65 yaşını tamamlayacak olan Orgeneral Avsever seneye yaş haddinden emekliye ayrılacak. Avsever’in yerine de muhtemelen Orgeneral Gürak getirilecek. Ancak Gürak 2025’e kadar Kara Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptıktan sonra yine yaş haddinden emekliye ayrılacak.

Şaşırtıcı olabilecek bir başka olasılık ise, bu yasa değişikliğinin Orgeneral Yaşar Güler’ için değil, Orgeneral Avsever için yapılmış olması. Başka bir deyişle, Güler’in bu sene emekli edilerek Musa Avsever’in Genelkurmay Başkanlığına atanması da ihtimal dahilinde. Bu ihtimal gerçekleşirse, kuvvetle muhtemel Orgeneral Metin Gürak da Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilecektir. Ancak Avsever’in o makamda beş yıl tutulması durumunda Gürak yine 2025’te Kara Kuvvetleri Komutanlığından emekliye ayrılacak.

Dolayısıyla bu yasa değişikliğinin somut sonuçlarından biri, Orgeneral Gürak’ın genelkurmay başkanlığının önlenmesi gibi görünüyor. Tabii, yukarıda belirttiğim olasılıklar dahilinde.

BU DİZAYN KİMİN İNİSİYATİFİ?

Muhalefetin siyasal bir dikkatle üzerinde durması gereken sorulardan bir diğeri de şu: İktidar, neden beş yıl gibi uzun sayılabilecek bir vadeye ilişkin böylesi bir planlama yaptı? Zira, gelecek beş yıl birlikte çalışmayı düşündüğü askerî bürokrasiyi şimdiden dizayn etmeye çalışan bir siyasal iktidarın önümüzdeki seçimleri kazanacağına ilişkin kuvvetli bir varsayıma sahip olması gerekir.

Eğer komuta kademesine ilişkin bu dizayn çalışmasında inisiyatif siyasi iktidardan ziyade eski genelkurmay başkanı ve şimdi Milli Savunma Bakanı Akar’a aitse, o zaman da muhalefetin şu soru üzerine düşünmesi gerekir: Acaba Akar, önümüzdeki seçimleri AKP’nin kazanacağına ya da kim kazanırsa kazansın kendisinin koltuğunda bir değişiklik olmayacağına kesin gözüyle mi bakıyor?

MUHALEFETİN PLANLARI?

2022 YAŞ Toplantısı neticesinde ortaya çıkacak komuta kadrosu, bir iktidar değişikliği halinde, yeni siyasal iktidarın belli bir dönem birlikte çalışacağı kadro olacak. Ondan sonrası için, komuta kadrosu dahil olmak üzere askerî örgütlenmeye ilişkin ciddi, tutarlı ve uzun vadeli bir politikanın ehil kişilerce planlanması ve yaşama geçirilmesi zorunlu görünüyor.

Bu çerçevede tıpkı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun zaman zaman seslendiği bürokrasi gibi, özel olarak askerî bürokrasiye odaklanılarak TSK’nın profesyonel/hukuksal/demokratik sınırlar içinde, parlamenter denetim altında, etkin ve verimli olarak hareket ettiğinin teyit edilmesi önem taşıyor.

Bu politikaların içereceği somut konulardan biri, son yıllarda ağırlıklı olarak kişiler üzerinden (Erdoğan-Akar gibi) yürütülen güvenlik politikalarının tekrar kurumsal düzeye çekilmesi, böylelikle gayrişahsi, hukuka uygun, şeffaf, öngörülebilir ve hesap verebilir bir örgütlenmenin onarılıp güçlendirilmesi olmalı.

Söz konusu politikaların içereceği somut ve acil konulardan bir diğeri ise, SADAT gibi oluşumların referansı veya aracılığıyla TSK’ya temin edildiği şaibeleri çıkan alt kademe personele ilişkin alınması gereken önlemlerin, askerî gereklilikleri ve hukuku birlikte gözeten bir anlayışla belirlenmesi.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI