CHP Muğla Milletvekili ve eski Cumhuriyet Savcısı Ömer Suha Aldan, Amerika’da Reza Zarrab’ın itirafçı olduğu davayı PolitikYol’a değerlendirdi.
Aldan, Reza Zarrab’ın Amerika’daki davada suçunu itiraf ettiğini belirterek, Türkiye’de 17-25 Aralık davasından sonra kendisi hakkında verilen takipsizlik kararının kaldırılmasının ve soruşturmanın yeniden açılması gerektiğini söyledi.
- Türkiye’de 17-25 Aralık operasyonlarından sonra Reza Zarrab hakkında takipsizlik kararı verilen davada soruşturmanın yeniden açılması gerektiğini ifade ettiniz. Zarrab’ın itirafları nedeniyle mi böyle bir karar alınması gerekiyor?
Bizim Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 172. maddesinin 2. fıkrasına göre; bir takipsizlik kararı verildiyse yeni bir delil ortaya çıkmadıkça soruşturma dosyası yeniden ele alınamıyor. Bunun tersinden hareketle, eğer Reza Zarrab’ın açıklamaları, rüşvet iddiaları, kara para aklama yönündeki iddiaları esas alınırsa bu yeni bir delil demektir. Çünkü daha önceki ifadelerinde Zarrab, hem rüşvet verdiğini hem de kara para aklama iddialarını reddetmişti. Şimdi bunları kabul ediyor. Kabul ettiğine göre savcılık da bu yönde bir soruşturma açtığına göre ki biliyorsunuz, mal varlıklarına el koyma kararı verdi İstanbul Savcılığı, o halde bu soruşturma dosyasının yeniden açılması gerekir. Soruşturma dosyası açılır, Türkiye’deki savcılar gerekli incelemeyi yaparlar, takipsizlik kararı da verebilirler kamu davası da açabilirler. Ancak şu anki ortaya çıkan olgu, bu soruşturmanın yeniden açılmasını gerektiren bilgiler içeriyor.
- Reza Zarrab’ın itirafçı olduğu davanın Türkiye ekonomisine olası etkileri nasıl olacak?
Amerika’da süren dava, Türk ekonomisini öyle ya da böyle etkileyecek gibi görünüyor. Eğer Amerika’da süren davada, Türkiye’deki başta bir tane devlet bankamız olmak üzere bankalarımıza yönelik bir müeyyide uygulanırsa, yani bir para cezasına tazminat ödemeye hükmedilirse bu ister istemez bizim ekonomimizi olumsuz yönde etkileyecektir. Dileriz böyle bir şey olmaz. Türkiye’nin çok değerli bir bankasını, esnafın bir anlamda dostu olan bir bankayı böyle bir kara para pozisyonuna sokanlar yüzünden verilebilecek cezanın ceremesini 80 milyon halkımız çekmiş olacaktır. Bu da bir Türk vatandaşı olarak çok üzüntü verici.
