Cumartesi, Nisan 20, 2024

Millet İttifakı’ndan Obama Koalisyonu’na

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu siyasal alanda en geniş kapsamlı koalisyonu inşa etmeye çalışıyor ki bu bir anlamda “Obama Koalisyonu”dur.

Son yazılarımda üzerinde durduğum temel konu Türkiye’de Millet İttifakı’nın “siyaseti” kurumsallaştırmak için bir fırsat yarattığı gerçeğidir. Bu açıdan da “koalisyon”, korkulması gereken değil bizatihi toplumsal sorunları çözmek için “en iyi” olasılık olduğudur.

Türkiye’de evrensel ölçülerde siyaset olmadığı için geçmişte kurulan koalisyonlar, toplumsal sorunları çözmek için kurulan siyasal ortaklıklar değil devletin kendi iktidarını sürdürmek için devletçilik üzerinden yarattığı rantın paylaşılması olmuştur.

İktidar, gerek tek parti döneminde gerekse çok partili hayatta hükümet/ler tarafından değil bir devlet elitinin elinde oldu.

Türkiye’nin çok partili hayata geçmiş, partiler kurulmuş, belli aralıklarla seçimler yapılmış, seçimler sonrasında iktidarlar değişmiş ama bütün bunlar tek başına evrensel ölçüde siyasetin kurumsallaşmasını sağlamamıştır.

Çünkü devlet elitlerinin hükümetlere verdiği görev bir tür “belediye hizmetleri” olmuştur. Ülkenin temel, kadim sorunları devlet kendi inisiyatifine aldı. Bu sistemi ayakta tutan ise yukarıda ifade ettiğim gibi devlet imkanları ile yaratılan rantın, hükümetler üzerinden sistemi destekleyen, medya, iş dünyası, STK‘lara dağıtılmasına dayanan “devletçilikle” oldu.

Kamusal alanının, o alanda toplumsal sorunların çözüldüğü bir siyasetin olmamasının en temel sonuçlardan birisi Türkiye’nin henüz “toplum” olamaması gerçeğidir. Türkiye bugün toplum değil bir cemaatler/mahalleler toplamıdır

***

Osmanlı’dan Cumhuriyete geçişle birlikte kamusal alanın oluşmaması, siyasetin kurumsallaşmamasının temel nedeni makro düzeyde; ideolojik süreklilik ve kültürel kopuştur.

İdeolojik süreklilik, devlet-toplum ilişkisinin Osmanlı’da olduğu gibi Cumhuriyet ile de devam etmesidir.

Kültürel kopuş ise, imparatorluğun farklılıkları hiyerarşik bir düzen içinde tutan “millet sisteminin” yerini Cumhuriyet ile homojen toplum inşa çabası aldı. Böylece imparatorluğun kültürel çoğulculuğunun yerini, ulus-devletin kamusal alanda herkesi eşitleyen ve tek tipleştiren vatandaşlığı aldı.

Devleti kuran irade, kurduğu sistemin siyasal meşruiyetini ise tanımladıkları Türk/laik” referanslı vatandaş kimliğine dayandırdı.

Bu tanım dışında kalan ya da bu kültürel kimliği benimsemeyen herkes, yeni kurulan devletin “ötekisi” oldu. Kürtler, muhafazakârlar, Aleviler başta olmak üzere kendi kültürel ve dinsel kimliklerini muhafaza etmek isteyenler, kamusal alanın dışına itildiler ve özel alanlarda varlıklarını sürdürdüler.

Kamusal alanının, o alanda toplumsal sorunların çözüldüğü bir siyasetin olmamasının en temel sonuçlardan birisi Türkiye’nin henüz “toplum” olamaması gerçeğidir. Osmanlı’dan Cumhuriyete millet sistemi devam etmiş, ülke farklı katmanlarda, farklı toplumsal kesimlerin toplamı olmuş ama ortak değerler etrafında buluşmuş bir millet olamamıştır. Türkiye bu hali ile toplum değil bir cemaatler/mahalleler toplamıdır.

Bu açıdan Türkiye;

Etnik olarak Türk,  Kürt, Ermeni, Çerkez, Rum vs. toplamı Türkiye’dir.

Dinsel olarak Sünni, Alevi, Hristiyan, Yahudi, Ezidi, Süryani vs. toplamı Türkiye.

Yaşam biçimi olarak laik ve muhafazakârların toplamıdır Türkiye.

Bu toplam halini, farklı toplumsal tabakaları çoğaltmak da mümkündür. Yine her toplumsal tabakayı da kendi içlerinde farklılıklara da ayırmak da.

Dahası Devlet de bunu teşvik ediyor, destekliyor. Sonuçta Devletin için ülkeyi “hangi kültürel kimliğin yönettiği” değil “hangi zihniyette yönetildiği” oldu.  Sadece AK Partinin siyasal dönüşüm örneği bile bizde toplumun değil devletin siyaseten ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

***

Bugünkü AK Parti’ye -ve Cumhur İttifakı’na- baktığımızda gördüğümüz şudur; Toplumsal meşruiyet üzerinden iktidar olan parti, devlete eklemlenmiş ve devletin yarattığı rant imkanlarıyla ayakta durmaktadır. Yani devlet partiyi kendisine benzetmiş, ideolojik ortaklık inşa edilmiştir.

Siyasi iktidar bu gerçeğin farkında olduğu için, sadece içinden geldiğinden değil sosyolojik bir gerçek olarak dinsel cemaatlerle taşıyıcı koalisyonlar kurmak dışında, devlet içindeki bürokratik güçler ve siyaseten çıkar ortaklığı yaptığı farklı sosyolojik toplumsal grupları temsil eden partilerle de adını koymadığı koalisyonlar kuruyor.

Özetle AK Parti, devlete/düzene mesafe alarak iktidar oldu ama ona eklemlenerek iktidar olma hâlinin sürdürmeye çalışıyor.

Siyasi iktidar devlete eklemlendikçe değişiyor, değiştiriyor. Milli irade gibi yerli ve milli kavramı da böylesi bir siyasal iklimde işlevsel oluyor. Siyasi iktidar sadece toplumsal düzlemde değil devlet içinde kurduğu koalisyonlarla kendini dokunulmaz kıldığını düşünüyor.

Dahası Devlet de bunu teşvik ediyor, destekliyor. Sonuçta Devletin için ülkeyi “hangi kültürel kimliğin yönettiği” değil “hangi zihniyette yönetildiği” oldu.

Sadece AK Parti’nin siyasal dönüşüm örneği bile bizde toplumun değil devletin siyaseten ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.

İktidara muhalif olanların gerek sivil, gerekse siyasal alanda demokrasi, özgürlük ve adalet temelli bir uzlaşma, bir demokrasi koalisyonu kurması çok önemlidir. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun son yıllarda yapmaya çalıştığı tam da budur.

***

Bu açıdan Türkiye’de siyasetin kurumsallaşması, Türkiye’nin toplum olmasının yolu AKP/Devlet iktidar blokunun ötekileştirdiği, mağdur ettiği toplumsal kesimlerin ve o kesimlerin siyasal partilerinin işbirliğinden, koalisyonundan geçiyor.

Bugün muhalefetin en temel hedef bu olmalıdır.

İktidara muhalif olanların gerek sivil, gerekse siyasal alanda demokrasi, özgürlük ve adalet temelli bir uzlaşma, bir demokrasi koalisyonu kurması çok önemlidir. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun son yıllarda yapmaya çalıştığı tam da budur.

Bu çaba Türkiye’nin siyaseti kurumsallaştırması kadar toplum olmasının da yoludur.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu siyasal alanda en geniş kapsamlı koalisyonu inşa etmeye çalışıyor ki bu bir anlamda “Obama Koalisyonu”dur.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI